GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
En ucuz pamuk olmayı hak etmiyoruz!
Barış KOCAGÖZ
26 Aralık 2014 Cuma 00:00

En ucuz pamuk olmayı hak etmiyoruz!

Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz, Türk pamuğunun dünyanın en ucuz pamuğu haline geldiğini belirterek, bunu hak etmediklerini söyledi. Hükümetin acilen primi 75 kuruşa çıkarmasını, ödemeleri de nisan ayında yapmasını isteyen Kocagöz, “Brezilyalı üretici mazotu benden yarı fiyatına ucuza kullanıyor. Ben nasıl sıfır gümrükle gelen Latin Amerika’dan gelen pamukla rekabet edeceğim?” dedi.
Sinan DOĞAN/EGEDESONSÖZ - Bu sezon pamukta ilginç bir sezon yaşanıyor. Çin’in alımları kısması nedeniyle dünyada pamuk fiyatı yerlerde sürünüyor. Kalitesi ile öne çıkan Türk pamuğu ise dünyanın en ucuz pamuğu haline geldi. Bu sezon iyi para kazanma umuduyla pamuk eken üreticinin morali bozuk.

Geçtiğimiz ay Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yeniden seçilen Barış Kocagöz ile pamukta neler yaşandığını konuştuk. Aynı zamanda İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı ve Ege Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş. Başkanı olan Kocagöz, gelecek sezon üreticinin pamuktan kaçmaması için hükümetin primi 75 kuruşa çıkarmasını, primleri ise nisan ayında ödemesini istiyor.

 
--Pamukta nasıl bir sezon yaşanıyor?
 
Pamukta öngördüğümüz bir yıla girdik. Bu sezon pamuk üretim miktarlarının artacağını, buna bağlı olarak da biraz sıkıntılı bir sezon olacağını üreticilere söylemiştik. Türkiye ne yazık ki tarımda 5 yıllık dönemlerde tarımsal planlamayı yapamadı. O nedenle üretici hep terste kaldı. Üretici bir sene pamuğa yöneliyor, artan üretim nedeniyle fiyat düşüyor. Sonraki sene ise pamuk ekmiyor, fiyat yükseliyor. Biz ithalatçı ülkeyiz. Rakiplerimiz ise ihracatçı. İthalatçı ülke ile ihracatçı ülkenin farklı politikalar uygulaması lazım.
 
ÇİN FİYATLARI DİBE ÇEKİYOR
 
--Türkiye’nin ne kadar üretimi ve kullanımı var?
 
Ülkemizin 1 milyon 450 bin tonluk pamuk tüketimi var. Ulusal Pamuk Konseyi’nin tahminine göre üretim 780 bin ton civarında olacak. Bakanlık ise 850 bin tonluk üretim tahmin ediyor. Bakanlık tahmini ile Konsey tahmini giderek birbirine yaklaşıyor. Bu durum alınan önlemlerin işe yaradığını gösteriyor. Bakanlık da İzmir Ticaret Borsası’nın uydu algılama sistemine dönmeye başladı. Biraz fazla ürün beyanı ile ilgili sıkıntı var. Onu da bertaraf etmemiz gerekiyor. Çünkü hükümetin pamuk üretimine verdiği destek 1 milyar lira civarında. İçinde gübre desteği, mazot desteği var. Destekler gerçek üreticiye giderse prim 75-80 kuruşa çıkar.
 
--Pamuk fiyatlarının bu kadar düşmesinin nedeni nedir?
 
Bu sene dünya piyasalarındaki düşüşün nedeni Çin’in tavrı. Çin, bugüne kadar kritik bir stok tuttu. Şimdi o stokları kullandığı için pamuk alımı yapmadı. Bu dünya fiyatlarını düşürdü. Ben Çin’in seneye normal alıma dönmesini bekliyorum. Türk pamuğu ise dünyanın en ucuz pamuğu seviyesine geriledi. Türk pamuğunun hiç hak etmediği şeyler bunlar. Bu durum pamuk üretimine darbe vurur. Üreticinin morali çok bozuk. Gelecek yıl çok sayıda üretici pamuktan vazgeçecek. Eğer hükümetin hızlı bir reaksiyonu olmazsa gelecek sezon üretim yüzde 25 oranında düşer.
 
--Üretici pamuğu zararına mı satıyor?
 
Konseyin duyurduğu ortalama maliyet 1.94 lira. Bunu lif pamuğa dönüştürdüğünüz zaman fiyat 5.1 liraya çıkıyor. Primi 55 kuruşluk desteği de life dönüştürürsek 1.44 oluyor. Üretici pamuğunu 3.90 liradan sattığı zaman primle beraber 5 liranın üzerindeki girdi maliyetini kurtarıyor. Oysa biz şu an borsada pamuğu 3.5 liradan satıyoruz.
 
‘PRİM 75 KURUŞ OLSUN’
 
--Destekler yetersiz mi?
 
Sadece primde değil diğer girdilerde de dezavantajlı konumdayız. Mazotun üzerindeki vergileri biliyorsunuz. Brezilyalı üretici mazotu benden yarı fiyatına ucuza kullanıyor. Ben nasıl sıfır gümrükle Latin Amerika’dan gelen pamukla rekabet edeceğim?
 
--Hükümetten talebiniz nedir?
 
Geçtiğimiz günlerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na gittik. Primin 55 kuruştan 75 kuruşa çıkarılmasını istedik. İkincisi 5 yıllık planlama yapılsın istedik. Hangi primleri dağıtmayı düşündüklerini uzun vadeli olarak açıklasınlar ki, üretici önünü görsün. Üretim dalgalanması olmasın. 1 milyon ton üretim hedefi koyalım. Bu rakama ulaştığımız zaman tüketime de bakalım. Desteklemede bir indirim olacaksa onu da kabul edelim. Ayrıca primin nisan ayında ödenmesini önerdik. Nisan sonu, mayıs başı gibi ekimler oluyor. Üretici bir önceki yılın primini alıyor. Bari pamuk ekerken kredi kullanmasın, prim desteğini kullansın. Şu an prim ödemesi haziran başını buluyor. 

 
‘BALIKESİRLİ PAMUK EKMESİN’
 
--Ege’nin eski pamuk bölgeleri mısıra dönüyor. Bu nasıl önlenir?
 
Pamuğun en büyük rakibi mısır. İyi pamuk yetişen yörelerde pamuk için planlama yapılmalı. Balıkesirliler kızmasın ama orada pamuk ekilmesin. Çanakkale ve Balıkesir’de pamuk verimi çok az. Mısırın da çok verimli olduğu yerde pamuk ekilmesin. Torbalı ovasında mısır ekilmesin. Havza modeli uygulanırsa bu model kendiliğinden şekillenir.
 
--Amerikan pamuğuna başlatılan damping soruşturması fiyatları etkiler mi?
 
Pamuktaki anti-damping soruşturması demir-çelik sektörüne dayanıyor. Amerika demirde haksız şekilde Türkiye’ye kota ve fonlar uygulamaya başladı. Bakanlık da en fazla ithal ettiğimiz ürünleri gözden geçiriyor. Bunların arasında pamuk da var. Bakanlık, Amerika’nın Çin’e daha pahalı, Türkiye’ye daha ucuz fiyata pamuk sattığı iddiasıyla bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma henüz sonuçlanmadı. Nasıl sonuçlanacağını da bilmiyoruz. Bu konuda Ulusal Pamuk Konseyi olarak taraf değiliz. Bizim üretici de tekstilci de üyemiz. Taraf olacak bir durum da yok. Eğer bu soruşturma üreticinin dilekçesiyle başlamış olsaydı, taraf olabilirdik. Ama şimdi bu soruşturmanın siyasi bir boyutu var. Soruşturmanın şu ana kadar fiyata etkisi olmadığını gördük. Orada ne kadar fon uygulanır, onu görmek lazım.
 

‘PAMUĞUMU LİSANSLI DEPOYA KOYDUM’
 
--Selçuk Belevi’deki lisanslı depo bu piyasada nasıl bir işlev gördü?
 
Pamukta fiyatın tutulması noktasında lisanslı depoculuğun çok büyük faydası oldu. Tarım satış kooperatifleri ve çırçırcılar lisanslı depoculuğu çok aktif olarak kullanıyor. Ben de bu sistemi kullandım. Bir kamyon pamuk sattım, gerisini lisanslı depoya koydum. Oradan kaynak kullandım. Şu an ELİDAŞ’ta 25 bin civarında preslenmiş balya, 5 bin 600 ton mal var. Dolulukta yüzde 40’lar seviyesine ulaştık. Bu pamuğu piyasaya sunsaydık fiyatlar daha da düşecekti. Lisanslı depoculuk çok avantajlı. Pamuğunu depoya koyana KDV yok, vergi yok.
 
--Ürün borsası ne zaman faaliyete geçecek?
 

Ürün borsası ayağı da yeni yılda başlayacak. O işte biraz zorlanacağız. İnanılmaz şeffaf bir piyasa gerekiyor. Ne yazık ki piyasanın şeffaf olmamasından bir takım insanlar para kazanıyor. Benim platformumda pamuk satarsam, Türkiye’de herkesin haberi olacak. Ama mevcut sistemden ekmek yiyenler engel olmaya çalışıyorlar. Biz de direniyoruz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Diğer Röportajlar