GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Muhalif olanı değil kavga edeni affetmem
ALİ ENGİN
21 Mayıs 2012 Pazartesi 00:00

Muhalif olanı değil kavga edeni affetmem

CHP İzmir’in 3 Haziran’daki kritik yarışı öncesi, iddialı adaylarla konuşarak sorumlu gazetecilik örneği sergileyen Egedesonsöz.com’un son konuğu Ali Engin. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘Başımın üstünde yeri var’ dediği ve ‘yemek davetine katılarak açık destek verdiği’ Ali Engin, siyasette İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’e yakınlığıyla biliniyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile hemşehrilik bağı olan ancak Kılıçdaroğlu’nun kendisini ziyaret eden belediye başkanlarına ‘yolda görsem tanımam’ diyerek ‘tarafsızım’ mesajı verdiği Engin, kendisine yönelik eleştirileri de içeren sorularımıza içten ve samimi yanıtlar verdi.
Adı şimdiden Aziz Kocaoğlu’nun, Alaattin Yüksel’in adayı olarak konuşulan İzmir örgütünün uzun yıllardır tanıdığı, Karşıyaka siyasetçisi olarak bilinen Ali Engin’in en sert açıklaması şu anda kendisine muhalif ilçe başkanlarına yönelikti.
Seçildiği takdirde bugün kendisine muhalif olan herkese barış çubuğu uzatacağını söyleyen ancak ‘Kavga edeni affetmem, gereğini yaparım’ diyen Engin, muhabirimiz Can Özlü’nün sorularını içtenlikle yanıtladı.



SONSÖZ - Yeni CHP’nin ikinci yılı doldu? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Partiyi yeniden yapılandırma, parti içi eğitim, kadın ve gençlik kotası, ön seçim yapılma girişimleri açısından son derece olumlu buluyorum yapılan çalışmaları. Bunların hepsi çok doğru. Parti iyi yolda. Ama partimizdeki kadro eksikliği farkediliyor ama zaman içerisinde bu da giderilecektir.. Orada bir eksiklik gördüğümü söyleyebilirim. İstikrarlı, örgüte dayalı ve halka dayalı insanların olması lazım orada. Hem birikimli, bilgili hem de örgütün ve halkın sorunlarını iyi bilen, onlara yabancılaşmayan insanların göreve gelmesi lazım. Bu kadroların en iyi yaptığı işlere bakarsak; milletvekili seçimleri öncesinde başarılı çalışmalar yürütüldü. AR-GE konusunda Türkiye’nin temel sorunlarına yönelik çalışmalar yapıldı. 2B, Bedelli Askerlik, İntibak Yasası konusundaki görüşler ve çalışmalar olumlu. Ama hiç bir mazaretimiz yoktur ki iktidar olamadık. Bunun artık CHP açısından kabul edilebilirliliği yoktur. Mutlaka iktidar olmalıyız. Dış borç artıyor, ilkesizlik var, hukuksuzluk var Türkiye’de. Bir an önce tüm bunları giderecek sol bir iktidar gerekiyor. Evrensel hukuka, demokrasiye önem veren bir sol parti ancak tüm bu sorunları çözebilir. Türkiye’de genç bir nüfus var. Bunlara umut vaat etmeliyiz. Engelliler, kadınlarımız... Bu mağdur kesimler ile kucaklaşmalıyız. Bize oy getirecek çalışmalar bunlar olur. Bunların çözümü CHP’dir. CHP zaten insan odaklı, herkesle barışık bir yapıda…

ÜYE SAYIMIZI 150 BİNE ÇIKARACAĞIZ

SONSÖZ - Peki, CHP nasıl bir parti olmalı, neler yapmalı?  
Her türlü ayrımcılığa, dışlanmışlığa, ötekileştirmeye karşı bir parti. Didnarlar ile bir sorunumuz yok. ama doğru anlatamıyoruz. Biz insanların başındaki örtü ile sorun yaşamıyoruz. Özgürlük mücadelesi veriyoruz. Bunları anlatma konusunda sorun var. Eğer biz İzmir’de bunları anlatabilirsek, siyasi tartışmaları buralara kaydırabilirsek, parti içi barışa da katkıda bulunmuş oluruz. Biz başka şeyler konuşacağız bundan sonra. Kim aday olacak, Baykalcı mısın, Savcı mısın demeyeceğiz. Biz çoğalacağız ve diğerleri marjinal kalacak. 100 bin üyemizi 150 bine çıkaracağız. İzmir’in ihtiyacını iyi tespit ederek çoğalacağız.
 
BAYIR GEREKSİZ TARTIŞMALARA GİRDİ
 
SONSÖZ - İzmir örgütü 17 aydır atama yönetimle idare ediliyor. Peki, CHP il yönetiminin 17 aylık çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Atama yönetimler, kendi doğası gereği her zaman sıkıntılıdır. Örgüt denetiminden geçmeyen, biraz daha farklı ilişkiler ile yönetim oluşur. Bugün medya denetliyor, delegeler eleştiriyor, kötüye karşı çıkıyoruz ama atamada böyle bir şans yok. Yazar adam listeyi, kimsenin haberi olmaz ve yönetim oluşur. O modelin getirmiş olduğu bir sıkıntı var bir kere. Arkadaşlarımızı suçlamak istemem ama model olarak başarı mümkün değil. Fedakarlık ettiler. Hepsine teşekkür ederim. Seçimler, propaganda, lojistik gereksinimlerin hepsi yerine geldi. Siyaseten başarılı oldukları da söylelebilir, partinin aldığı oy açısından ama o yönüyle de tam başarılı oldu dersek doğru olmaz. Belediye başkanları, ilçe başkanları ile yaşanan tartışmalar da var ama sanki geçmiş siyaset kültürünü sürdürür oldu arkadaşlar. Biz yeni bir siyaset dili vaad ediyoruz. O dönemin ortamında belki de kaçınılmaz oldu ama biz yeni şeyler söyleyeceğiz. Fedakarlığı il başkanı yapacak.. Bana bu süreçte neler söylediler. Ben hiç birlik ve beraberlik duygumu bozmadım. Yine öyle yapacağım. Birinin bu fedakarlığı yapması lazım. Tacettin Bayır, kendisini eleştirenlere cevap vermesin mi denebilir ama bu koltukta oturanın o hakkı yok. İftira atabilirker, haksızlık yapabilirler. Biraz susacaksınız. Girdiği tartışamalar o dönemdeki ruh hali içinde değerlendirilmeli ama bence keşke yapmasaydı. Ben olsam yapmazdım. 



TACETTİN BAYIR İYİ PARTİLİ, DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM
Sağduyudan başka çaremiz yok. burada oturan adam öyle davranamaz. Biri sana hakaret ediyorsa ‘Gel kardeşim bir otur yahu’ diyeceksin. Başka çaren yok. sen onu aynı şekilde karşılarsan olmaz. En sağlıklı şekilde bu sorunu haketmeliyiz. Biz 100 bin kişiden 1’ini il başkanı yapmalıyız. Öyle birini yapmalıyız ki diğerlerine göre daha sakin, sabırlı olsun. Bir farkı olsun yani. Atamalarda böyle şansınız yok. kimi tanıyorsanız, genel başkana gelen telefonlarla o yapılıyor. Tacettin Başkan’ı bu koşullarda değerlendirmek istiyorum ama ona rağmen iyi bir partili arkadaşımızdır. Partiye gereklidir. Bu süreçte tecrübe kazanmıştır. Farklı noktalarda bu tecrübesinden yararlanılmalıdır. Bunları kongre taktiği olarak söylemiyorum. Emeği vardır. Fedakarlık yaptılar ama yeniden il başkanlığı için yetmez. Bunu ben söylemiyorum, örgütümüz söylüyor. Örgüt ihtiyaç duymasaydı aday olmazdım. Malesef örgütümüz yeni bir il başkanı arayışına girdi. Ben bunu gözledim.
 
ADAYLIĞIMA ALAATTİN YÜKSEL KARAR VERMEDİ
SONSÖZ - Aday olma fikriniz nerden çıktı? Alattin Yüksel’in ya da Aziz Kocaoğlu’nun adayı gibi gösterilmeniz süreci nasıl etkiledi?
 
Alaattin Yüksel ile uzun yıllar birlikte çalıştık. Aslında polemiklerin nedeni o. Ben il başkan yardımcısydım onun döneminde. Biz geldiğimizde parti baraj altındaydı ve herşey hacizliydi. 3 yıl başarılı işler yaptık. O dönemdeki yönetim kurulu ve ilçe başkanı arkadaşlarımız yeni bir arayış olduğunu söylediler. Benim bu görevi yapabileceğimi söylediler. Örgüte bakmak gerekir dedim. Kararı Alaattin Bey vermiyor. Ben de veremem. Kongrelere katıldım. İlçeleri gezdim. İhtiyaçları anlattım. Onların nasıl bir parti görmek istediklerini dinledim. 3 aylık süreç sonunda adaylığımı açıkladım. Alaattin Yüksel’in adayı olarak, sanki kapalı kapılar ardından yürümüşüz, sen olma bu olsun denmiş gibi yansıtıldı. Alaatin Yüksel de bana güvenen ve oy verecek olan bir arkadaşımız. CHP İzmir’de birinin adamı olarak seçim kazanmanız olanaksız. Ben öyle olmadığım için belediye başkanlarımıza gerçekten yalvardım. ‘Siz de gelin. Hep birlikte ne yapacaksak yapalım. İzmir’in buna ihtiyacı var. Alaatin Bey de orada olsun, siz de burada olun. Listeleri birilikte yapalım’ dedim. Sıtkı Kürüm şahit buna. Daha düne kadar bu arkadaşlarımızla beraber olmak istedi. Hizip grubu olmak istemedik. Partinin yeni döneminde herkesi kucaklamaya çalıştık ama malesef arkadaşlarımız, belediye başkanları olarak daha önceki gruplaşmalarını sürdürmek istedi.
 
25 YILLIK PARTİLİYİM LEVENT’İ BİR YIL ÖNCE TANIDIM
 
SONSÖZ - Ön yargı size karşı değil de Alaatin Bey’e karşı gibi...
 
Bana da öyle diyorlar. ‘Sen iyisin de...’ diye söze başlıyorlar ama il başkanlığını ben yapacağım! Bu ne demektir: ‘Ben milletvekillerini, Parti Meclisi üyelerini ve Büyükşehir Belediye Başkanını yok sayıyorum. İki yıl onlarla kavga edeceğim’ demektir. Buna partinin İzmir’de tahammülü yok. Bu tam bir bitişin öyküsüdür. Bu yaptıkları tam da bu anlama eglir. ‘Biz, seni de senin çabalarını da iyi niyetini de yok sayıyoruz. At onları biz yanına gelelim’ demektir bu. Ben de böyle birşey yapamam. Tam tersine herkes olsun isterim ama olmadı. 25 yıllık partiliyim, Levent’i 1 yıl önce tanıdım. İlde, ilçede, kurultayda görev yaptım. 30 yıldır İzmir’de yaşıyorum ama yeni tanıdım. Bu arkadaşlarımızı demek ki daha iyi tanıyorlar.
 
PART-TİME İL BAŞKANLIĞI OLMAZ
 
SONSÖZ - Neden olmaz Levent Eyipişiren?
 
Bu konuya girmek istemem açıkçası. İyi bir partili olduğunu biliyorum. Genel olarak 30 ilçe başkanının 25’i bana destek olacak. Bunun nedeni yoktur. Levent olumsuzdur anlamı da çıkmaz buradan. O arkadaşımız PM üyesidir. Görevini de yapıyor. Milletvekili adayı da yaptı onu bu parti. Evinin İstanbul’da olması en büyük sorun oldu. Part- time il başkanlığı yapılmaz. Tam tersine günde 15- 16 saat çalışmanız lazım. Biz yeni dönemde bunu vaat ediyoruz. Yalnızca benimle olmaz. Yönetime de söylüyorum. ‘Eşinizle konuşmadan bu göreve talip olmayın’ diyorum. Gerçekten böyle. Bırakın part- time çalışmayı, normal performansın üzerine çıkmamız lazım.
 
KOCAOĞLU-YÜKSEL OLMASAYDI DA BENİ DESTEKLEMEZLERDİ
SONSÖZ - Alaattin Yüksel üzerinden tartışılmanız size olumsuz yansıdı mı? Oylarınızı etkiler mi?
 
Bu tartışmalar, benim partide kurmak istediğim birlik ve bütünlüğe engel olabilir ama ben şuna inanıyoum: Bu arkadaşlarımız, Alaatin Yüksel ve Kocaoğlu olmasaydı –ki öyle görünüyor- yine de beni desteklemezlerdi. Çünkü siyaset anlayışımız farklı. Bunu biliyorum. Yalnızca onları gerekçe göstermek arkadaşlarımıza haksızlıktır. Tam aksine bana güç katmışlardır.
 
AZİZ BAŞKAN’IN DESTEĞİ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
SONSÖZ-Kocaoğlu’nun açıktan destek vermesini nasıl değerlendiriyosunuz?
 
Çok değerli bir destek. Kocaoğlu gibi dürüst, ahlaklı, aileden partili birinin desteğini almak çok önemli ve onur verici. Kocaoğlu her gün görüştüğüm bir insan değil. Belediyelerle de iş ilişkim olmaz ama bana güvenmesi onurlandırır. Sayısal olarak da Aziz Bey’in örgüt içinde sevildiğini biliyorum. O’nun desteklediği biri olmak beni mutlu eder.
 
ÖNCE BAŞKANLARDAN BRİFİNG ALACAĞIM
SONSÖZ - 4 Haziran’a il başkanı olarak başlarsanız ilk yapacağınız iş nedir? Nasıl bir il başkanı olacaksınız?
 
30 ilçe belediye başkanlarımız ile 3’er saatlik hazırlık toplantısı yapacağım. Bunu önemsiyorum. Her biri ile ilk yapacağım iş bu. Tüm ilçe başkanlarımız ve seçilecek kurul üyelerine hemen iletişim seminerleri vereceğiz. Çünkü siyaset gönüllülük işi. Herkesin eksiği olabilir. Bu doğrultuda iletişim ihtiyaçlarını profesyonel olarak üniversitelerden ya da özel şirketlerden hizmet alma yoluyla karşılayacağız. Duruşma sürecinde de dik durmalıyız. Adalet talebini daha gür seslendirmeliyiz.
 
KARŞI ÇIKAN BAŞKANLARLA SORUN YAŞAMAM
SONSÖZ - Desteklemeyen belediye başkanları ile kırgınlık yaşar mısınız?
 
Olmaz. Böyle birşey söz konusu değil. Bu konuda en hoşgörülü dönemi yaşıyoruz. Bornova, Buca, Karabağlar, Menderes.... hepsi ile görüşüyorum ve öyle bir elektrik almıyorum. İlk adımı ben atarım. İlk görev il başkanına düşer. Onlar kırılsalar bile ben gideceğim ve çalışmaları hakkında bilgi alacağım. Ön yargım yok kimseye karşı. Birbirimize saygı duymak koşulu ile oy tercihleri kırgınlık yaratmamalı.
 
KARŞI OLANI DEĞİL KAVGA EDENİ GÖREVDEN ALIRIM
SONSÖZ - İl Başkanı olursanız size destek vermeyen bazı ilçe başkanlarının görevden alınacağı söyleniyor?
 
Benim hiç öyle bir açıklamam olmadı. Adaylık açıklamam sırasında da kimseyi görevden almayacağımızı söyledim. Bizimle çalışan ve aynı anlayışı paylaşan, ısrarla kavga kültürünü dayatmayan herkesle çalışabilirim ama ısrarla il yönetimi ile kavga etmek isteyen, partiyi sabote etmek isteyen, partiyi başarısız kılmak isteyen arkadaşlara ben de genel başkan da üyeler de tahammül edemez. Öyle birşey yapacaklarını beklemiyorum. Israrla bunu sürdürecek olanlar var mı... Ben olduğunu tahmin etmiyorum ama varsa gereğini yaparım. Açık tavır almasınlar. Ben de bunun için fedakarlık göstereceğim. Aziz Kocaoğlu da kinci bir insan değil. Kongre öncesi polemikleri unutacaktır.


ALABAY İZMİR’İ DİZAYN ETME ROLÜNE SOYUNDU
SONSÖZ - Adnan Alabay ile ilçe kongresinde birlikte hareket ettiniz ve destek verdiniz. Şuanda farklı kulvardasınız...Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
 
Saygı duyuyorum. Karşıyaka delegasyonundan önemli bir oy alacağım çünkü listeyi birlikte hazırladık. Yani Adnan Alabay arkadaşımız seçimden bu yana çok gayret serfetti. İyi iletişim kurduk ve birlik beraberlik adına destek olduk. Ama malesef seçimden sonra başka işlere girdi. İzmir’i dizayn etme rolüne soyundu. İlçe başkanlığı görevini kaçırdı. İlçe başkanı olarak biz onu seçtik. Kendisi de ilçe başkanı olacağını söyledi. umuyorum seçimden sonra yeniden görevine döner ve ilçeye odaklanır. Çünkü başka işlerle uğraşıyor. Adnan alabay da bizim arkadaşımızdır. Onunla ilgili sadece iyi şeyler söyleyebilirim. Destek vermeyebilir ama Karşıyaka delegasyonu bana destek verecektir. Oy veren de vermeyen de demokratik haklarını kullanır. Kırgınlık küskünlük yaşamayacağım.
 
O FOTOĞRAFI ÇOK ŞIK BULMADIM
SONSÖZ - Belediye başkanlarının açık şekilde Eyipişiren’e taraf olmasını nasıl değerlendiriyoesunuz?
 
Bu aslında doğru bir yaklaşım olmadı. Aslına bakarsanız İzmirliler de doğru değerlendirmiyor. Çünkü belediye başkanları kamu görevlisi. Medyaya bu şekilde yansımaları seçmenimizi ürkütebilir. Bize oy vermeye hazırlanan seçmen de var çünkü. Aynı zamanda belediye başkanlığı görevine siyaseti bulaştırmak da suçtur! Ben onu çok şık bir fotoğraf bulmadım. Eskyi çağrıştıran bir tablo oluştu ve genel başkan karşıtlığını da çağrıştırıyor. O görüntü, partinin geleceği açısından hoş olmadı. Buna ihtiyaç yoktu. Ben açıklamalarıma belediye başkanlarını çağırmadım. Bu iş örgüt işi. Örgüt işine baksın, siz işinize bakın. Hizmet üretin! Biz o hizmetleri vatandaşa anlatalım. İyi çalışın aday yapalım sizi.
 
ÖNSEÇİMDEN BEN ÇIKTIM BAYKAL DURAK’I ADAY GÖSTERDİ
SONSÖZ - Rakip mi görüyorlar sizi? özellikle Cevat Durak ile geçmişe dayalı bir siyasi çekişmeniz mevcut...
 
 Ben il başkanı olmak istiyorum. Heyecanım ve motivasyonum o yönde. Karşıyakalı arkadaşlarımız daha önce benim belediye başkanı olmam için ön seçim yapıldı. Ben birinci çıktım ama Deniz Baykal onu aday gösterdi. Örgütümüzde öyle bir talep vardı. Ben şu anda böyle bir şey (Karşıyaka Belediye Başkan adaylığı) düşünmüyorum kafamda. Daha sonra ne olur bilemeyiz tabi. Cevat Bey’in kendisine de söyledim. ‘Sen işini yap, tekrar aday ol. Biz de seni aday gösterelim, destek olalım. Doğru yaptığın işler de çok ama anlatamıyoruz. Vatandaş açısından sorunlar var’ dedim.

SONSÖZ - Peki, bu kritik yarışın sonucu ne olur sizce?
Siyasette rekabet olumsuz değildir ama karşıtlık da iyi değildir. Sayısal sıkıntımız yok. Çıkacağız ve seçimi alacağız.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 erkan
 7 Ağustos 2012 Salı 15:10
ben bu izmire ve bu chpye anlamış deyiğilim izmirde otuz ilçe var birtane kadın belediye başkanı yok niye çünkü erkekler istediği gibi at koşturuyorlar,birde chpde hep derlerya sosyal belediyecilik nerde sendikalı işçiler sağına bak taşoron soluna bak ondan daha beter,en azından sağda işçi çıkartmıyorlar sola bak örnek bayraklı,buca,konak,karşıyaka,buralarda yel değirmeni gibi biri çıkartıyorlar biri alıyorlar soruyorum sizi bu çıkardıklarınızın çevresi size oy verirmi....?
 
 29 Temmuz 2012 Pazar 13:21
yorum yapanlar,istedikleri kişilerin istedikleri yerde olmasını istemekten başka bir sıkıntısı yok,varsada çok önemli değilki yer kavgası yapılıyor.Bornova'da yüzlerce kooperatif üyesi 20 yıldır RUHSATSIZ KAÇAK konutlarda oturmaya mahkum edilmiştir.bu olayı şu anda üç kuşak yaşamaktadır.Bu insanlar kavga edeni değil,doğru ve iyi olmayanı unutmaz, affetmez.
 chp li kskli
 16 Temmuz 2012 Pazartesi 11:38
sevgili chp li arkadaşlar yıllardur birbirimizle ugraşmamaız yetmedimi bırakın her şeyi şimdi chp zamanı tam destek verilim ondan sonra yorum yapalım bırakın yeter artık cevat duragı biliriz hepimiz 1999 seçimlerinde partiyi bırakıp gitmedimi ama bunları soylemek bize yakışmıyor artık diyotum ya chp zamanı su anada cevat belediye başkanımızdır oyle veya boyle birbirimizle ugralşmayı ne olur bırakalım saygılartımla
 ZÜLFİYE ÖZCEYLAN
 6 Temmuz 2012 Cuma 11:32
NEYİN KAVGASINI YAPIYORUZ SAYIN ÜYELERİMİZ ARTIK TOPARLANMA ZAMANI KAVGAYI BIRAKALIM KENETLENELİM AKP'YE YARIYOR BÜTÜN BU YAPILANLAR VE SÖYLENEN SÖZLER LÜTFEN NASIL İKTİDAR OLURUZ BUNLAR İÇİN ÖNERİLERDE BULUNALIM YENİ GELEN BAŞKANIMIZADA BU KONUDA SAYGI DUYALIM.HEPİNİZE SAYGILAR SUNUYORUM.
 Gürgen düdeş
 5 Temmuz 2012 Perşembe 23:07
Bu açıklamalar zaten baştan toparlayıcı değil. Yanlış bir iletişim olduğunu düşünüyorum. Partiyi iktidara taşımak için kenetlenmiş bir il başkanı göremiyorum
 gül yalcın
 4 Temmuz 2012 Çarşamba 20:42
evka 4 hakında kesinlikle benim örgütcü arkadaşlarım ve delegelere sözüm yoktur olmaz ollamaz benim ismimi kullanarak münür savaş abilerimize catılmis benim parti büyüklerimizdir asla saygıszlığımız olmaz hele chpliyse saygılarımla selamlar
 Erol Diker
 4 Temmuz 2012 Çarşamba 09:35
Sayın engin başkanlığınız hayırlı olsun bende istifa eden biri olarak size önerim şu ilçe ve belediye başkanlarını dinleme yerine meclis üyeleri ve parti üyelerini dinlerseniz gerçeklerin ne olduğunu göreceksiniz sadece bir öneri benim ki....
 dünyalı
 4 Temmuz 2012 Çarşamba 08:38
il başkanına kolay gelsin işi zor
 bayan meclis üyesi
 3 Temmuz 2012 Salı 18:30
sayın delege sizin gül yalçın hakkında kasıtlı söylemlerınızı onyalamıyorum ben ve arkadaslarım gül hanımın partisi için yapmış oldugu calışmaları biliyruz ben ve diger partili arkadaslarımız sizi hesefle kınıyoruz lütfen daha aydın düsünün sanırım akp nın karanlık ışıgı altında biz ışık sacanları görmekten sakınıp ispat peşindesiniz kişiliginizi belli ettiniz biz partililer olarak gül hanımdan özür dilemenizi bekliyoruz sizi tanıyoruz kişiliginıze zarar gelmemesi için şimdilik isminizi acıklam
 gül yalcın
 3 Temmuz 2012 Salı 18:08
cumhurıyet halk partısı kendı ıcındekı ınsanları yaralıyacaklarına akp orgutune bu sekılde calıssalardı bugun chp zaten ıktıdardı elestırıler elestırenler kendılerıne aittir. chp den asla donmem aziz kocaoglu ıcın herseye varız.
Diğer Röportajlar