Havada kan kokusu varken, içimizi yakan feryatları kulaklarımızı kapatsak bile duyuyorken, televizyonları karartsak dahi görüyorken’… İnsanın eli/kolu başka bir konu hakkında yazmaya varmıyor. Ya da ben öyle hissediyorum.
Yazınca değiştiremeyeceğini bile bile insanın kendini bir konuda yazmaya mecbur hissetmesi de ayrı bir azap.
Parantezi kapatıp başka bir parantez açmak, işte sırf bu yüzden bile şart.
Üstelik, gözü her gün yazıya değip ’“acaba yazmış mı’” diyen gençlerin beklediğini bilirken’…
*
Onlar bir grup üniversiteli genç. Türkiye’’nin değişik illerinden, ilçelerinden.
Yolları Türkiye Gençlik Birliği’’nde birleşmiş. Yaşıtları gibi ’‘bugün ne yiyip ne içeriz, nerede eğleniriz’’ derdinde değil de, ’‘bu ülke için karınca kararınca ne yapabiliriz?’’de buluşmuşlar. Önlerine bir hedef koymuşlar, bir proje için yola koyulmuşlar.
Hedefleri Türkiye’’nin birliğine harç koymak,
Projeleri ise Diyarbakır’’ın Bismil İlçesi'ne bağlı Aslanoğlu Köyü’’ne eğitim olanağı sağlamak; köy okulunun eğitime elverişli hale getirilmesi için ne gerekiyorsa yapmak. ’“Çünkü’” diyorlar;
’“Hiçbirinin önlüğü yok,
Kalemlerinin üzerlerine titriyorlar,
Çantaları boş da olsa, heveslerini ve özlemlerini sırtlarında taşıyorlar,
Defterlerinin yapraklarına yazmaya kıyamıyorlar, çünkü defterlerinin bitmesinden korkuyorlar’…
Yoksul köy çocukları bize bakıyor,
Konuşmuyorlar, ama çok şey anlatıyorlar’…
Her gün derse giremiyorlar, çatısı delik;
dersi teneffüs zili değil, soğuk bitiriyor’…
Çaresizce herkes evine dönüyor’…
Okul demiyorlar, okul istemiyorlar utandıklarından’…
Küçücük gözleri çığlık atıyor aslında’…
Hepsi milletimizin parçası, hepsi cumhuriyetin önemini yaşayarak anlıyorlar’…
Cumhuriyet "Nasıl olur da ağalığa izin verir?.." diyorlar’… Cevap veremiyoruz’…
Onlar cevap veriyor, ayağa kalkıyor; "Yıkılsın Ağalık!" diyorlar,
bütün yoksul köylüler Aslanoğlu Köyü'nü izliyor’…
Biz onlara hiçbir şey vermesek de, onlar bize her şeylerini vermeye hazır,
Canlarını ağalığa karşı sessiz ve sitemsiz veriyorlar’…
Kimi öğretmen olmak istiyor, kimi asker; ama en çok avukat olmak isteyen var,
Ağanın baskısına karşı kendilerini savunmak için avukat olmak istiyorlar’…
Biz Atatürk gençliği olarak,
Varlığımızı milletimizin varlığına ve ülkemizin bağımsızlığına armağan etmeye,
Kaderimizi yoksul halkımızın kaderiyle birleştirmeye, SÖZ VERDİK!!
Gideceğiz, Diyarbakır’’a. Yüzlerce üniversiteli genç...
Taş taşıyacağız, sıva yapacağız, çatı onaracağız’…
Gözlerimizi yummuyoruz,
Kulaklarımızı tıkamıyoruz’…
Bakıp da görmeyenlere inat, görüyoruz ve vicdanları ayaklandırıyoruz!
Ülkemizin birliği ve bağımsızlığı için,
"Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyetin" değerlerini yeniden hatırlatmak için’…
Sizi desteğe çağırıyoruz’…
Bu tarihi görev için size elimizi uzatıyoruz’…’”
’“Neden Aslanoğlu Köyü’” diye soruyorum.
’“Çünkü diyorlar, bu köy 2005 yılından beri toprak ağalığına karşı mücadele ediyor.
Bölgenin toprak ağası, haksız bir şekilde Aslanoğlu Köyü’’nün çevresinde bulunan ve köylülere ait olan toprakları zor kullanarak eline aldı.
Köylüler toprak ağasını dava etmelerine ve yasal süreci başlatmalarına rağmen henüz bir sonuç elde edemediler.
Aslanoğlu Köylüleri, Diyarbakır şehir merkezinde 2007 yılının Haziran ayında, Türk bayrakları ile "Yıkılsın Ağalık Yaşasın Cumhuriyet" pankartlarıyla bir yürüyüş yaptılar ve basında geniş yer buldular.
Ağa ise köylülerin bu haklı mücadelesini zorla bastırmaya çalışmakta. Hiçbir kanun tanımayan ağa, köye defalarca baskın düzenledi ve dört köylüyü öldürdü! Çünkü bilmektedir ki, Aslanoğlu Köylüleri başarılı olursa, hem kurulu çıkar düzenleri bozulacak hem de terörün sosyal-ekonomik zemini ağır yara alacak.
Biz de üniversite öğrencileri olarak Aslanoğlu Köyü'nü yalnız bırakmıyoruz. Köyün ilköğretim okulunu eğitime elverişli hale getireceğiz ve bu cesur köyün zeki çocuklarına, sizin de desteğinizle, eğitim olanağı sağlayacağız.’”
*
Bismil Kaymakamlığı ve Bismil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bilgisiyle yürüyen proje için, okulun projelerini hazırlatan gençler, bugünlerde harıl harıl inşaat malzemesi bağışı arayışındalar.
Amaçları, inşaat malzemelerini temin edip bir kamyonla birlikte hepsini Diyarbakır’’a göndermek, sonra da bir inşaat ustasının kontrolünde, dönüşümlü olarak çalışmak.
Kendi ifadeleriyle Türkiye’’nin birliğine harç koymak.
200 üniversiteli genç, temmuz ayında orada olmayı planlıyor.
Kimi taş/tuğla taşıyacak, kimi harç karacak, kimi karo döşeyecek; birileri için faydalı olmanın gururunu, birilerini mutlu etmenin kıyaslanamaz mutluluğunu yaşamak için Diyarbakır’’ın Bismil ilçesi Aslanoğlu Köyü’’ne gidecek.
’“Elleri boş gitmesin, o gururu, mutluluğu biz de paylaşalım, o çocukların eğitiminde bizim de katkımız olsun, ’‘orda bir köy var uzakta/o köy bizim köyümüzdür’’ sözleri notalarda kalmasın’” derseniz eğer, gençlerin irtibat adresleri burada.
İster bir torba çimento, ister 3 kutu çivi, ister karo, ister para.
Hiçbir şey verebilecek durumda değilseniz bile, o gençlere gönderebileceğiniz ’‘iyi ki varsınız’’ mesajı, bir teşekkür maili için’…
*
Melda Çalışkan: 05548405029 05512176140 (TGB İzmir İl Yöneticisi)
Deniz Yiğitceoğlu: 05079966901(TGB İzmir İl Yöneticisi)
tgbizmir@gmail.com - tgbbuca@gmail.com - melda7485@hotmail.com
Maddi destekler için: 3420 1512418 İş Bankası Kordon Şubesi