GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Eylül 2017 Pazar

'Kuzuların sessizliği...'

“Bir çığlık attığımı fark ediyorum... Çok utanıyorum... Başımı kurtarmam gerektiğini düşünüyorum… Başımı perona doğru çekiyorum… Kolumu ve bacağımı da… (Sonradan anlayacağım ki, sadece saçımı çekebilmişim). Trenin altında korkuyorum… Saat dokuz beş, Cenevre treni Zürih garıyla birlikte beni de arkasında bırakıp gidiyor… Raylarda boylu boyunca yatıyorum. Üzerimde inanılmaz bir hafiflik var… Bacağımı tam o sırada görüyorum…”

Şafak Pavey, 21 yıl önce İsviçre’nin başkenti Zürih’te trenin altında nasıl kaldığını bu satırlarla anlatıyor; annesi Ayşe Önal’la imzasını paylaştığı “13 Numaralı Peron” kitabında…

Oysa…

Henüz 18 yaşında evlendiği İngiliz müzisyen Paul Pavey’le birlikte ne umutlarla gitmişti bir yıl önce İsviçre’ye… 

Sapsarı saçları, masmavi gözleriyle gazeteci-yazar annesi Ayşe Önal’ın kuzusuydu… O korkunç kazada sol bacağını ve sol kolunu kaybetmişti…  O sırada hem sinema-televizyon eğitimi görüyor hem de Zürih Çağdaş Tiyatro Dans Grubu’nda dans ediyordu…

Ne korkunç, bi’daha dans edemeyecekti… O melun kaza sonrası İngiliz eşinden de ayrıldı… Hayata bakışını değiştirdi…

“Acı Yalnızdır” prensibi yol haritası oldu…

Çok azimliydi…

Londra’da Uluslararası İlişkiler okudu, master yaptı… Yetinmedi, uluslararası işaret diliyle konuşmayı öğrendi… Yine yetinmedi; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca ve dahi Arapça ve Farsça öğrendi… Birleşmiş Milletler’de Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sorumlusu ve insani yardım görevlisi olarak çalıştı; gitmediği ülke kalmadı…

“Her şey ülkem için…” dedi; Kılıçdaroğlu’nun davetiyle Türkiye’ye geldi, 12 Haziran 2011 seçimlerinde, Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul birinci bölge beşinci sıradan milletvekili seçildi…

Büyük umutlarla geldiği Türkiye’de, Meclis’e geldiğinde onu kötü bir sürpriz bekliyordu… 

Geçirdiği korkunç kaza sonucu kolunu, bacağını kaybeden “Sarı saçlı mavi gözlü” kadın, İçtüzük gereği Genel Kurul’a girerken etek giymek zorunda kalıyordu… Çok sıkıldı, çok üzüldü ama belli etmedi… Oysa Pavey, protez bacak görüntüsünden rahatsız olmadığını ifade ederken, sözleri kurşun gibiydi…

“İnanın bacağım ve ben bir kez daha şaşalamış durumdayız... Mümkünse protez bacağımla beni baş başa bırakmanızdır çünkü biz gerçekten çok mutluyuz…”

Belki de, hiç tiksinmediği kadar tiksinmişti o aralar siyasetten… Oysa, ne umutlarla gelmişti Türkiye’ye… 7 Haziran seçimleri öncesi, “Bırakıyorum politikayı, aday olmayacağım” dedi…

O bıraktı ama partisi bırakmadı… 1 Kasım’da yine vekil oldu…

İçi rahat mıydı, Allah bilir…

İddialara göre, 1 Kasım seçimlerinden sonra TBMM Başkanvekiliği görevine seçilmediği için parti yönetimine küsmüştü… Saklamıyordu kimselerden… Bavulunu topladı Belçika’nın başkenti Brüksel’e gitti… Önceki gün akşam saatlerinde de CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu Brüksel’den telefonla aradı…“Sağlık sorunlarım var… Bu nedenle meclis çalışmalarına katılamıyorum… Bu da etik değil” dedi, milletvekilliğinden istifa etti…

CHP bu istifayı kabul edecek mi? Altıok’lu partinin Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’e sorarsanız, “O istifa Meclis’e gelecek ve biz istifayı kabul etmeyeceğiz… Biz Şafak Pavey’i çok seviyoruz o bizim göz bebeğimiz” diyor…

Ancak, ok yaydan çıktı bi’kez...

Sonsöz: “En büyük engel sevgisizliktir…”