GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
28 Eylül 2022 Çarşamba

Belediyenin başkanı mı? Başkanın belediyesi mi?

Kitleler alıştı ama bu gerçekten önemli bir sorun haline gelmeye başladı. Bir süredir Belediye Başkanlığı imkanları abartılı bir şekilde kullanılıp, kişisel iktidarı pekiştirme ve devam ettirmek için değerlendirilmeye başlanınca, yasal ve etik açıdan çok sorunlu bir yönetim anlayışı ortaya çıkıyor.

Kutuplaşma ve popüler kültür olanakları ile uyutulan kitleler de bu durumu yadırgamak bir yana destekler hale geldi. Bizim başkan, bizim takım, kahrolsun karşı mahalle, bütün eller havaya…

Belediye Başkanı, bir kurumun başkanlığı için geçici süre ile temsilci olarak seçilmektedir. Ama gelin görün ki, o koltuğa oturan kişi kısa bir süre sonra, sadece koltuğun değil, kurumun sahibi gibi hissediyor kendini. Gelsin reklamlar, billboardlar, TV programları, gazete reklamları ve konserler.

Birçok ilçede bu yüzden biz, belediyeyi değil de başkanı görür olduk. Bir kaldırıma taş konacak olsa, reklam malzemesi, bir anma veya sıradan konser olsa nutuklar…

Bazı belediye başkanlarının üç dört korumanın yanı sıra bir o kadar da kameraman ile gezdiğini görüyoruz ne yazık ki… Sokakta yürüyor kaydediliyor, esnafı selamlıyor kayıt devam, toplantı yapılıyor kayıt, eğlenceye veya yemeğe gidiyor kamera orada.

Bu görgüsüz tavır iki açıdan önemli. Birincisi kurum değil kişi yüceltiliyor. Doğu toplumlarına özgü bir şeflik anlayışı ile. Bunun en uç örneği Erdoğan’dır. İkincisi ise yasal ve etik açıdan doğru olmayan kamu kaynağı israfıdır.

Kurumsal çöküş sadece liyakatsiz kişilerin buralara yığılması ve özerkliğin kaybolması ile ortaya çıkmıyor, belediyeler söz konusu olduğunda kişinin kurumun önüne geçmesi de kurumsal çöküş anlamına gelmektedir.

Sıkça belediye yönetimlerini eleştiren biriyim. Bu konuda kişisel değil, tutarlı bir tutum almaya da gayret ediyorum. Kutuplaşmış ve fanatikleşmiş partili veya seçmenlerin bundan pek hoşlanmadığının farkındayım. Ancak amigo zaten yeterince var, bazı aydın veya yurttaşlar da bırakalım bu uyarı görevini yapsın.

Birkaç kez Narlıdere’de dikkatimi çeken bir durumu notlar şeklinde yazmıştım. Belediye proje ve ilanlarında, billboardlarında, sokaklarda ısrarlı bir şekilde başkanın ismi değil, Narlıdere Belediyesi ibaresi yer almaktadır. Ölçülü bir şekilde bazı ilanlarda “Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin” yazsa da, ne boy boy fotoğraflarına rastlıyoruz ne de kendi kişisel iktidarını pekiştirmeye veya popüler olmaya yönelik gayretler görüyoruz.

Bu tesadüf mü diye düşündüm önceleri ama yıllar geçti durum değişmedi. Yapılanlar sessiz sedasız yapılıyordu. Merkez cadde ve sokaklarda yeni düzenlemeler, rekreasyon alanları, temizlik hizmetlerinin belirginleşmesi ile belediye hissediliyor ama Başkan reklamına pek rastlanmıyordu.

Sonra geçen gün, EgedeSonsöz’den gazeteci arkadaşlarla yaptığı röportajdan gördüm ki, bu tesadüf değil oldukça bilinçli bir tavırmış. Ali Engin bu durumunu ifade ederken, “Başkan Belediye’nin Önüne Geçmemeli” demiş. Arkadaşlar da bunu manşete taşımış.

Böylesi popülist bir siyaset ve yönetim anlayışının egemen olduğu bir dönemde çok ilgi çekici geldi bana. Bunu Belediye Başkanlık makam odalarına asılacak bir tabela olarak düşündüm bir an. “Başkan, Belediye’nin Önüne Geçmemeli.”