Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Egeli zeytinyağcılar yeni sezon öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen kötü haberle karşılaştı.
Bakanlık tarafından geçtiğimiz yıl yayınlanan ve bu Kasım ayında yürürlüğe girecek olan “Zeytinyağı Tesislerinde Oluşan Atık Suların Yönetiminde Uyulması Gereken Teknik Hususlar” genelgesinin 1 yıl daha uygulamaya girmemesi talebine yanıt geldi.
Sektördeki zeytin ve zeytinyağı bileşenleri ile birlikte Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi tarafından genelgenin uzatılması için talepte bulundu. Genelgenin üretici firmalara ağır maddi zorunluluk getireceği gerekçesiyle bir sezon sonra uygulanma talebine bakanlık olumsuz yanıt verdi.
1 YIL ERTELEME TALEBİNE ONAY ÇIKMADI
Konu ile ilgili Egedesonsöz’e konuşan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Ümmühan Tibet, “Biz bakanlıktan yayınlanan genelgenin bir yıl süreyle uzatılması gerektiği ile ilgili bir yazı yazdık. Sektör olarak yaptığımız talep maalesef olumsuz yanıtlandı. Geçtiğimiz yıl 17 Kasım’da bir genelge yayınlandı. Bu genelge ile zeytinyağı tesislerinde 1 yıl içinde kara suların ve artıkların nasıl depolanacağı ile ilgili bir yıllık süre verilmişti. Biz üyelerimizden gelen talep doğrultusunda Temmuz ayında Çevre ve Şehircilik Bakanımıza yazı yazdık. Genelgenin 1 yıllık süre ile ertelenmesini istedik. Bakanlıktan gelen yeni yazıda bu talebimizin reddedildiği bildirildi” şeklinde konuştu.
ÇEVRE İLLERDEN YAZI
Tibet, “Bakanlığın söylediği karasu depolama lagünü yapmak için ciddi bir yatırım yapmak lazım. Bu yatırım miktarı üretim tesisinin büyüklüğüne göre külfeti değişecek. Bu ek yükün getireceği zorluklar için biz firmalara ucuz kaynaklı kredi sağlanması, devlet desteğinin verilmesini istedik. Bunların sağlanması için 1 yıllık süre talep ettik. Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ise bölgedeki firmalara tehlikesiz atıkların mevzuatına uygun olarak yerine getirilmesi ile ilgili yazı göndermiş” şeklinde konuştu.
ARTIKLARIN KATMA DEĞERİ ARTTIRILMALI
Zeytinin işlenmesinin ardından ortaya çıkan prina, zeytin yaprağı vb. artıkların ekonomik değere dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Tibet, “Zeytinin yağının işlenmesi sonunda elde edilen prina atık değil artıktır. Ekonomik değeri olan bir yan üründür. Bu artık maddelerin ekonomimize kazandırılması açısından destek bekliyoruz. Zeytin sıkıldıktan sonra çıkan prina yüksek miktarda kalori değeri olan, yüzde 8 oranında yağ içeren, yağı alındıktan sonra yakıt olarak veya çekirdeğinden ayrıldıktan sonra hayvan besiciliğinde, kullanılan bir artıktır. Bu artıklarda katma değerin arttırılması için Avrupa Birliği’nde çok ciddi çalışmalar var. Bunların daha yüksek katma değer ile işlenmesi gerekiyor” dedi.
ÜRETİCİYE CEZA DEĞİL, EKONOMİYE KATKI
Yapılacak düzenlemelerle artıkların değerlendirerek üreticiye ceza olarak geri dönmemesi gerektiğini söyleyen Tibet, “Kuru ve yağsız prina, termal elektrik ya da ısıtma işlemlerinde kullanılabilen, son derece çevreci, 3 bin 500 kalori gücü olan bir yakıttır. Ayrıca çekirdekleri alındıktan sonra besicilikte yem olarak kullanılabiliyor. Bu sene 1 milyon 500 bin ton zeytin rekoltesinin 1 milyonu yağlık olarak ayrılacak. Bu ayrılan zeytinlerden 600 bin ton prina elde edilecek. Prinanın yüksek katma değerle değerlendirilmesi hem sektöre, hem de makro düzeyde ekonomimize yapacağı katkı kaçınılmaz. Zeytin hasadının başladığı bu günlerde bu maddelerin ceza olarak geri dönmemesi adına çalışmaları yapıyoruz. Biz bu süreçte ceza kesilmeyeceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.