GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nüvit TOKDEMİR
YAZARLAR
8 Mart 2010 Pazartesi

Bak şu konuşana...

Televizyonda bir dizi izler gibi hissettim bir an kendimi...
Kendinden emin, ustaca konuşan; Ne yaptığını bilen bir insan vardı oysa karşımda...’¶
İnançla, umutla; yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla farklı bir boyut kazandırarak bizlere; Altay'lılara mesaj veriyordu...
Ve diyordu ki:
"Bu Altay takımı eksiği olsun olmasın; neresinde eksik var olsa da, gelecek oyuncularıyla her şeyi tamamlayacak bir yapıya sahip olduğunu gösterecek yapıdadır ve gösterir..."
Bu sözler Zafer Bilgetay'a ait...
Yani, Altay'ın altyapısından gelen her oyuncu, eğer boşluğunu dolduracak bir oyuncu değerinde değilse, oyuncu değildir!
Böylesi bir değerlendirme yanlış olabilir mi günümüz futbolunda?
Ne diyoruz biz?
Eğer yerinin eksiğini dolduramadığımız sürece yediğini bulmalıyız...
Sizce de öyle mi gerçekten?
Futbol bugün fizik-kondüsyon, teknik-taktik üstünlüklere göre oynanıyorsa, bir-iki eksiklik ve teknik adamların birkaç eksiklikleriyle oynanıyorsa ne diyebilirsiniz?
Bu düzlemde baktığımızda, futbolun bizim liglerimizde farklı oynandığını görmemiz olasıdır.
Kimse bu söylemlerimizden farklı bir yorum çıkarmasın; Kimse takım ayırt ettiğimiz yorumuna da varmasın...
Bir yanımızda Buca var; Bir yanımızda Altay...
Her ikisini de yakından izliyor ve konumlandırmaya çalışıyorum...
Aldılar başını gidiyorlar..
Bucaspor, "Ben tutulmam" diyor...
Altay, "Ben takipteyim" diyor...
Kim ne derse desin, bu İzmir futbolu adın bir zaferdir...
Bucaspor'un zaferi alınlara derin izlerle kazınılacak bir zaferdir...