Bölüşmek

Kimi insanlar sahip olduklarının hep fazlasını isterler. Elde edemezse mutsuzluk... hissederler.

Kendilerini yoksullarla kıyas etmezler de, emsalleriyle yarışmaya tutuşur ve onu geçmek isterler...

Bu yüzden de rahat etmezler, hep bir koşuşturmacadır... koşar da koşarlar.

Oysa azla kanaat etmeyen çoğu bulamaz derler. Hz.Peygamberimiz de... komşu hakkı ve paylaşmaya büyük duyarlılık göstermiştir. Öyleki, komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir... dediği de söylenir.

Dünyada 1.4 milyar kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Dünya nüfusunun % 10’u ise, aşırı yoksulluk içinde yaşıyor... ama,

2.153 milyarder, dünya nüfusunun % 60’nı oluşturan, 4,6 milyar insandan... daha fazla servete sahip oluyor !

İyi de...

Hangisi geliyor da garibanlara, arkadaş

aç mısın tok musun diye... soruyor ?

Bir gün gelir, bunlar da İkarus gibi olurlar.

Macar’ların... ikarus’ları değil tabii !

Hani şehir içi yolcu otobüsleri ki, İzmir’ de kullanılırken gıcırtıdan neredeyse tamamı hurdaya... çıkarılan.

Bir Yunan mitolojisindeki... İkarus ;

Daidalus... Kral soyundan gelen bir Atinalı mimar, heykeltıraş ve mekanik araçlar yapımcısı... çok becerikli bir sanatkardı.

Yeğeni Telos’da kendisi gibi başarılı bir gençti. Yanına aldı, birlikte çalışmaya başladılar...

Telos ölü bir yılan gördü... Dişlerinden esinlenerek testereyi icat etti. Bunu kıskanan Daidalus, onu Akrapol’dan aşağı atarak... öldürdü !

Cinayet ortaya çıkınca, kaçarak Girit Kralı Minos’a sığındı... Kralın kızına bir dans alanı inşa etti. Orada çeşitli olaylara da karıştı... Giritli bir kadından da İkarus adında... bir oğlu oldu !

Yaptığı bir düzenekle Kraliçe aşık olduğu bir boğa ile ilişki kurdu ve ondan, Minotauros adında bir oğlu oldu. Kral da Daidalus’a bir labirent yaptırıp, oğlanı oraya kapattırdı... Ne var ki, ona her yıl 7 kadın 7 erkek kurban edilmeye başlandı !

Atinalı’lar bundan rahatsız oldu... Onların duygularını yansıtan, Kahramanları Theseus, bu çocuğu öldürmeye karar verdi de... labirentten nasıl geri çıkacaktı ?

Daidalus, ölümü isteyen Kralın kızına ipucu verdi : bir yumak iplikle !

Theseus oğlan Minato’yu öldürdü. Görevini yaptı iplik yöntemi ile de çıkıp gitti... Ama kral, bu işte kimin parmağı olduğunu öğrendi. Vaayy Sen haa... dedi, Daidalus ile oğlu İkarus’u, labirente mahkum etti !

Bir süre mahkum kalan baba-oğul, babanın yaptığı bal mumu ve kuş tüyü kanatlarla uçup, kaçmaya başladı...

Babası oğluna yükselmemesini, alçaktan uçarsa da, yüksekten uçarsa da denize düşebileceğini... dengeli uçması gerektiğini sıkı sıkıya tembih etti ise de... Unutup ya da dinlemeyip, uçmanın ve başarmanın da verdiği özgürlük hissiyle... yükseldi !

Daha da yükselmek istedi. Yükseldikçe yaklaştığı Güneş ışınları ile, kanatları eridi... eridi, denize düşüp boğuldu !

Daha da yükselmek ve... bölüşmemek !

Önceleri yazdığımız, Prof.Dr. Aziz Akgül’ün Hepitalizm kitabındaki aynı adlı şiirinin bir dörtlüğünde, ne de güzel dile getirmiş bölüşmeyi... Burcu Yılmaz ;