GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
25 Ağustos 2023 Cuma 09:14

Ziraat Mühendisleri Odası’ndan ‘İnciraltı’ yorumu: Tarımla ilişkili proje beklerdik!

İnciraltı Planları’nın açıklanmasının ardından dava açtıklarını anlatan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, “Biz planla değil, o bölgenin toprağının tarım dışına çıkarılmasına, tarım dışı kullanıma açılmasıyla ilgileniyoruz. Orada hala tarım yapılabilir. Yürütmeyi durdurma davası açtık ve lehimize karar çıkacağını ümit ediyoruz. Biz İnciraltı’nda yapılaşmanın olduğu bir proje değil, tarımla ilişkili bir proje ve plan beklerdik” dedi.

EGEDESONSÖZ – Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı,SONSÖZ TV’de İnciraltı ve Çeşme Turizm Projesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Başkan Çakıcı, Tarım Bakanlığı’nın burası için “tarım dışı kullanıma açılması” yönündeki kararına karşı dava açtıklarını, yürütmenin durdurulması, İnciraltı’ndaki arazilerin tarım dışına çıkarılmaması yönünde karar çıkacağını ümit ettiklerini söyledi.

Çeşme Turizm Projesi’ne de müdahil olduklarını, orada her İzmirlinin hakkı bulunduğunu belirten Başkan Dr. Çakıcı, deniz suyunu arıtıp golf sahalarına verme düşüncesinin de sağlıklı olmadığı görüşünü savundu.

BİRAZ DAHA ÇEVRECİ, TARIMLA BİRAZ DAHA İLİŞKİLENDİRİLMİŞ BİR PROJE OLSAYDI KEŞKE!
İnciraltı’nın tarıma uygunluğundan bir endişeleri olmadığını, bu konudaki duruşlarında bir değişiklik olmadığını belirten Başkan Dr. Çakıcı, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Biz Oda olarak bir sivil toplum kuruluşuyuz ve topluma karşı bir sorumluluğumuz var. Dolayısıyla biz İnciraltı planlarıyla değil, temel anlamda İnciraltı’nın tarım dışına çıkartılmasıyla ilgili bir şikayetimiz, itirazımız var. Planın en azından daha çevreci, tarımla biraz daha fazla ilişkilendirilen bir proje olmasını temenni ederdik. Geçmişte de hep bunu savunduk, İnciraltı’nın tarımla ilgili olarak projelendirilmesi gerektiğini savunduk. Yani İnciraltı, tarım dışına çıkarılmayacak kadar değerli bir alan. Maalesef iki buçuk sene önce Toprak Koruma Kurulu’nda bizim koyduğumuz şerhe rağmen oyçokluğuyla, orada tarım yapılamaz, tarım dışı kullanıma izin verme anlamında bir karar geçti. İki seneden fazla Tarım Bakanlığı’nda bekledi bu karar. Herhangi bir işlem yapılmadı, bakanlık onaylamadı. Tam seçim öncesinde, seçim vaadi olarak ortaya çıkarıldı. Plan, bir anda bakanlık tarafından onaylanıverdi ve planlar açıklandı. Askıya çıkarılan planları biz de gördük. Biz de hemen İdare Mahkemesi’nde bir dava açtık, dava halen devam ediyor. Orasının tarım dışına çıkarılması, 5403 sayılı kanuna ve Anayasa’ya aykırıdır. Biz projeyle ilgili kısmıyla değil, oradaki arazinin tarım dışına çıkarılmasıyla ilgiliydi açtığımız dava… Yürütmenin durdurulması, İnciraltı’ndaki arazilerin tarım dışına çıkarılmaması yönünde karar çıkacağını ümit ediyoruz”

TARIMIN TURİZMLE BİRLEŞTİĞİ BİR PROJE GELİŞTİRİLEBİLİRDİ
İnciraltı’nda suyun borlu olduğu, bu yüzden orada tarım yapılamayacağı iddialarına karşın Başkan Dr. Hakan Çakıcı, şu bilgileri aktardı:

“Bir akademisyen olarak ben toprakçıyım, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde. Bor ile ilgili de çok çalışmış bir akademisyenim ve o bölgeyi de çok iyi bilirim. Tabii ki sorunlar olabilir. Artık burasını İzmir’in, İzmirimizin direkt çevresel anlamda nasıl değerlendirileceğiyle ilgili düşünmek lazım. Tarım yapılsın, tarım yapılmasın diye değil, bundan da vazgeçtik, eğer burada bir projelendirme yapılacaksa, daha çevreci, tarımsal geçmişi olan bir bölge olarak daha tarıma yakın bir projeyle değerlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz ve bunda da ısrarcıyız. Projeyi gördük, parsel parsel bölünmüş, dama taşı gibi. Sadece oradaki mülk sahiplerini değil, şehri de ilgilendiren yer olarak kabul ediyoruz İnciraltı’nı. Geçtiğimiz günlerde bu planla ilgili bir tadilat söz konusu oldu. Tekrar sınırları belirlendi. Orada bir sulak alan var, orayı kapsaman bir sınır olmuş. Orada binaların yükselmesi, inşaatların yapılması çok kolay bir şey. Orada yüksekliği az dahi olsa yapılaşma ne kadar doğru, bir düşünmek lazım. Orası nasıl değerlendirilmeli? Eskiden orada çiçek seraları vardı, süs bitkilerinin mezatı yapılırdı. O bölgenin bir tarımsal geçmişi var. Tarımın turizmle birleştiği bir projenin daha uygun olacağını düşünüyorum. Böyle bir projeyle de orasını bir simge haline getirmek mümkün. Yapılaşmanın çok az, yeşilin ve tarımın daha çok olduğu bir İnciraltı olması için kafa yormak gerekirdi.”

DENİZ SUYUNU ARITTIKTAN SONRA TUZU DENİZE VERECEKSİNİZ VE DENGELERİ BOZACAKSINIZ
Çeşme Turizm Projesi ile ilgili itirazlarını da dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, şunları söyledi:

“İnciraltı’nda olduğu gibi Çeşme Turizm Projesi’ne de müdahil oluyoruz. Çeşme Turizm Projesi de sadece tarımla ilgili bir konu değil, çünkü orada tarım alanları proje içerisinde çok daha sınırlı ve azınlıkta. Bu proje, Çeşme sınırlarının yüzde 75’ini kapsayan bir proje. Siz Çeşme’nin tüm fiziki alanının yüzde 75’ini bu projeye dahil ediyorsunuz. Kalan yüzde 25’lik kısmı da zaten şu andaki yerleşim alanlarını oluşturuyor. Öyle ki proje, o kadar kapsayıcı ki, bu coğrafi alanın tüm potansiyelini, fiziki altyapısını etkileyecek, yeraltı sularından havasına, sahiline kadar hepsi üzerinde bir tasarruf söz konusu. Yani burada yine İnciraltı’nda olduğu gibi sonuçta İzmir’de yaşayan her vatandaşın orada, Çeşme Projesi’nin içindeki alanda hakkı var. Çeşme su anlamında da çok sıkıntılı bir yer. Çim alanlarının oluşturulması, golf sahalarının yapılması gibi ayrıntılar var. Suyu denizden çekip arıtılması konuşuldu bir ara. Bu açıklamanın bile ayağı yere basmıyor. Denizden su çekip arıtmak düşüncesi için, aa ne kadar güzel, falan diyoruz ama suyu arıttığınızda elde kalan tuzu ne yapacaksınız? Onu tekrar denize vereceksiniz! Oradaki su yaşamını da bir anda tuzlu hale gelmesi konusunda etkilemiş oluyorsunuz. Tuzu yeniden denize vermekle suyun sıcaklığını, tuz oranını, oradaki canlıların yaşamını etkilemiş oluyorsunuz. Dolayısıyla Çeşme Turizm Projesi’nin de savunulacak bir yanı yok bizim için”