GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
7 Ağustos 2010 Cumartesi

’‘Sıfır riskli’’ dostluklar’…

Ya ekranlarda ya da gazetelerde görüp bir yorumda bulunmuşsunuzdur.
Evini neredeyse hayvanat bahçesine çevirenler için ’–ki genelde kadınlardır- eğer bir hayvan sahibi değilseniz, ’‘kaçık’’ diye düşünmüşsünüzdür muhtemelen’…
Bir süre önce, bu türden bir haber vardı gazetelerde mesela.
20’’den fazla kediye annelik yapan bir kadının, kedilerine bakabilmek için evini sattığını yazıyordu.
Bizim yazı işlerindeki gençleri, hayli ’‘manalı’’ gülümsetmişti haberin resimleri.
Oysa aynı resimler bana çok hüzünlü, acıklı gelmişti.
Çünkü çoğumuzun kaçıklık olarak değerlendirdiği bu aşırı hayvan sevgisinin altında, çok ciddi bir yalnızlık, ağır bir incinme ve incinmekten korkma/kaçma duygusu yattığını düşünürüm ben.
İnsanlardan umudunu kesmiş insanların, yaralarını tedavi için dört ayaklı dostlara sığındıklarını’…
Ne kadar çok kedi/köpek besliyorsa, yarasının o kadar büyük ve derinde olduğunu’…
Sessiz dostlarla avunduğunu, onları beslerken, aslında onların sevgisiyle beslendiğini’… Duygusal açlığını onlarla giderdiğini’… Anlarım.
*
Hayvan beslerken, sade ve kolay bir hayatı seçersiniz çünkü.
Onların aklını/duygularını bir kez okudunuz mu, bir daha yanılmazsınız.
En karmaşık evcillerden kedilerin şifresini bile’… Bir süre sonra çözersiniz.
Avlanma zamanı olan saatlerde ağaca konan kuşlara ya da evin içinde uçuşan sineklere odaklandığı için, onu o anda okşamaya kalkıştığınızda elinizde büyükçe bir çizik oluşacağını’…
Belini yay gibi içeri büküp vücudunu gevşek bıraktığında, kulakları dikilip gözleri yarı kapandığında, kuyruğunun ucunu yavaşça sallayıp mırıldandığında, halinden hayli memnun olduğunu bilirsiniz’…
Gözleri olabildiğine açık, kulakları öne doğru yatıksa; anlarsınız ki, tüylü dostunuz merak içinde, olanı biteni anlamaya çalışıyor. Meraklı bakışlarına gergin ve ucu kıvrılmış kuyruk da eklendiyse eğer, küçük avcınız hem merak, hem de tedirginlik içinde’… Anlarsınız.
*
Binlerce ses içinden sizin sesinizi ayıran,
Daha sokakta arabayı park ederken sizin geldiğinizi anlayıp kapının önünde ’‘hoş geldin’’ pozisyonunu alan,
Hangi saatte mama verildiğini bir kez belleyince, o saatte başınıza dikilip gözleriyle/miyavlarıyla ’‘hadi’’ diyen,
Sevilme ihtiyacı hissettiğinde gelip göğsünüze kıvrılıp ’‘beni sev’’ diyen ve elinizi kendi ihtiyacına göre yönlendiren bu tüy torbalarının bütün anlaşma/birliktelik formülleri, işte bu kadar basittir. Bu kadar yalın.
Aldatılmazsınız,
Hayal kırıklığına uğramazsınız,
Arkadan çekiştirilmezsiniz,
Güvensizlik yaşamaz, sevgisiz kalmazsınız.
Yorulmazsınız.
Rekabet etmezsiniz.
Hançerlenmezsiniz. Ve terk edilmezsiniz.
Haydi söyleyin şimdi bana!
’‘Sıfır riskli’’ böylesi bir dostluğu’…
Söyleyin, hangi insanda bulursunuz?