GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
28 Ekim 2022 Cuma

99. yılda kendimize güveniyoruz

Türk halkının özlemlerini, inandığı değerleri, iç dinamiklerini çok iyi bilen Büyük Atatürk tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik gibi ilkelerin yaşama geçirilmesinin, ancak Cumhuriyet rejimi ile olanaklı kılınabileceğini görmüş; “Türk Milletinin ruhuna ve geleneklerine en uygun yönetim biçimi olduğu için” Cumhuriyet'i seçmiştir. 

Ne güzel bir kurucu felsefemiz var: Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti ve temel özgürlükler alanlarında dünyada yaşanan gelişmelerin, ülkemiz tarafından izlenmesini ve uygulanmasını gerekli kılar.

Unutmayalım: Türkiye, Kurtuluş Savaşı'yla düşmandan, Cumhuriyet'le çağdışılıktan kurtulmuştur.

Toplumsal ve ekonomik gelişme anlamında 99 yılda geldiğimiz nokta çok değerlidir ama yeterli değildir…

Din ve vicdan özgürlüğüne olanak tanıyan ve çağdaşlığın en önemli temellerinden olan laiklik ilkesinin yaşama geçirilmesi de Cumhuriyet'in en önemli başarılarındandır. Bugün süren tartışmalar bu noktayı da ne yazık ki tartışmalı hale getirmiştir. 

Cumhuriyet'in getirdiği yeniliklerden biri de hukuk devleti ilkesinin benimsenmesi olmuştur. Hukukun üstünlüğüne inanmaz isek başarılı olma şansımız yoktur.

Cumhuriyet rejimi, çağdaş demokrasilerin temeli olan, devletin birey için var olduğu anlayışını yerleştirmeye çalışmıştır. Ama katedilecek daha uzun bir yol görünmektedir.

99. yılında Cumhuriyetin yalnız kurum ve kurallarla yaşatılamayacağının bilincindeyiz. Çünkü dünyadaki cumhuriyetlerin tamamını yücelten en önemli etken vatandaşlık bilincidir. Cumhuriyet'in demokratik bir nitelik kazanması ve yaşatılması, yönetenlerin ve yönetilenlerin sorumlu bireyler olarak, görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeleriyle olanaklıdır. Yani görev sadece yönetenlere değil biz yurttaşlara da düşmektedir.

Aklın ve bilimin üstünlüğüne dayalı bir yaşam biçimi olan Cumhuriyet, çağdaş eğitim politikalarını da birlikte getirmiştir. Ülkede eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve kalitesinin artırılması, Cumhuriyet'in, Atatürk ilke ve devrimlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamanın tek yoludur. Burada taviz verilemez.

Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük güvencesi olan çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğe güvenle bakabilmeleri; her birinin toplumsal yaşama yön verebilen ve sorumluluk bilincine erişmiş bireyler olarak yetiştirilmeleri ile olanaklıdır. Bu tavırdan asla vazgeçemeyiz. 

Cumhuriyet'i kuranların kültürel mirasa bağlılıklarının temelinde; tarihin irdelenmesinin, insanın yaratıcılığına ve düşünsel gelişmesine önemli katkı sağlayacağı düşüncesi bulunmaktadır. Kültürel miras, sanat, edebiyat ve bilim alanlarında geçmişteki yaratıcılık birikimini yansıtmasının yanı sıra, düşünsel gelişimin kanıtı ve gelecek kuşaklar için yol gösterici olmaktadır. Anadolu’nun zengin kültürel mirasını korumak ve kollamak zorundayız.

99. yıldan nice yüz yıllara Cumhuriyetimiz Atamızın şu sözünü unutmadan yürüyecektir:

“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.”