GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İhsan Özbelge ÖZDURAN
YAZARLAR
28 Nisan 2024 Pazar

'Cehaletin tek korkusu kadındır…'

Geçtiğimiz günlerde, EBSO Vakfı Kadınlar Birliği’nin düzenlediği etkinlikte; iş dünyasından ve akademi dünyasından tanıdığımız iki güçlü kadın, İzmir Ticaret Odası’nda İzmirliler’le bir araya geldi.

“Öyküleri ile İlham Veren Kadınlar” başlığı altında gerçekleştirilen bu doyumsuz sohbete şahitlik etmek hakikatten çok kıymetli idi…

Ve bizler… Öyküleri ile ilham veren kadınların en güzel örneklerinden Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve İş İnsanı Ayşen Zamanpur’un samimiyetle harmanlanmış bu güzel sohbetini unutulmaz anılarımız arasına kaydediyorduk…

Keyifle dinlediğim bu dost sohbetten aklımda kalanları yazıya aktarabildiğim kadarı ile…

Silk and Cashmere’in kurucusu Ayşen Zamanpur, cesaret örneği olan girişimcilik hikayesinden verdiği örneklerle…

Ülkede ipek ve kaşmir alanındaki boşluğu fark ederek atıldıkları iş dünyasında karşılarına çıkan zorluklara ve yaşadıkları iniş/çıkışlara karşı gösterdikleri o heyecanlı direniş anılarını anlatan...

İç Moğolistan’dan tüm dünyaya yayılan Silk and Cashmere markasının otuz yıllık o büyülü hikayesini…

Ve… “Bir markanın direniş öyküsü” önsözü ile kaleme aldığı ikinci kitabı “Diren Keçi”nin sayfaları arasına samimi bir üslupla serpiştiriverişini…

Kendisinin de ödül aldığı bir törende “işadamı” anonsu ile takdim edilmesine nasıl tepki gösterdiğini…

Kadın / erkek ayrımı olmaksızın aynı toplulukta bulunan iş sahiplerinin

“İş insanları” tanımı ile anılması gerektiği yönünde girdiği  ısrarlı diyalogları şahane bir dille anlatırken…

Ülkenin yaşadığı her ekonomik krize direnmelerini ve ayakta durmalarını birer kırılma noktası olarak değerlendiriyordu.

Bu noktada… Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan heyecanla söze girerek…

Yaklaşığı ile…

“Hayır efendim! Kırılma noktası sözü doğru değil… Direnç gösterilen her mücadele aslında kırılmama noktasıdır” ifadesi ile…

Kadınlara / gençlere karşılaştıkları zorluklara karşı hemen kırılmamalarını, sonuna kadar direnmelerini ve de girişimcilik hayallerinden asla ve kat’a vazgeçmemelerini öğütlüyordu.

***



Konuşmacılar ve katılımcılar arasında İnteraktif şekilde gerçekleşen bu güzel söyleşide...

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan; konuşmasındaki o güzel vurgulamaları ile;

Politik psikolojiden toplum psikolojisine… Birey olmak bilincinden ulus toplum olma bilincine kadar pek çok konuya değinirken…

Yaradılıştan güçlü bir dayanıklılığa sahip olan kadınların, kendileri için pozitif ayrımcılık talep etmekten de mutlak surette vazgeçmesi gerektiğine vurgu yapıyordu…

Deniz hoca, çocukluk anılarına da yer verdiği konuşmasında özetle ve özenle ille de “vatan” vurgusu ile…

Gençlerin, bu vatan topraklarına sahip çıkmalarına, bu topraklarda çalışmak ve üretmek konusuna mutlak surette hassasiyet göstermelerine değinirken…

Vatan toprağının; anne kucağı , baba ocağı ile aynı kıymette olduğuna işaret ediyordu.

Berlin duvarının 1989 yılında yıkılmasından sonra dünyada soğuk savaş döneminin bitişine de farklı açılardan değinerek…

Günümüzde, ülkelerin uyguladığı duvar/sınır ve göç politikalarını kaleme aldığı…

“DUVAR Tarih Geri Dönüyor” isimli kitabının arka kapağında yer alan o vurucu cümlede Deniz Ülke Arıboğan şöyle diyordu :

“Eğer köprü mimarları, duvarcı ustalarını yenemezse, (geleceğimiz) bu duvarların ardında inşa edilecek” Sözlerinin içindeki duvar ve köprü metaforu ile…

Ülkeler arasında kurulan/ kurulacak köprülerin ya da örülen/ örülecek duvarların…

Ekonomik ve toplumsal alanların yeniden / yeni baştan  yapılanmasından söz ediyordu.

***

Bu güzel söyleşide…

Birbirinden değerli bu iki aydın Türk kadınını dinlemek, bana kadınlar hakkında söylenmiş tüm güzel sözleri tek tek hatırlatırken...

“Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir!”(*)

Sözlerini söyleyen ne de güzel söylemiş diyerek…

Cehalet zulmünün son bulduğu aydınlık yarınlarda…

Ülkemde, öyküleri ile ilham veren kadınların /anaların artmasını diliyorum…

Ve… İlham veren bu başarı öykülerinin yazarı, kendi hayat hikayelerinin kahramanı…


Topluma örnek olmuş bu iki aydın Türk kadınını tüm kalbimle ayakta alkışlıyorum.

(*)Emine Supçin