GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
19 Mayıs 2021 Çarşamba

Birinci vazifen...

HER Salı yapılan meclis grup konuşmalarını izlediğimde...

Türkiye sıcak asfaltta eriyen sakıza basmış da...

Ayağını bir türlü kurtaramıyormuş gibi geliyor.

Liderler uzaya çıksalar...

O sesssiz, engin karanlık denizden...

Mavi şirin bir bilye gibi yerküremizde Türkiye’ye baksalar...

Vatandaşın yaşadıklarını ancak bu kadar uzaktan görebilirler.

Başka bir evrende yaşıyor...

Bize uzaydan sesleniyorlar gibiler.

***

BİR lider, bir mikrofon, bir kürsü...

Aynı ezber, aynı yağlı güreş.

Zaman akmıyor sanki Türkiye’de.

Klasik tiyatro oyun ve oyuncuları...

Dönüp dönüp hep aynı 30 – 40 – 50 yılı yaşıyor gibiyiz.

Yeni bir dil, yeni bir siyaset, yeni bir kafa hayal.

Eşyanın tabiatına aykırı derler ya...

Bizde eşya da aykırı, tabiatı da...

Çocuklar hatta torunlar bile aynı Türkiye’yi yaşıyor.

Kalbi sıkışıyor insanın.

Kafesteki hemstırlar gibi koşturuyoruz, hep aynı yerde.

***

MEDYADA haberlere baktığımızda da her şey aynı.

1990’lar  Türkiyesi deniyor mesela...

Mafya – siyaset ilişkilerinin zirve yaptığı dönem için.

Bir bakıyoruz, aradan sanki 30 yıl geçmemiş...

2021’deyiz yine aynı konu, aynı simalar, aynı nutuklar.

Hiç ara vermeden yayınlanan Kemal Sunal filmleri gibi...

Ne filmin konusu değişiyor, ne oyuncular, ne de seyirciler.

İşin fenası bu filmde hiçbirimiz eğlenmiyoruz, pudracılar hariç.

***

BU işte bir gariplik yok mu?

Türkiye gibi son derece dinamik bir memlekette...

Nüfus ortalaması 32 yaş olan bir ülkede...

Gençliğine hitabe yazılmış bir cumhuriyette...

Siyaset sahnesinde her şeyin bu kadar aynı köhne söylemde olması...

Normal mi?

Siyaset aktörleri nasıl bu kadar benzer olabiliyor...

Aynı replikler, aynı tonlamalar, aynı haller..

Saçmalayan liderlerini sıralarından fırlayıp alkışlayanlar bile aynı.

Bitki örtüsü zenginliğiyle dillere destan Anadolu toprakları...

Nasıl böyle benzer tür siyasetçi üretiyor, anlaşılmaz bir mesele.

***

SONU gelmeyen bir bilimkurgu filmindeyiz belki de...

Uzay Yolu’ndaki Atılgan gemisiyle kara deliğe girmişiz.  

Zaman durmuş...  

Ne Kaptan Kirk koltuğu bırakıyor, ne de kaptan Spock.

“Işınla beni Scotty” diyecek olsak...

 Pandemi var, nereye gidiyorsun.

Durdurun gemiyi inecek var desek;

Aşılı mısın, “enjoy” maskeni göster bakalım diye soracaklar.

***

ASLINDA  yaşı, aklı ve gönlü genç olan herkesin çevrilen tüm bu filmlerden sıyrılıp...

Mevcudiyetin ve istikbalin yegane temeli Türk cumhuriyetine sahip çıkması...

Emanet edilen en kıymetli hazineyi muhafaza ve müdafa etmesi gerekiyor.

Millet fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüşse...

Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlar varsa...

Türk istikbalinin evlatları olarak;

Birinci Vazifemizi acilen hatırlamamız gerekiyor.