GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Temmuz 2017 Salı

'Her yangın bir Cehennem'dir...'

İzmir Gümüldür'deki korkunç yangın dördüncü günü geride bırakıyor... Son 40 yıla baktığımızda, İzmir'de haftasını devirmek üzere iken hala "dumanı tüten" başka yangın yok gibi...

Tabii ki; ilgili / ilgisiz herkes bi'şiler söylüyor, yorum yapıyor... Çünkü hepimizin içi yanıyor...  Kavrulan alan küçümsenemez... Neredeyse 1.500 (bin beşyüz) futbol sahası... Bu inanılmaz alanın neden yandığını bilen yok... Kimi alevlerin çıkış noktasındaki kırık şişe parçalarının mercek görevi yapmasına bağlıyor, kimi de "bir türlü akıllanamayan" mangalcılara... 

Orman Bölge Müdürü ise, son üç günde Türkiye genelinde 150 orman yangını çıktığını, Portekiz'deki yangında ise 62 kişinin öldüğünü hatırlatıp, hepimizi çilden çıkarıyor...

Ey Orman Genel Müdürüm, "orman yangını mevsimi" denilen garip bir sezon yaşıyoruz... 150 değil 550 tane de yangın çıkabilir... Önemli olan teşkilat olarak yüzde 100 bu yangınlara hazır mıyız? Ormanlar kül olduktan sonra, "Sizi gidi mangalcılar sizi..." diyerek parmak sallamak kolay... Önemli olan her biri "Neron"dan farksız mangalcılara aman verdirmemek...

Bir önemli ayrıntı daha...

Başbelası PKK terörü bize son yıllardaki orman yangılarında "sabotaj" ihtimalini ön sıraya almamıza neden oldu...

Neden?

Çünkü her şeyden "huylanır" hale geldik... Bu ülkeye zarar vermek isteyenler güzel İzmir'in çiçekler açan dağlarını kömür karasına çevirmek isteyemezler mi?

Kaldı ki, bu korkunç Izmir yangını, sezonun en sıcak günü, rüzgarın en şiddetli olduğu saatlerde başladı...

Tamam, kırık cam parçalarını, kuru otların arasına atılmış "içki şişeleri"ni de dikkate alalım ama...

"Sabotaj" ihtimalini de gözardı etmeyelim... Bugün sokaklardaki en küçük polisiye olay bile kameralara yansıyor... Acaba, bu uygulama pikniğe uygun orman alanları için daha sık ve caydırıcı boyutlara taşınabilir mi?

Sonsöz: "Dört gündür uyumadan / dinlenmeden Gümüldere'de cehennem alevleriyle boğuşanları alkışlayalım... Biz sadece seyrediyoruz... 

Onlar alev soluyor...