GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mövenpick İzmir’de çevre dostu hizmete odaklandı
Melik KIZILCAN
3 Ekim 2012 Çarşamba 00:00

Mövenpick İzmir’de çevre dostu hizmete odaklandı

Geçtiğimiz yıl World Travel Awards tarafından "Türkiye'nin Önde Gelen İş Oteli" seçilen Mövenpick Hotel İzmir, aldığı 'Green Globe' sertifikasıyla hizmetlerinde çevreci uygulamalara ağırlık verirken; müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı hedefliyor. Yaptıkları uygulamalar sayesinde dünyadaki 72 Mövenpick otel arasında müşteri memnuniyeti konusunda 1'nci sırada olduklarını belirten Mövenpick Hotel İzmir Genel Müdürü Melik Kızılcan, bu başarının altında personellerinin özverili çalışmaları olduğunu söyledi.
Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - World Travel Awards tarafından 2011 yılında "Türkiye'nin Önde Gelen İş Oteli" seçilen Mövenpick Hotel İzmir, hizmet kalitesini ve çeşitliliğini artıracak uygulamalara yönelirken; 'Green Globe' sertifikasıyla otelcilik uygulamalarında çevre dostu bir yaklaşım izliyor.

Bu kapsamda yaptıkları çalışmalarla ilgili EGEDESONSÖZ'e açıklamalarda bulunan Mövenpick Hotel İzmir Genel Müdürü Melik Kızılcan, sağlık turizmden EXPO'ya sosyal sorumluluk projelerinden büyüme stratejilerine kadar birçok konuyu sizler için değerlendirdi.

 
Görüşmemize dilerseniz, çevre ve kaynak kullanımı konusunda gösterdiğiniz çalışmalardan dolayı otelinize verilen 'Green Globe' sertifikasıyla başlayalım. Bu sertifika ile birlikte otelcilik hizmetlerinizde çeşitli uygulamalar yaptınız. Kısaca bundan bahsedebilir misiniz?
Bu sertifika, enerji ve su kaynakları konusunda tasarruf sağlayarak işletme maliyetlerini azaltan, çevreye katkı sağlayan, sürdürülebilir turizmi sağlayan ve iş seyahatlerindeki yüksek beklentileri karşılayan turistik kurumlara verilir. Dolayısıyla bu sertifikayı alabilmek için ciddi bir çalışma yapmanız gerekiyor. Biz de bu sertifikanın gereklerini yerine getirebilmek için yoğun şekilde çalıştık. Sonrasında ise sunduğunuz her hizmeti belli standartlara uygun hale getirdik. Bunu yaptık çünkü her bir ayrıntı, bu sertifikayı veren kurum tarafından tek tek inceleniyor. Böylece 'Green Globe' sertifikasıyla birlikte farklı uygulamalara yöneldik. Mesela, karbon salınımını azaltmak amacıyla doğalgaz kullanmaya başladık. Oteldeki bütün kimyasalların doğada çözülebilir olmasına özen gösterdik. Odalarda kullanılan ambalajların ise geri dönüşümlü kağıttan yapılmış olmasını sağladık.
 
Bunların dışında hizmet yelpazenizi nasıl çeşitlendirdiniz? Bu noktada ne tür çevre ve sosyal sorumluluk projeleri yürüttünüz?
Hizmet kalitemizi daha da artırmak için Ekim ayı itibariyle otelimizde, ekolojik yöntemlerle elde edilmiş yumurta, tereyağı, bal, reçel ve süt gibi ürünleri sunmaya başladık. Hatta, kahveyi bile bize özel ve belli standartları olan bir sistemle almaya başladık. Kısaca çevreye katkı sağlama konusunda çok hassas davranıyoruz. Ayrıca Ege Orman Vakfı ile birlikte oluşturduğumuz bir korumuz bulunuyor. Burada 4 bin ağacımız var ve her yıl bin tane ağacı buraya dikiyoruz. Bunun yanı sıra ortaöğretimdeki iki okulumuza kütüphane kazandırdık. Öğrencilerimize ise bilgisayar ve kırtasiye ürünleri dağıttık. Karşıyaka'daki bir çocuk yuvasına ise kahvaltı salonu yaptırdık. Çünkü bizler çocuklarımızın her zaman öncelikli olduğuna inanıyoruz. Bir anlamda çevre ve sosyal sorumluluk çalışmalarıyla diğer firmalara örnek olmak istiyoruz.

 
Yaptığınız bu çalışmalar ciddi bir ekip işini gerektiriyor. Bu noktada personelinizin tutum ve davranışları da çok önemli. Mövenpick İzmir olarak müşteri memnuniyeti için nasıl bir kurumsal çalışma yapıyorsunuz?
Bunu şöyle bir örnekle açılmakta fayda var. Dünyada 72 Mövenpick Oteli bulunuyor. Biz, bu oteller içinde misafir memnuniyetinde konusunda 1 numara olduk. Geçtiğimiz yıl World Travel Awards tarafından Türkiye'nin Önde Gelen İş Otel'i seçildik. Bunda personelimizin rolü çok büyük; çünkü uyum içinde özveriyle çalışıyorlar. Bizler de burada çalışan personel arkadaşlarımızın profesyonel anlamdaki eğitimlerine önem gösteriyoruz. Çünkü hizmet sektöründe bu üzerinde durulması gereken bir nokta. Bu konuyla ilgili diğer bir göstergede şu: Yıl içinde ortalama doluluk oranımız yüzde 70 seviyesinde seyrederken bu rakam yaz aylarında daha da artıyor. Otelde ağırladığımız misafirlerimizin yüzde 42'si ise daha önce bizde kalmış kişiler. Bu da müşteri memnuniyeti açısından önemli bir gösterge.
 
Müşteri profiliniz daha çok iş adamlarından oluşmasına karşın; turistik gezi için gelen insanları da ağırlıyorsunuz. Bu noktada otelinizin sunduğu en önemli avantaj nedir?
Biz, 185 odası ile hizmet veren orta büyüklükte bir oteliz. Fakat en büyük avantajımız, otelimizin şehir içinde bulunduğu konumu. Otelimiz, şehrin merkezinde bulunuyor ve kentin birçok noktasına ulaşımı da çok rahat. Ağırladığımız misafirlerimizin büyük bir kesimi iş dünyasından gelen insanlardan oluşuyor. Şirket çalışanlarının yanı sıra Anadolu'ya gelen yabancı gruplar ve turistler için de en üst düzeyde hizmet sunuyoruz. Önemli olan diğer bir nokta ise konaklama ücretleri konusunda örneğin, İstanbul'daki otellere göre, çok daha uygun fiyatlar sağlıyoruz.
 
Şu ana kadar İzmir özelindeki çalışmalarınızla ilgili bilgi verdiniz. Peki, uluslararası bir marka olan 'Mövenpick' Türkiye ve dünyada nasıl bir büyüme stratejisi izliyor?
Her marka, kendi adını elinden geldiğince duyurmak ister. Bir ülke veya bölgede kendi markası ne kadar çok yankılanırsa kendisini o pazarda o kadar güçlü hisseder. Markanın yatırımını işletecek şirketlerinin genel anlamda bir yatırım riski yoktur. Çünkü yatırımı onlar yapmaz. Yatırımcı ise işletmecinin beklentilerine uygun bir yapı ortaya çıkartıp anahtarı ona teslim eder. Fakat o işyeri yeteri kadar karlılık göstermiyorsa, bu o ortaklığın kısa veya uzun dönemde bozulmasına sebep olabilecek olan bir faktördür. Dolayısıyla biz, bu tür şeylere gireceğimiz zaman önce, sanki biz mal sahibiymişiz gibi bir fizibilite çalışması yapıyoruz. Fizibiliteyi yaptıktan sonra da çıkan kar oranına göre yatırım yapılmasına karar veriyoruz. Önemi olan mal sahibinin, yatırım yapanın, para kazanmasıdır. Çünkü bizim işimiz bu. Bu noktada Mövenpick, franchising vermiyor. Büyümeyi kontrollü yapıyor. Mövenpick'in stratejik hedefleri Uzakdoğu, Ortadoğu ve Afrika. Türkiye'de ise en azından 10 tane otel işletmeyi hedefliyor.
 
İzmir, EXPO 2020'ye 'Daha iyi bir dünya için yeni yollar ve herkes için sağlık' temasıyla aday oldu. Bu süreçte sağlık turizmi büyük önem kazanıyor. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nedir?
Eğer EXPO 2020, İzmir’e verilecek olursa yatırım konusunda bir patlama yaşanacağını düşünüyorum. İnciraltı ve Balçova gibi alanlarımız var ve bu alanda yatırım yapmak için bekleyen pek çok yatırımcı bulunuyor. Bunun yanında İzmir’de EXPO temasına uygun olarak sağlık ve termal turizm ön plana çıkıyor. Kentteki kaplıca ve termal tesisler, son zamanlarda kaliteli hizmetler veriyor. Fakat burada dikkat edilecek nokta, termal ve sağlığı birbirinden ayırmamak. Bu ikisinin kombinasyonuyla yapılacak her yatırım İzmir için faydalı olacaktır. İzmir’in hedef noktası Avrupa kesimi. Sağlık turizminde dünyada en fazla öne çıkan ülke Tayland’dır. Eğer Avrupa Tayland’a gidiyorsa İzmir’e de gelebilir. Çünkü kentimizin iklimi Tayland’a göre daha uygun.
 
Son dönemde Türkiye'ye gelen turist sayasında bir miktar azalış yaşanıyor. Buna karşın İzmir'de kruvaziyer turizmle birlikte ciddi bir hareketlilik söz konusu. Bu noktadan baktığınızda ülke genelinde yaşanan düşüşün özel bir nedeni var mı?
Türkiye'deki turist sayısındaki düşüsün nedeni, bölgedeki stratejilerin değişmesidir. Ancak bunun için de kesin konuşamayız. Önemli olan ülkeye gelen turist sayısı değil; aynı zamanda bu turistlerin getirisinin ne olduğudur. İzmir özelinde ise 'Biz nasıl bir turizm istiyoruz?' şeklinde bir değerlendirme yapmamız lazım. Önceki dönemde yapılan hataları tekrar etmememiz gerekiyor. Ülke olarak çok güzel değerlere sahibiz. Türkiye Kapadokya'sından Pamukkale'sine kadar eşi bulunmaz birçok değere sahip bir ülke. Ayrıca uzun dönemde kruvaziyer turizmin, İzmir için pozitif bir değer olacağını inanıyorum.
 
 
Siz bir yatırımcı olsanız, turizm sektöründe nasıl bir yatırım yapardınız? Ya da bu konuyla ilgili nasıl bir tavsiyede bulunurdunuz?
Biraz önce bahsettiğim gibi birçok turistik değere sahip bir ülkede, bir oteli veya bölgeyi doldurmak ya da sürümden kazanmak yeterli değildir. Aslında sektör, ülkenin değerlerini kitlesel turizmle yok ediyor. Böyle yerlere nitelikli turisti getiremiyoruz. Bu noktada çok daha butik tarzda hizmet veren turistik tesislere yönelmek gerekiyor. Bunu yaparken de nitelikli ve maddi anlamda getire sağlayabilecek turistleri Türkiye'ye çekmemiz lazım. İzmir için de benzer bir strateji geliştirilmesi gerekiyor.
 
Son olarak eklemek ya da dikkat çekmek istediğiniz bir konu var mı?
Bizim, Mövenpick Hotel İzmir olarak kent turizmine verdiğimiz en güzel katkı sunduğumuz hizmet. Biz, otel olarak üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yaptığımızı düşünüyoruz. Herkes üstüne düşen sorumluluğu bilinçli şekilde yerine getirirse, İzmir o zaman İzmir olur.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Diğer Röportajlar