GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Serdar DEĞİRMENCİ
YAZARLAR
19 Ocak 2018 Cuma

Asker misin, yoldaş mı?

Mustafa Kemal’in askerleri miyiz:

Yoksa yoldaşları mı?

Yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtadan?

Al sana derin bir tartışma konusu (!)

Daha doğrusu derin bir ayrışma, birbirinin gözünü oyma konusu…

İlle de ; “ Sosyal demokratlar birbirinin kurdudur.”sözlerine hak verdirircesine birbirlerini yiyecekler  ya…

Öfkelenmemek mümkün değil…

*

Bak aslan sosyal- demokrat kardeşim:

Mustafa Kemal’in izinden git de, ister askeri ol, ister yoldaşı…

Ne fark eder?

 Fatih İstanbul’u kuşattığında; Bizans’lılar, melekler dişi mi, erkek mi onu tartışıyorlarmış.

Cumhuriyet kuşatılmış, demokrasi elden gidiyor, sen hala bir kelimeyi tartışıyorsun…

Yok efendim “ Mustafa Kemal’in askerleriyiz gibi bir slogan yanlışmış. Militer bir dil olmasından öte, birey olmanın önüne geçen bir ifadeymiş.”

Bunu söyleyen aslan sosyal demokrat kardeşim:

Mustafa Kemal’in askerleriyiz demenin; onun izinden gitmek, yaptığı devrimlere sahip çıkmak, cumhuriyeti yaşatmak anlamında kullanıldığını bilmiyor musun?

Halkın diline yerleşmiş, stadlara kadar taşmış bir sloganı niye değiştirmeye kalkışıyorsun?

*

Peki ya diğer aslan sosyal demokrat kardeşim:

Partidaşlarının bir kısmı, Biz Mustafa Kemal’in yoldaşlarıyız diyorsa, sen ona ne diye tepki gösteriyorsun?

Bu kadarcık bir farklılığa neden tahammül göstermiyorsun, neden hoş görmüyorsun?

O ulusalcı, bu liberal diye kendi partinin içinde ayrışır parçalanırsan;  cumhuriyeti, onun yarattığı değerleri nasıl savunacaksın?

AKP+MHP anlaşmasına karşı, toplumun diğer kesimlerini nasıl birleştireceksin?

Toplumsal muhalefeti nasıl örgütleyeceksin?

Vatan elden gidiyor görmüyor musun?

*

Bak aslan sosyal demokrat kardeşim;

Mahallende delege seçimlerini yaptın. İlçe başkanını, yöneticilerini, il delegelerini seçtin…

Senin seçtiğin il delegeleri il başkanını, yönetimini ve kurultay delegelerini seçtiler…

Şimdi de kurultay delegeleri, genel başkanı ve parti meclisini seçecekler…

Eksiğiyle, fazlasıyla bir demokrasi şöleni yaşamadın mı?

Diğer partilerde böyle bir uygulama, parti içi demokrasi var mı?

Şimdi sırada büyük kurultay var.

Kendinde genel başkan olma potansiyeli gören kişiler çıkacak, tezlerini ortaya koyup yarışacaklar… Her biri ayrı bir değer olan adayları dinlemek, kavga etmeden, karşılıklı bir saygı ve sorumluluk anlayışı içinde tartışmak, eleştirmek, destek vermek, senin en doğal hakkın… Kurultayda seçilecek genel başkana destek olmak da her CHP’linin boynunun borcu. Gün ayrılıkların değil, ortak noktaların bulunup, birlikte mücadele etme zamanıdır…Bilmem anlatabildim mi?..

Anlatamadıysam…

O zaman Nazım’ın sesine kulak ver:

“ Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar

Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.

Safları sıklaştırın çocuklar,

Bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.