GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
21 Ağustos 2024 Çarşamba

10 günde 306 yangın kendiliğinden çıkar mı?

Anadolu alevlerle dolu geçen şu Ağustos günlerini de unutamayacak. Bu Ağustos’ta yangınlar rekor kırdı… İzmir, Muğla, Aydın, Bolu, Manisa, Balıkesir ve Denizli'de ciddi orman yangınları meydana geldi. İzmir’deki Yamanlar Dağı ve etekleri, Menderes, Ödemiş, Tire, Bayındır ve Urla gibi bölgelerde çıkan yangınları unutacak değiliz. Bu yangınların elektrik tellerinin kopması, dikkatsizlik gibi insan kaynaklı nedenlerle başladığı açıklanıyor da, inanalım mı?

Bu sabah itibarıyla son 10 günde Orman Bakanlığı kayıtlarına göre 306 yangına müdahale edilmiş ve bunların 304'ü söndürülmüş. Yetkililer, yangınlardan etkilenen vatandaşların mağduriyetlerini gidermek için çalışmalarını sürdürüyor, emek verenlere bir kez daha teşekkür edelim.

Şu ara sıklıkla karşılaştığımız soru, “Ormanlar kendiliğinden yanar mı?” şeklinde.Ormanlar, nadiren de olsa kendiliğinden yanabiliyor. Bu tür yangınların başlıca nedeni yıldırım düşmesi gibi doğal olaylar. Ancak bu durum oldukça nadir.  Geçen hafta yıldırım falan da düşmedi. Bazı medyada orman yangınlarının kendiliğinden çıkma ihtimalinden söz ediliyor, inanmayın.

Gözaltına alınanlardan anlıyoruz ki bölgemizdeki yangınların çoğu insan kaynaklı sebeplerle başlamış. Bu nedenler arasında dikkatsizlik, ihmal, kasıtlı çıkarılan yangınlar, elektrik hatlarındaki arızalar ve tarımsal faaliyetler yer alıyor. Akıllanmayan köylüler halen anız yakmaya devam edebiliyor. Bu arada özelleştirme karşıtları elektrik dağıtım şirketlerini suçluyor.

Gözaltı ve tutuklu sayıları artıyor ama gerçek suçlular bunlar mı? Bilmiyoruz.

Bence bu yangınların arkasında 15-20 yıl sonrasının planları var!

Bu arada Doğançay ve Onur Mahallesinde yanan ormandan sıçrama ile 7 katlı binanın çatısında çıkan yangını anlamakta zorlandığımı ifade etmeliyim.

Biraz araştırdım: Orman yangını patlamaları, yangın girdapları oluyormuş. Yangınlar yeterince büyüyüp ısındığında, aslında kendi hava koşullarını yaratabiliyorlarmış. Bu aşırı yangın durumlarında, yangını doğrudan kontrol etmek için kullandıkları olağan yöntemler işe yaramaz ve orman yangınları kontrolden çıkıyormuş.

Peki bir yangın hava koşullarını nasıl yaratabilir?

Konuyu uzmanlarına sordum. Aldığım karşılıklar şöyle: Bitki örtüsü yandığında, büyük miktarda ısı açığa çıkıyor. Bu, yere yakın havayı ısıtır ve bu hava, sıcak hava soğuk havadan daha az yoğun olduğu için sıcak hava balonu gibi yükseliyor. Daha sonra daha soğuk hava, yükselen havanın bıraktığı boşluğu doldurmak için içeri hücum ediyor.

Daha sonra ne olacağı atmosferin kararlılığına bağlı. Sıcaklık yerden yükseldikçe hızla düşerse, yükselen hava her zaman çevresinden daha sıcak olacak ve yükselmeye devam edecektir.

Bir de “Yangın girdapları” meselesi var. Atmosferde hava yükseldikçe, rüzgâr kesmesi olarak bilinen bir durum olan farklı rüzgâr hızları ve yönleriyle karşılaşabilir. Bu, havanın dönmesine neden olabilir. Yükselen hava, bir kasırgaya benzeyecek şekilde dönüşü dikey hale getirebilir.

Bu yangın girdapları, alevli külleri yayarak yeni yangın alanları oluşturabilen güçlü rüzgarlara sahip olabilir. Ancak bunlar genellikle gerçek kasırgalar değildir, çünkü dönen fırtınalarla ilişkili değildirler.

Sanıyorum geçen hafta sıklıkla yaşadığımız ve hiç dilemiyoruz ama daha da yaşayacağımız mesele bu yangın girdapları…

Başlıkta sorduğumuz 10 günde 306 yangın çıkar mı sorusunun cevabı da aslında her ne sebeple yapmış olurlarsa olsun kundakçıların bu “yangın girdabı” meselesini bildiklerini de sanmıyorum.

Bu yaraların sarılması uzun zaman alacak.

Prof. Dr. İbrahim Ortaş’ın şu sözlerine kulak verelim:

Yangınların önlenmesi için kamucu politikalara ve toplumun her kesiminin sorumluluk almasına ihtiyaç vardır. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) öncülüğünde, ekosistemin korunması, yangınlarla mücadele ve yeniden ağaçlandırma çalışmalarının yapılması elzemdir. Ayrıca, yangınlara karşı hazırlıklı olunması, risk analizlerinin yapılması, yangınların yoğun olduğu yaz aylarında piknik gibi etkinliklerin kısıtlanması ve yangın alanlarının imara açılmasının yasaklanması gerekmektedir. Ulusal ve uluslararası işbirlikleri, ekolojik yapıya uygun önlemler alınarak orman yangınlarıyla mücadelede önemli rol oynayacaktır.

***

Bence de önemli olan önümüzdeki 15-20 yıl içinde bu yangın alanlarındaki imar durumunun nasıl değişeceği. Yaşayıp göreceğiz.