Koskoca kentin hiçbir sorunu yokmuş gibi uzun süredir İzmir’de tartışılan bir mesele var
O da, Bayraklı İlçesi sınırlarındaki Özkanlar Pazaryeri…
İlçede başlayıp koca memleketi saran hatta Ankara’ya, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar giden bir vaka!
Nedir bu konun tarihi şöyle özetleyelim:
“2009 yılında Bayraklı ilçesi kurulmadan önce Bornova sınırlarında kalan Mansuroğlu Mahallesi’nde, Metro’nun Bölge Durağı’nın dibinde, Ankara Caddesi’nin paralelinde İzmir’in önemli, piyasası değerli, tezgahları çok, müşterisi bol, ürünleri popüler bir yerdi burası”…
Semte adını veren “Özkanlar Ailesi”nin açtığı dava sonrasında pazaryerinin sokak aralarından kaldırılması kararı alındı. Bu karar uzun yargı sürecinin ardından belediye aleyhine “2018 yılı itibariyle geçerli olmak kaydıyla” da Danıştay’da onaylandı. Bu arada Avrupa Birliği yasaları kapsamındaki uyum yasaları çerçevesinde belediyelerin kapalı, modern pazaryerlerini inşa etmesi gerekiyordu.
Peki dava ne zaman açıldı?
Tam 7 yıl önce!
Bu arada Bayraklı Belediyesi’nin kıdemli bir o kadar da deneyimli (!) başkanı Hasan Karabağ pazaryeri için bir alan bulamamış, kamulaştırma da yapmamıştı. Memleketin belediyeleri ardı ardına modern pazaryerleri açılışları yaparken Bayraklı’nın hem vatandaşı hem de pazarcı esnafı “geliyorum” diye bağıran pazaryerinin kapanma tehlikesine karşı çaresiz bırakıldı. Pazarcı esnafı yol kapatıp eylem yapmaya başlayınca aslında kartopu gibi büyüyen bu mesele devasa bir dağa dönüştüğü için “uyanık siyasetçiler” topu birbirine atmaya çalıştı. Gelinen noktada koltuklarından güç alan makam sahipleri aslında zamanında çözülmesi gereken bu meseleyle ilgilenmediği için mesele çıkmaza girmiş oldu.
Açık ve net söylüyorum; bu sadece bir pazar yeri meselesi değildir!
İçinde siyasi operasyonlar barındıran, türlü hesapların olduğu, kimin kucağında kalırsa patlayacak, patlayınca da birilerini yutacak bir sosyo-ekonomik temelli, ticari bir vakadır.
Peki ortada kamusal hizmet varsa ticaret yani rant bu işin neresindedir?
Gelin daha da açalım!
Bayraklı Belediyesi’nin bürokratları belediye başkanının talimatıyla aldıkları karar ile bir banka hesabı açıyorlar. Bu hesapta, pazarcılardan toplanan paralar tutuluyor. Mahkeme kararı nedeniyle “olası tazminat çıkması halinde ödenebilsin” denilerek iddialara göre 1 milyonun üzerinde para toplanıyor. Pazarcı esnafına daha iyi hizmet (!) verebilmek için de üstüne dernek kurma fikri geliştiriliyor. Derneğin başkanlığına ise zabıta müdürü getiriliyor. Yani, belediye daha yeri bile belli olmayan yeni pazaryerinin inşaatı için esnaftan önden para almış, tazminatlar nedeniyle borç bürokrata rücu edilmesin diye iş garantilenmiş oluyor.
Bugün sahibi belli olmayan bu organizasyon ortaya çıkınca da bomba kucakta patlıyor! Paralar pazarcılar çağırılarak tek tek ödenmeye çalışılıyor.
Şaka değil.
Bizzat Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın ağzından çıkan, “350 bin TL para geri ödendi” cümlesi var.
Ya ödenmeyenler…
Bunun boyutunu şimdilik kimse bilmiyor!
Zabıta müdürü savcılık işlem başlattığı için görevden alınmış durumda fakat kesin kararı tabi ki yargı verecek. Ama kimse, “bu bir kişinin bilgisi, organizasyonu ile yapılacak bir iştir” diyemez. Denilemediği için esnaf bir oyana bir bu yana sürükleniyor. Eylemler yapılıyor. Kitleler Büyükşehir Belediyesi’nin önüne yönlendiriliyor. Orada tezgah açanlar bugün ekmeğini bulamazken üzerine OHAL nedeniyle Konak Meydanı’nda eylemlerde dayak yiyor.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın çözemediği konuyu Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’nın kucağına atıp “parti içi kavga” görüntüsü vermesi de bu planın bir parçası olarak görünüyor. Tamamen ilçe belediyesinin yetki ve sorumluluğunda olan bir meseleyi de Büyükşehir’in gündemine taşımak siyasi bir hamle olsa da aslında gerçekler çok net görünüyor.
Çünkü önümüzde 2019 yerel seçimleri ve buna yönelik hesaplar var.
Bayraklı’dan giden akıllı(!) siyasetçileri, pazarcılar odası başkanı ve yönetimini, esnafı “herkesi dinleme” gayretiyle makamında ağırlayan Kılıçdaroğlu’nun da yerel yönetimlerden sorumlu yardımcısı Seyit Torun’un da bu gerçekleri iyi analiz etmesi gerekiyor.
Son olarak; hafta içinde Bayraklı Belediyesi’ndeki meclis toplantısında bu konu yine gündeme geldi. AK Partili Meclis Üyesi Çağlar Haspolat’ın sorularına Başkan Karabağ’ın verdiği yanıtlar da bir hayli dikkat çekiciydi.
Resmi meclis tutanaklarına da yansıyan bu durum bana, son günlerde popüler olan bir GSM operatörünün reklamını hatırlattı…
Neydi o?
“GÖRÜYORSUNUZ… ANLATMAYA GEREK YOK”
İşte her şey aşağıda!
Çağlar HASPOLAT - Özkanlar Pazar yeri ile ilgili toplanan bir para vardı emanette o ne oldu akıbeti ne?
BAŞKAN- Bir dakika bir dakika sayın müdürüm bilgi verin Özkanlar pazarından toplanan para veya Çay mahalle pazarından da varsa toplanan paralar ne durumda?
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Sayın Başkanım Özkanlar Pazar yerinden toplanan paralar…
BAŞKAN - Miktarı ne kadar ağabeycim?
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- 380.000 tl gibi bir rakam…
BAŞKAN- Başlangıçta.
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Başlangıçtan şuana kadar tamamen
BAŞKAN- Geri verilen ne kadar?
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Bunun 350.000 tl gibi bir rakamın iadesi yapıldı zaten.
Çağlar HASPOLAT - Ne zaman yapıldı?
BAŞKAN- Ne zaman yapıldı?
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Topladığımız…
BAŞKAN- Günden bugüne
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Tarihten bugüne kadar
Çağlar HASPOLAT - Aldığımız hibe araçlar hariç dahil mi başkanım?
BAŞKAN- Hibeyi Mecliste aldık onlarla alakası yok
Çağlar HASPOLAT - Onlar hariç. Geri iade mi ettik onları ?
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Tabi tabi iade ettik
Çağlar HASPOLAT – İyi hayırlı olsun.
BAŞKAN- Çay mahalle pazarıyla da ilgili toplamış o galiba arkadaşımız
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk Yrd.)- Onunla ilgili Müfettişlik ilgileniyor
Çağlar HASPOLAT – Peki bu şey ne oldu başkanım Zabıta Müdürümüz Abdülhakim bey?
BAŞKAN- Şeyde savcılıkta
Çağlar HASPOLAT – Sonuçlanmadı herhalde?
BAŞKAN- Savcılıkta
BAŞKAN- Bu toplanan paralarla ben sizi çağırayım özel…
Çağlar HASPOLAT- Sayın Başkan bu toplanan paralar savcılık kararı ile mi iade edildi yoksa sizin talimatınızla mı iade edildi?
BAŞKAN- Hiç benim talimatımla filan değil bir daha açıkla ağabeyciğim. Kimden ne duyuyorsan yanlış ve yalan duyuyorsun yani.
Çağlar HASPOLAT- Bir şey duyduğumdan değil merak ettiğimden soruyorum. Oradaki toplanan emanet para savcılık kararı ile mi geri iade edildi sizin kararınızla mı?
BAŞKAN- Hayır bizim kararımız değil
Çağlar HASPOLAT- Yoksa Müdürümüzün kararı ile mi ?
BAŞKAN- İdare…
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.)- Bunların iadeleri zaten hemen 6 ay sonra iade edilmeye başlandı bazı pazarcılarımız iade dilekçelerini vermekte geç kaldılar, hanı bu Pazar yerindeki olaylar çok çok sonra gerçekleşen olaylar zaten.
Çağlar HASPOLAT- Ben şunu merak ettim Başkanım yani burada kararı geri iade edilme kararını siz mi verdiniz savcılık mı verdi
BAŞKAN- Savcılık vermedi.
Çağlar HASPOLAT- Müdürümüz mü verdi zabıta mı?
BAŞKAN- İdarenin kararı
Çağlar HASPOLAT- İdarenin kararı tamam.
BAŞKAN –Savcılık, savcılığa yeni intikal etti zaten olay.
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.)- Biz bu para…
BAŞKAN- Savcılık sordu biz de o cevabı verdiniz herhalde siz.
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.)- Evet Başkanım Savcılıkta devam ediyor.
BAŞKAN- O parayı ne için toplanmış ağabeyciğim onu da kamuoyu bilsin.
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.)- Başkanım onunla ilgili Zabıta Müdürlüğünün bize yazısı geldi Özkanlar Pazar yerinde mahkemelik herhangi bir durum tazminat ödemesi gibi bir durum söz konusu olursa…
BAŞKAN- Pazarcı ödeyecek diye
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.)- Pazarcı ödeyecek diye toplandı. Dediğim gibi toplandı ve bir 6 ay sonra ilgililer dilekçelerini yazdılar ve iade almaya başladılar.
Çağlar HASPOLAT- Bizim de bildiğimiz Başkanım buraya Nene Hatun Kız yurdunun yanına yeni bir kapalı Pazar yeri yapılacak diye buna istinaden toplanmış. Şimdi bu toplanan bu para yasal değil, yasal bir para değil.
BAŞKAN- Yasal değilse savcılık gereğini yapacak bizim de kusurumuz varsa bize de…
Çağlar HASPOLAT- Şimdi Başkanım Belediyenin hizmetlerini zorunlu bağışa tutmak gibi bir şey bu. Yani iş sahiplerinden bağış adı altında…
BAŞKAN- Pazarcılar onu Pazar kalkmasın diye öyle bir tavır içine girmiş, Zabıta Müdürü de eğilim göstermiş ondan sonra arkadaşlar müdahil oldu galiba böyle bir emanet hesabı açalım geri verilsin diye.
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.)- Doğrudur.
Çağlar HASPOLAT- Ama Başkanım ne zaman nereye yapılacağı belli olmayan bir pazaryeri için…
BAŞKAN- Ben de senden duyuyorum şimdi duyuyorum ben. Nereye yapılacakmış pazar?
Çağlar HASPOLAT- Vallahi belli değil daha onun için bile para toplamışız. Bizim Zabıta Müdürümüz para toplamış yememiş içmemiş
BAŞKAN- Kamyoneti dernek kurdular dernekleri hibe ettiler. Onun da verdik evraklarını savcılığa
Çağlar HASPOLAT- Dernek Başkanımız da Zabıta Müdürümüz.
BAŞKAN- Zabıta Müdürüymüş.
Çağlar HASPOLAT- Olaya bak
BAŞKAN - Süper bir Zabıta Müdürü ya
Mehmet ŞİMŞEK (Bşk.Yrd.) - Toplanan paraların yeni bir pazar yeri kurulması ile ilgili bir durumu söz konusu değil.
BAŞKAN- Söz konusu değil… Tazminat gelirse belediyeye bu süre içinde, ‘biz ödeyelim’ diye pazarcıların gönülden…
Çağlar HASPOLAT- Yalnız Başkanım birkaç pazaryeri ayrı ayrı satışlarda var yani bu…
BAŞKAN- Onların hepsi tespitli
Çağlar HASPOLAT- Nafizgürman da var Gümüşpala da var onları da tespit edin vatandaş pazarcı mağdur birkaç el değiştirmiş Belediye görmemiş yani bir sürü sıkıntı bu pazaryeri sıkıntılı
BAŞKAN - Var var hepsi tek tek geliyor
Çağlar HASPOLAT- Benim sizden ricam siz el atın bu işe siz el atın.
BAŞKAN- Attık işte hangi belediyede siz kendi müdürlüğünü savcılığa veren Belediye Başkanı duydunuz? Bu 4. Müdürlük.
Çağlar HASPOLAT- Evet Zabıta Müdürü dayanmıyor size başkanım maşallah
BAŞKAN- Zabıta değil diğer müdürlükler de var verdiğimiz
Çağlar HASPOLAT- Yok Zabıta Müdürü dayanmıyor size.
BAŞKAN - Zabıta irfanlar çoğalınca dayanmıyor böyle oluyor evet ne yapayım ben ne yapabilirim insanla oluyor bu işler!
Çağlar HASPOLAT- Yanlış yapanı getirmeyin o zaman.
BAŞKAN- Efendim bizim belediyemiz kuruluş belediyesiydi gelen personeli biz seçmedik. Buyurun, yapan Valilik yaptı ayrıştırmayı…
BAŞKAN- Evet sonra diğer Zabıta Müdürleriyle ilgili bir şey olmadı yani ilk defa böyle oluyor 3. müdür sanırım bu değil mi?
Çağlar HASPOLAT- Vallahi 3. Müdür, 3’üyle de mahkemelik oldun başkan daha ne olsun?
BAŞKAN- Vallahi bilmiyorum. Bu arada durmuş bütün emniyetçiler ‘ben Zabıta Müdürü olmak istiyorum’ diye gelmeye başladılar…
SON SÖZ: Bir kişinin ilkeleri yoksa ondan her şey beklenir, değerleri yoksa ondan hiçbir şey beklenmez.