Yılın ilk günü ve ilk yazım...
Öncelikle herkese iyi yıllar diliyorum… Sağlıklı, mutlu ve iyiliklerle dolu olsun.
2019 neler getirecek elbette bilemiyorum… Ancak 2019’un iki önemli gününden bahsetmek isterim.
Biri 31 Mart…
Bu bildiğimiz 31 Mart değil elbet… Yerel seçimlerin yapılacağı gün... Çok çok önemli... Ya 2018’in devamı olacak veya “demokrasi, parlamenter sistem ve hukuk devleti” yolunda önemli gelişmeler görülecek.
Bekleyelim görelim…
İkinci önemli gün ise 19 Mayıs 2019…
Ankara ülkemizin ebedi başkentidir.
İzmir kurtuluş ve tam bağımsızlık yolunda “ilk kurşun” başkentidir.
Samsun ise İzmir’de tamamlanan büyük zaferin “ilk adım” başkentidir. Ve 19 Mayıs 2019 bu muhteşem “ilk adımın” 100. yıldönümüdür.
Şöyle biraz geriye gidelim:
15 Mayıs 1919…
İskelede Bandırma vapuru “muhteşem yolcusu” ile arkadaşlarını bekliyor.
Onlar vakur adımlarla ve bir büyük hedefe varmak için vapura doğru gidiyorlar.
Varsayalım ki, iskelenin sağında solunda şimdiki yöneticiler var...
Acaba, kaçı “O muhteşem yolcu ve arkadaşları ile” birlikte vapura binerler?
Acaba kaçı?
Konumuza gelelim…
19 Mayıs 2019, 19 Mayıs 1919’un 100. yıl dönümü...
Yazacaklarımdan kimse aklına göre sonuç çıkarmasın.
Her şey yasal çerçevede ve demokratik kurallar dahilinde olacaktır.
Şimdiden, tüm Cumhuriyetçilerin, yurtseverlerin, demokratların, Atatürk ilke ve inkılaplarına inananların, ulus devleti savunanların ve bu doğrultuda dünya görüşüne sahip tüm kurum ve kuruluşların 100. yıl dönümünü kutlamak için hazırlıklara başlamaları gerekir…
Yukarda belirttiğimiz gibi “İlk adım” başkenti Samsun’dan başlayacak ve bütün yurdu kapsayacak törenlerle bir kez daha gönüllere, yüreklere bu kutsal hareket ve gün, örgüler halinde işlenmelidir…
Öylesine törenler, çalıştaylar düzenlenmelidir ki, çeşitli şekillerde karşı devrimcilerin düzenlemeye çalıştıkları ve zaman zaman dile getirdikleri rejimimize karşı “100. yıl” hevesleri kursaklarında kalmalıdır.
O halde:
Şimdiden kolları sıvamalı.
19 Mayıs ruhuna sahip partiler öncülük etmeli.
Sivil Toplum Örgütleri yapılabilecek çalışmalarla ilgili fikir alış verişinde bulunmalı ve projeler hazırlamalı.
Yurdun tamamında herkes var gücüyle, “İyi ki 19 Mayıs’ta Samsun’a çıktın Atam…” demeli.
Bu törenlerde yetkililer olur veya olmaz.
Hiç önemli değil…
Böyle günler sadece “çelenk koymak”tan ibaret değildir.
Tam tersine onu hissetmek, hissettirmek, anlamak ve anlatmak demektir.
Şikayetle, eleştiriyle, ağlayarak, sızlayarak kazanılmış bir tek zaferi tarih kaydetmemiştir.
Bu sebeple:
Haydi iş başına…