GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Oya DEMİR
YAZARLAR
17 Ekim 2013 Perşembe

Aşk olsun İstanbul... ‘Aşk’ olsun...

... Ama Aşk Olsun Sana Çocuk, Aşk Olsun!
MARE NOSTRUM - Can YÜCEL

Biraz güneşli, biraz yağmurlu ... En fazla da ‘çok çok eksik’ bir bayram...Hayat bazen bir şekilde dokunuyor insana... Dokunmakla kalmıyor, büyük bir iz bırakıyor... Bu bayram da geçiyor... Zamanı geçirme çabaları içinde... Bir orada, bir burada, biraz sosyal medyada...En çok da ‘hiç’ bir yerde... 

Hiç bir yerde olmanın en güzel hali ‘sanırım’ İstanbul’da çok mümkün... Bu bayram hiç bir yerde, ama İstanbul’dayım...Kalabalıklar içinde kaybolma, renkler içinde renksiz kalma, hayatın içinde ama bir o kadar dışında olma hali..   

Bazen yaramaz, bazen hırçın, bazen sakin, bazen kalabalık, bazen tarih, bazen gelecek, bazen... Bazenleri o kadar çoğaltabilirsin ki... Ya da azaltabilirsin... Her şey ve hiç bir şey...İstanbul...   

Bütün varlıklar ve yokluklar içinde ise bir kaç gündür aklımda bir cümle... Aşk Olsun İstanbul, Aşkkk Olsun... Dönüp duruyor... Can Yücel’in unutulmaz mısraları ‘Aşk Olsun Çocuk Aşk Olsun’... 

Evet, İstanbul! Aşk Olsun... Bütün renkleri içinde barındırdığın için aşk olsun... Hayatın bütün karelerini pencerene sığdırdığın için aşk olsun..Memleketimin insan manzaralarını gözler önüne serdiğin, bir o kadar da sakladığın için aşk olsun...   

Aşk olsun sana ki... Adalar da İtalyan dondurmasını sunmayı başarmışsın...! Aşk olsun ki; bu güzelim şehirde bütün yapılaşma içinde kimi tarihi binaları, sokakları yok olmaya bırakmışsın. Aşk olsun sana ki, 24 saat ışıl ışıl, canlı yaşarken kimi hayatları yok etmiş... Kimi hayatlara can vermişsin... Aşk olsun sana ki, hayalleri gerçekleştirmiş, kimi zaman hayalleri yıkmışsın.. 

Aşk olsun İstanbul! Sana aşk olsun... Kocaman bir geçmişi zaman zaman hiç; zaman zaman herşey yapmışsın...

 Renkler, kokular, hayatlar içinde kocaman bir ‘hiç bir yerde’ olma hali yaşarken; ister istemez takılıyor insan kimi ‘memleket’ hallerine... 

İletişimciyiz ya; özellikle de bugün gazetelerde okuduğum AB’nin açıkladığı ‘İlerleme Raporu’nun ekonomi yavaşladı, cari açık yüksek, ilerleme yok ve sosyal medyadan gelen yağmur sonrası elektrik kesintisi haberleri ile birlikte hiç bir yerde olma halinde bile dikkatimi çekiyor...    
Televizyonda gördüğümde anlam veremediğim 2017 - 2019 İstanbul yol durumu ile ilgili reklamları köprü üstlerinde, sokaklarda gördüğümde yine aynı ‘dikkat’ noktasına geldim... 2017 yılında ..... şuradan şuraya .... bu kadar dakika...2019 yılında .... şuradan .... şuraya .... bu kadar saat... Aşk olsun İstabul... Aşk olsun ya bugün ne olacak? Aşk olsun sana İstanbul, aşk olsun... 2013 yılında bayram tatilinde; bütün İstanbul boşaldı, havaalanlarının otoparkları doldu söylemleri altında; bir yerden bir yere giderken ‘bile’ trafikle boğuşurken; 2017 - 2019 ulaşımın nasıl olacağı reklamları ile bütün şehirde görsel bir ironi sunduğun için...
 
Adalar vapurunda; gitarları ile şarkı söyleyen gençler, biraz sonra kemençesi ile devam eden bir başka genç, şapkalı kadınlar, sevgililer, takım elbiseli, şık giyimli yaşlılar, bebek arabaları ile aileler.... Ne çok insan... Ne çok farklı kimlik... Hepsi bir arada; vapurda tempo tutarken önce gitarlı gençlere sonra da kemençeli gence ve türkülere eşlik ederlerken aklımda tek bir şey vardı: Yaşadığımız günlerde her geçen gün daha büyük acabalar ile uyandığım her güne bu renklilik ile cevap verdiğin için aşk olsun sana...  

Bazen an, bazen kocaman bir hayat...Geçmişin ve geleceğin buluştuğu şehir... Yağmur yağarken çamur, güneş varken toz, gece ışıl ışıl... En önemlisi, her ne an... Her ne şekil olursa olsun kocaman büyülü bir dünya... Varlık ve yokluk arasında kocaman bir memleketin en büyük penceresi İstanbul...

 Hiç bir yerde olma halinin en güzel noktası...Aşk olsun sana İstanbul... Aşk olsun...