Hadi gene iyisiniz gençler, Bay Kemal Londra’da temiz para buldu… Teknolojik yatırımlara hız verecek…
ABD’de, İngiltere’de hep gençlerle bir aradaydı… Demek bu yüzdenmiş… Türkiye’ye dönerken bizim gençlere hediye ne götüreyim, diye sordu. Ve yapay zekada karar kıldı.
Türkiye yetmişli yıllardan itibaren iletişim, bilişim alanlarında çok yol aldı. İyi mühendisler, programcılar yetişti. Doksanlı yıllarda, endüstriyel yazılımlar üretimde varlığını eni konu hissettirir olmuştu. Fiber optik altyapı yatırımlarını büyük ölçüde kendi imkanlarıyla yapabilir duruma gelmişti. Daha o yıllarda gökyüzü adeta sinyal cehennemine dönmüştü.
Çok tuhaf, ikibinli yıllar boyunca Türkiye’nin bu birikimlerini umursamayan neo liberal dönemin iktidar/muhalefet ikilisi birdenbire dijital devrim hamisi kesildi. Tren kaçmış ne gam, önemli olan gösteri…
Dünya’da paranın yönetildiği en önemli iki merkezden bir olan Londra’da para aramaya giden Kılıçdaroğlu muhtemelen Gül ve Babacan’ın “Hamil-i kart yakınımdır” yazan kartvizitlerini de sundu, paranın efendilerine…
Bay Kemal temiz para arıyor… Solcu ama servetin temiz olamayacağını bilmiyor. Yeryüzünde yaşayan 8 milyar insanın 6 milyarını yoksullaştıran bir sistemde temiz para arayan bir solcu… Dünya nüfusunun %12’si toplam gelirin %85’ine sahip iken temiz parayı hem de Londra gibi tefeci piyasaların zirvesinde arayan solcu Bay Kemal…
Tanrım, neydi günahımız! Sağa dönüyoruz Erdoğan, sola dönüyoruz Kılıçdaroğlu… Üstümüzde nasıl bir lanet varsa!
Anladık, cennetten kovulmuş lanetli bir türüz ama bu kadarı da fazla…