GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
26 Mart 2018 Pazartesi

Başbakan yardımcısına mı inanayım, bizim bakkala mı?

Geride bıraktığımız haftasonu…

Türkiye için tarihe geçen günlerdi…

Dolar tüm rekorları parçaladı, 4 TL. oldu…

Euro da ondan aşağı kalmadı 5 TL.’yi gördü…

İşsiz sayısı, bir önceki yıla göre…

124 bin kişi arttı, 3.5 milyon oldu…

Üstelik…

Bunların yarısından fazla “genç işsiz”

Enflasyon çift hanelere demir attı!

Cari açık artıyor…

Borç miktarı çevrilemez durumda…

Tam bu sırada…

Geçmişte üç hükümet’te Maliye Bakanlığı yapan…

Bugünün Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek…

Türkiye’ye sesleniyor:

“Aman borç almayın ortak alın, sermaye piyasalarına açılın… Borç bu dönemde büyük bir sorun…”

Aslında Başbakan Yardımcısı…

Bana, size değil…

Sanayici ve işadamına, “yağmur” ve “fırtına”nın yaklaştığını duyuruyor:

“Çatıyı hava güneşli iken tamir etmemiz gerekiyor… Dolarla borç yapmayın; ortak alın…”

Sanki hepimizin cebinde deste deste Dolar var!

***

Diyelim ki…

Sanayici ve işadamına bunları tavsiye ediyorsunuz…

Tamam, güzel…

Vatandaşa tavsiyeniz ne olacak?

Borçlanmadan yaşayabiliyor muyuz?

Kredi kartında boğulmak üzere iken…

Bir başka bankadan kredi çekip, diğer kartın borcunu kapatarak…

Aslında…

Daha beter bir “borç sarmalı” içinde kıvrandığımızın…

Farkında değil misiniz?

***

Bence…

Vatandaşı ve küçük esnafı düşünen yok…

Benim yaşadığım sokakta bir bakkal var…

Telefonla bi’şi istersiniz…

Fevzi, zıp diye eve getirir…

Dükkanın rafları “zincir marketler”deki gibi tıka basa dolu değil…

Hala veresiye veriyor, deftere yazıyor…

Vatandaşı rahatlatıyor…

Biz de inadına AVM’lerden değil O’ndan alışveriş yapıyoruz…

Sırf Fevzi kazansın, yaşasın diye…

Sabah 07.30’da açıyor, akşam 22.00’ye kadar dükkanda…

En çok satılan neler biliyor musunuz?

Ekmek, gofret, süt ve peynir…

Bi’de…

Annesinin yaptığı nefis yaprak sarmaları…

Çünkü, dükkanı dolduramıyor…

Dükkanı doldurmaya kalksa…

Müşteri yok…

Neden?

Vatandaşın alım gücü dibe vurdu…

Esnafın da dayanacak gücü kalmadı…

Dikkat edin bakın…

Önce mahalle kasapları tarihe karıştı…

Sonra manavlar parmakla sayılacak kadar azaldı…

Bi’tek…

Bakkallar kaldı, onlar da can çekişiyor…

Kıymayı 250 gram alan, peyniri 300 gram kestirenler var…

***

Size bi’şi daha söyleyeyim mi?

Belki dikkat etmemişsinizdir…

Acı ama gerçek…

Eskiden mahalledeki çöp konteynerlerinin…

Tıka basa dolduğu için…

Kapakları kapanmazdı…

Şimdi sabah evin çöpünü atarken dikkat ediyorum…

Çöp konteynerlerinin yarısı bile dolu değil…

Düşünün…

Atacak çöpümüz bile azaldı!

Kaldı ki…

Burası İzmir…

Bundan daha acıklı bir tablo olabilir mi?

***

Şimdi ben…

Başbakan Yardımcısının söylediklerine mi inanayım…

Yoksa…

“Hayat çok zor abi…” diyen…

Mahallemizin bakkalı Fevzi’ye mi?

Sonsöz: “Doğmak ve ölmek kolay; zor olan hayatın kendisi… Hele şu sırada…