GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
19 Mayıs 2021 Çarşamba

19 Mayıs ve Gençlik Marşı

İlknur Güntürkün Kalıpçı’nın sözleriyle Gençlik Marşı:

Atatürk’ün en sevdiği marşın gençlik marşı olduğunu hepimiz biliyoruz. Acaba Atatürk bu marşı ilk defa nerede ve kimlere söylemişti diye merak ettiğimde bu çok güzel öyküyle karşılaştım. Gelin 19 Mayıs 1919’a gidelim. Atatürk’ün bu marşı ilk söyleyiş hikayesini bu hikayenin kahramanlarından biri olan Dr. İbrahim Tali’den dinleyelim.

“19 Mayıs’ta Samsun’a çıktıktan sonra oradan Havza’ya geçecektik. Altımızda Birinci Dünya Savaşından kalma çok eski Benz marka bir araba vardı, yaşlı şoförümüzde Türk değildi. Yola çıktık. Yol diye bir şey yok, yeni yağmur yağmış her yer çamur içinde. Araba ikide bir tekliyor, duruyor. Biraz sonra beklenen oldu, korktuğumuz başımıza geldi, araba tamamen durdu. 38 yaşında yerinde duramayan, heyecanlı ve atak bir komutanın hareket canlılığını ve sabırsızlığını tahmin bile edemezsiniz. Arabadan atladı, sinirlendi, kendisi arabayı çalıştırmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Ben Dr. Refik ve Kazım Dirik bir kenarda oturuyorduk. Doğrusu tamire çalışmasına hem seviniyor hem üzülüyorduk. İçimizden geçeni anlamış gibi bize baktı ve “Göreceksiniz on sene sonra kendi yaptığımız yollarda, Türk şoförleri bizi istediğimiz yere götürüyor olacaklar” dedi. Biz sustuk. İçimizden geçenleri ne olduğunu bilmem anlatmam lazım mı? Düşman ülkeyi ele geçirmiş yıl 1919 savaştayız, ne olacağımız daha hiç belli değil Mustafa Kemal 10 yıl sonrasından bahsediyor… Bıyık altından gülümsememizi hiç unutmuyorum.

Mustafa Kemal havzaya gitmenin yollarını ararken birden bana döndü “Doktor Havza’ya kadar yürüyebilir misin?” dedi, nihayet yarım saat mesafedeki köye gidip oradan bir araç sağlamayı kararlaştırarak yola çıktığımızda bize “Size yorulmamanız için bir çare tavsiye edeceğim. Siz dağ başını duman almış marşını bilir misiniz” diye sordu. İtiraf edeyim bu marşın adını ilk defa duyuyordum.” O zaman ben söyleyeyim siz arkamdan tekrar edin” dedi. Kendi dinç ve gür sesiyle marşı söylemeye başladı.

“Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar” marşı öyle bir coşkuyla söylüyordu ki inanın ümitsizliğimizden, yorgunluğumuzdan eser kalmamıştı. Sanki önümüzde bir ufuk, ufukta bir güneş vardı ve biz bu ufka doğru kararlı adımlarla yürüyorduk. Dağlara, kuşlara ağaçlara, gökyüzüne bakıyor bu güzellikler asla yabancılara teslim edilemez kararlılığımızı arttırdıkça arttırıyorduk. Güneş bir gün ufuktan doğar diye haykırıyorduk.

İşte ben bu marşı Atatürk’ün ağzından ilk defa Havza yolunda dinleyen bahtiyarlardan birisiyim”. Şimdi aynı olayda yanlarında olan Kazım Dirik’e verelim sözü: “Mustafa Kemal bize dönüp “10 yıl sonra göreceksiniz kendi yaptığımız yollarda Türk şoförlerle istediğimiz yere gideceğiz” demişti ya. Aradan 10 sene geçmişti. Atatürk Diyarbakır’a teftişe geliyordu. Ben kendisini karşılayanlar arasındaydım.

Birden Atatürk arabasını benim önümde durdurdu ve arabayı, yolu, şoförü göstererek “ Ben vaadimi yerine getirdim” demez mi ? Hangi vaadini yerine getirmedin ki Paşam. Ya bizim sana verdiğimiz sözler… İşte bence 19 Mayıslar hepimizin bunun hesabını yaptığımız günler olmalıdır…