GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ahmet Aydın AKANSU
YAZARLAR
3 Mayıs 2018 Perşembe

'Doğa için çal' müthiş bir video…

Doktor arkadaşım Haldun Arslan çevre ile ilgili bir video göndermiş ki güne süper enerjik başladım. Gazeteci unvanıma bir de ÇEVRE’nin eklendiğini yüzlerce takipçimin gönderilerinden anlayabiliyorum.

Bir de müzisyen evlat sahibi olursanız değmeyin keyfinize..  

Videoyu siz de izleseniz mest olursunuz

Aslında konuya uzak değilim daha önce birkaç kez köşemde yazıp ülkemin kıymetli müzisyenlerine destek vermiştim. Video gök gürültüsü ile başlayıp yer kabuğunun sesleri eşliğinde ağacın dallarından bir gitar oluşuyor. “Doğa için Çal” yazısı ile birlikte huzur veren ney çalmaya başlıyor ve “Doğa için Çal” yazısı geliyor. Kadife gibi sesiyle Elif Buğdaycı “Allı Turnam” şarkısına başlıyor. Gökyüzünde süzülen turnaların görüntüleri eşliğinde, İzmit’ten Ferdi Yeni, Çanakkale’den Yeliz Kırıktepeli, Kocaeli’nden Ahmet İnce, Mersin’den Cansu Beriban, Sakarya’dan Fatih Beşir, Gaziantep’ten Betül Örüklü, İzmir’den Korean Mehmet Savaş, Sakarya’dan Gülden Erkan, Burdur’dan Bahadır Büyükyörük şarkıya eşlik ediyor.

Doğanın enfes görüntüleri eşliğinde allı turnam şarkısı müthiş olmuş.

Video’yu izledikten sonra internetten “Doğa için çal” araştırdım.

Sitenin giriş sayfasındaki “Doğa, yok olduğunu farketmez, kendi hakkında düşünmez, üzülmez. Biz umursamalıyız; kendimiz için bencilce!

Bu çalışmaların öncüsü agaclar.net'ten Fırat Çavaş.

Doğdukları iller farklı, yaşadıkları mekanlar farklı, zevkleri, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirmiş Fırat Çavaş.

Doğa sorunlarının evrenselliği, doğanın insanlara mekan ve kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki bağ, projenin çıkış noktası oldu.

Yerel sanatçıların yanı sıra kimler söylememiş ki doğa için Levent Yüksel, Cem Yılmaz, Moğollar...

Sitelerinin BİZ bölümünde;

Dünya'nın hali ortada. Yerküresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri verip duruyor. 
Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali, kuraklık... 
Beslenme başka bir dert; besin bulanlar için GDO'lu ürünler, denetimsiz tarımsal ilaçlama, sakıncalı katkı maddeleri... Bulamayanların sorunu karmaşık değil: Sadece açlık! Enerji savaşları, temiz su savaşları... Yani gidişat iyi değil.
En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya da büyük çıkarını esas alarak, kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor. Herkesin mazereti var!
Çok şey sadece günü kurtarmaya yönelik.. Doğayı yok sayarak yapılan her şey, geleceğimizi biraz daha belirsizleştiriyor. Komik olan, korunmak doğanın umurunda bile değil. O nasıl olsa, öyle ya da böyle var olacak... Vay bizim halimize...
İklim değişiklikleri, seller, taşkınlar, bunlar dünya kabuk bağladığından bu yana hep var ama son yüz yılın grafikleri öncekilerle benzerlik göstermiyor, kendi elimizle yaptıklarımızın, bu kötü gidişe direkt etkisi var.

Bravooo siz müzisyen arkadaşlarım… İYİKİ VARSINIZ