GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
22 Aralık 2009 Salı

Aziz Başkan: 1 ’– Hükümet: 0

Metro’’ya 75 gazeteci indi; sadece biri spor yazarıydı’… Ne alaka; demeyin! Spor müdürü olsam da Ege Televizyonu’’nun temsilcisi, Son Söz’’ün Yazar Cafe’’sinin bir sakini olarak paçaları sıvadım, habercilerin arasında ’“Meşhur İzmir Metrosu’”na daldım’…’¶ Ardından da; başkan Aziz Kocaoğlu’’nun ’“metro performansı’”nı, İzmir’’in 20 metre altında; spor adamı gözüyle değerlendirdim’… Peki; ’“Metro’’daki çift kalenin skoru ne olur? diye sorarsanız; buyrun!
Emir büyük yerden, çok sevdiğim ağabeyim, Genel Müdür Yardımcım Mehmet Karabel’’den gelince, İzmir güne uyanmadan düştük yollara. Bu kez adresimiz yeşil sahalar değil yerin altıydı.
Beni aralarında gören gazeteci arkadaşlarımın ’“Hayrola burada hangi maç var’” diye takılmalarına aldırmadım. Kırk küsur yıl bu kentin havasını soluyan, arsenikli suyundan içen bir İzmirli olarak, benim de ne olup bittiğini öğrenme hakkım vardı elbet.
Üçüncü adam olmasak da, 75 gazeteci adamdan biri olarak muhabir arkadaşımız Tezcan Ekizler ve kameraman arkadaşımız  Sercan Yazıcı’’yla birlikte, çizmeleri kuşandık, baretleri taktık.  Tezcan’’a yine uygun numarada çizme bulunamadı. Yeni  bir ayakkabı sözü veren Aziz Başkan krizi çözünce koyulduk işe.
Aziz Başkan önde biz arkada ’“ya bismillah’” deyip, çöker mi çökmez mi diye düşünmeden Şaft 2’’den daldık 32 metre yerin altına. Sol iç koridorundan ceza sahasına iner gibi’…
İçerde hummalı bir faaliyet vardı. Başkan anlatıyordu durmadan. Tünel betonlamasından anlayan özel mühendis ve işçiler gerekiyormuş. O yüzden dışarıdan 236 kişi getirilmiş. Yoksa İzbeton’’da aramadığın kadar var.
Yıllardır kiralık futbolcuları yazıp, yorumlamıştık, demek ki kiralık işçi de oluyormuş. Hangi kulübe mensup oldukları tartışılsa da, önemli değildi şimdi Belediye formasını giyiyorlardı, ’“ateş’” gibiydi bizim kiralıklar.
Hükümet kanadı bastırıyordu, Aziz Başkan’’ı ofsayta düşürmek için. O da kiralık futbolcular da olsa çok adamla savunmayı seçmişti. Maçı kaybetmek istemiyordu. Bizim derdimiz ise başkaydı.
Allah korusun! Metro çökerse ne olurdu? Altında dileriz kimse kalmaz ama, üzerinde kalacakların hali daha vahim olacaktı. Vatandaşlık görevimizi yapıp, bir pundunu yakalayıp soruyu patlattık.
45 gün dedi başkan. Yargı süreci bitecek, ama o zamana kadar Belediye kendi olanakları kiralık işçileri ve mühendisleriyle çalışacak. En azından kazılan yerler temel ve kemer betonlanlarıyla betonlanacak. 5 bin küsur metreden sadece 236 metresi sakatta. Sonrası ise Allah kerim!
Hep 45 dakikaların sonunu beklemeye alışmıştık. Şimdi 45 gün bekleyeceğiz; ’“Bu çokça politik ve azıcık da hukuksal karşılaşmanın sonucu ne olacak?
Hep frikikle uğraşmıştık bugüne dek. Şimdi karşımızda sadece ’“kik’” vardı.
KİK, yani Kamu İhale Kurumu, özerk bir kuruluş. Görünüşte iktidarla alakası yok. Ancak pişmiş aşa su katan 7 üyeden ’“hayır’” diyenler hükümetin atadığı 5 kişi, ’“evet’” diyen odalar ve işverenlerin temsilcisi 2 kişi’…
3-5-2’’yi iyi biliyorduk da,  ’“Neden 5 - 2’” Onu bir türlü çıkaramadık’…
Burası Türkiye çözen bulunur elbet.
Öyle ya da böyle, Aziz Başkan, makinalarını ve kiralık futbolcuların tünele sokarak ilk 45 dakikada hükümete golü attı.
Çöker mi çökmez mi sorularına aldırmadan, olaylara seyirci kalmadan, en azından İzmirliler için bir şey yaptı.
İkinci 45 dakikayı pardon 45 günü bekleyeceğiz.
Şimdilik maçın skoru; Aziz Başkan: 1 ’– Hükümet: 0.