GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
26 Şubat 2010 Cuma

Baykal ’‘militan’’ istedi mi?

Deniz Baykal’’ı CHP’’yi yönetme şekli/tarzı nedeniyle eleştirebiliriz.
Biraz anti demokratik hatta azıcık faşist, hizipçi bile bulabiliriz.
Nitekim buluyoruz da.’¶
Ama Baykal’’ın adını ’‘Terör, PKK’’ , HEP, DEHAP, DTP, Militan’’ gibi kelimelerle yan yana koyarsanız en başta ben itiraz ederim.
Çünkü;
İki farklı Baykal profili biliyorum.
Parti yöneten ve de ülke yöneten Baykal.
Her ne kadar 30 yıl öncesinde kalan bakanlıklarını yaşamasam, bilmesem de CHP Lideri Deniz Baykal’’ın yaşayan en nitelikli devlet adamı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.  
En nitelikli devlet adamıdır’…
Dürüsttür, devletçidir. Dindardır ama din simsarı değildir.  
Hatalarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’’nin sigortasıdır.
Yetersiz kadrosuna rağmen ülkeyi emanet edilebilecek bir liderdir.
En azından Tayyip Erdoğan’’dan daha iyidir.
Sarıgül’’le kıyas kabul etmez.
AKP uygulamaları karşısında en istikrarlı muhalefeti sergileyen, toplumun önemli bir kesiminin sözcüsü, umudu haline gelmiş, ilerlemiş yaşına rağmen dinç kalabilmiş ve çoğunlukla haklı çıkmış bir liderdir Baykal.
Terörü de teröristi de sevmez.
Kürt yapısıyla ezelden sorunludur.
Ayrılıkçının her çeşidine karşıdır. İster etnik, ister dini olsun her türlü ayrımcılığı reddeder’…
Sadece yaşantısı, lüksten uzak tutumu, toplumu bir arada tutan değerlere olan bağlılığı onu örnek bir devlet adamı yapmaya yetmektedir.
**
Ama parti yönetiminde arızalı bir profil çizer Sayın Baykal.
Bizim de kendisini eleştirdiğimiz nokta tam olarak burasıdır.
Kılıcının her iki yanı da keskindir. Yakınlarında barınmak, tutunmak oldukça zordur. Kimi asacağı, kimi keseceği, kimi başkan, kimi vekil yapacağı belli değildir.
Bir bakarsınız 78 yaşındaki Ekrem Bulgun’’u İzmir’’e il başkanı tayin etmiş, bir bakarsınız Ağrı’’dan İzmir’’i kontrol etmek için adam göndermiş, bir bakarsınız işi gücü bırakıp mahalle seçimlerini iptal etmiş’…
Ve de bir bakarsınız Balçova toplantısına kızıp mevcut il başkanını adaylıktan etmiş.
Muhaliflerine diz çöktürmeye, el öptürmeye, isyankarlara tükürdüklerini yalatmaya bayılır.
Ekrem Bulgun atamasında da bu isyankarların rolü büyüktür. Birileri şimdilerde beş yıl önce ’‘tu kaka’’ dedikleri Bulgun’’u seçmek zorunda kalmış, kalacaklardır mesela.
**
Gelelim Baykal’’ın neden ’‘militan’’ demediğine, demeyeceğine’…
Öncelikle bu kelime, onu yakından tanıyanlara göre, Baykal’’ın tarzı değildir. Onun için tek militanlık ’‘Baykal militanlığı’’dır. Başka militan tanımaz.
Ayrılıkçı Kürt hareketiyle eskiden bu yana sorunludur. Onları pek sevmez.
Aynı şekilde ayrılıkçı ’‘Alevi’’ kesimi de pek tutmaz.
Necati Yıldız kaleme alacaktı belki ama ondan önce davranayım dedim.
Yıl 1989’… BDP’’li Sırrı Sakık’’ın gösterdiği tarihin 10 yıl öncesi’…
Baykal SHP Genel Sekreteri’…
Erdal İnönü Genel Başkan.
Aralarında Fehmi Işıklar’’ın da bulunduğu 7’’ler Fransa’’daki Kürt Konferansı’’na gitmek itin SHP üst yönetiminden izin ister.
İnönü bu konuda gönülsüzdür ama Baykal keskindir. İzin verilmemelidir Kürt kökenli vekillere’…
Ama vekiller üst yönetimi takmaz. Fransa’’ya giderler.
Dönüşleri beklenir, MYK kararıyla disipline sevk edilip, ihraç edilirler.
Bu olay meşhur HEP’’in kuruluş sürecinin ilk temel taşıdır.
Yani bir anlamda PKK’’nın siyasal zemin bulmasının’…
Çünkü, o güne kadar marjinal bir terör örgütü olan PKK, Kürt politikacıların ’‘normal’’ partilerde istenmediği tezini ortaya koymuş, bu ihraç da CHP (SHP)’’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu örgütlerinde ciddi yankı uyandırıp, toplu istifalarla sonuçlanmıştır.
Her ne kadar aynı yıllarda SHP, Kürt Raporu adında bir çalışma yapmış, iki yıl sonra HEP’’le ittifak kurmuşsa da Kürt kesimin siyasal zemin arayışı bu ihraçlarla birlikte gelişmiştir.
**
Kürt vekillerin ihracını savunan, fermanı yazan en önemli isim Genel Sekreter Baykal’’dır.
Sıkı durun’…İhracı/infazı gerçekleştiren isim ise dönemin Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ekrem Bulgun’…
Yani Baykal’’ın 2010 İzmir’’ini yönetmesi için görevlendirdiği 78 yaşındaki siyasal tecrübe’…
1989’’da Kürt vekilleri ihraç eden/ettiren Baykal’’ın, 10 yıl sonra DEHAP’’tan ’‘militan’’ istemesi, isteyecek duruma gelmesini anlamak mümkün değildir.
Belki Doğu/Güneydoğu Anadolu’’daki oylarını yükseltmek, bir dönem solun kalesi olan bölgede yeniden taban tutmak için işbirliği zemini oluşturmak istemiş olabilir.
Ama bu hiçbir şekilde ’‘Kürtçü, Militan, Terörist’’ isteme boyutuna gelmemiştir.
Belki buradaki hata Baykal’’ın aracı olarak gönderdiği heyetin tercümesindedir.
Baykal’’ın işbirliği talebi bu şekilde yansıtılmış olabilir.
Ama Baykal’’ın kesinlikle ayrılıkçı bir kesimle yan yana gelme, kol kola girme isteği duyduğunu sanmıyorum. İnanmıyorum da.
BDP’’lı Sakık’’ın neden bir anda böyle bir iddiayı ortaya attığına gelince;
Sanıyorum partisinin uzantısı haline gelen PKK’’lıların Türkiye’’ye gelişlerindeki devlet/hükümet hoşgörüsüne sahip çıkma içgüdüsüyle hareket etti.
Habur’’dan girişte yapılan siyasal şovun hamilerini korumak istedi.
En başta da hakkında gensoru verilen İçişleri Bakanı Atalay’’ı tabi ki’…
**
Ve yarın yapılacak İzmir İl Kongresi’’ne gelince;
Liste yarışı kızışmış durumda.
Sav ekibi de Aziz Başkan da Ekrem Bulgun’’dan yana net bir tavır sergiliyor.  
Nalbantoğlu ile Kocaoğlu’’nun önceki akşam Bulgun’’a yaptıkları özel ziyaret bu açından da anlamlı.
Sav ekibinin Nalbantoğlu sonrası ekip arkadaşları Demirsoy’’a sahip çıkmak yerine Bulgun’’a ’‘evet’’ demeleri ise biraz karışık.
Önlerinde iki yol vardı Sav ekibinin’…
Ya Baykal’’la açıktan kavga edilecek ya da el öpüp, diz kırıp, eskiden olduğu gibi kayıtsız şartsız biat tercihi yapılacaktı.
İktidara koşarken genel başkanla kavga yerine, kayıtsız şartsız biatı tercih ettiler.
CHP’’de yeniden tüm dereler ’‘Deniz’’e’’ akmaya başladı.
Yüksel Demirsoy cephesine gelince;
İmza sorunu aştı. 126’’yı geçti. Ve çok tehlikeli hale geldi. Liste memnuniyetsizlikleri, aday dayatmasına karşı demokrasi savaşçıları derken salonda işler değişebilir.
Bu maçın favorisi 78’’lik Ekrem Bulgun’…
Ama 44’’lük Demirsoy’’u da yabana atmamak lazım. En azından ekibinden, hemşehrisinden bağımsız çıkışı, parti içi demokrasi açısından takdire şayan’…