Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – İzmir’in Kemalpaşa, Buca, Menderes ve Torbalı başta olmak üzere pek çok ilçesinde büyük bir hızla yaygınlaşan hobi bahçelerine karşı verilen mücadele, yeni bir boyut kazandı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İzmir’in 30 ilçesinde yüzlerce mahallesinde afişleme çalışması başlattı. Daha önce bilgilendirme toplantıları düzenleyen müdürlük, kamu kurum ve kuruluşlarına yapıştırılan afişler ve bu mücadelede aktif rol almaları istenen muhtarlar vasıtasıyla, verimli tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasına yönelik faaliyetlerin durdurulması amaçlanıyor.
YÜZLERCE AFİŞ, HER YERE YAPIŞTIRILDI
İl Tarım Müdürlüğü ekipleri, “TARIM ARAZİLERİ GELECEĞİMİZ” başlıklı afişleri, özellikle hobi bahçelerinin yaygın olduğu bölgelere astı. Tarım arazileri ve zeytinliklerin bölünerek kullanılması, üzerine izin inşaat yapılmasının yasalara aykırı olduğunun hatırlatıldığı afişlerde ayrıca, verimli tarım arazilerini bölerek kullananlar, izinsiz inşaat yapanlar ve bu tür gayrimenkullerin devrine, satışına aracılık edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis, 200 günden 1000 güne kadar adli para cezası uygulanacağı hatırlatıldı.
MÜLK SAHİBİ DE ALICI DA BİLGİLENDİRİLİYOR
İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, tarım arazileri üzerinde yapılacak olan her türlü iş ve işlemin, 5403 sayılı kanunun gereği izne tabii olduğunu, o araziyi ifraz etmek (parsellemek), bütünleştirmek, ıslah etmek, etrafına duvar çekmek, içerisine yapı kondurmak, hatta bir bahçenin seraya dönüştürülmek gibi çalışmaların izne bağlı olduğunu ifade etti. Bu fotoğrafta hobi bahçesini para verip alan, mevzuatı bilmediği için mağdur olan vatandaşlarla, mevzuatı bildiği halde sırf para kazanmak için mevzuatı bilmiyormuş gibi hareket eden, yanlış beyanlarla o arazileri satanların olduğunu anlatan İl Tarım Müdürü Özen, Egedesonsöz’e bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:
“İzmir ölçeğinde değerlendirdiğimizde, yılda üç ürünün alınabildiği çok bereketli topraklarda yaşıyoruz. Dünyada böyle bereketli bir bölge yok. Bu kadar bereketli toprakların tarım dışına çıkarılmasına, hakikaten mevzuatı bilmeden o küçültülmüş arazileri satın alan, satanların yanlış bilgilere dayanan vaatlerine kanan, elinde avucunda ne varsa, bir evim, bir de küçük bahçem olsun hayali kurarak satın alan vatandaşlarımıza üzülüyoruz. Türkiye’de ilk kez böyle bir afiş çalışması yapılıyor. Buradaki esas amacımız, tarım arazlierinin tarım dışına çıkarılmasını önlemek, tarım arazilerini korumak olsa da, bir taraftan da masum, bilgisiz vatandaşları bilgilendirmek, onları dolandıran, tarım arazilerini acımadan tarım dışına çıkarmaya çalışan, sırf para kazanmak için vatandaşları dolandıran, geleceğimizi çalan insanların önüne geçmektir.”
ORALARI ALMADAN BİZE GELİN, DANIŞIN
Köylerde toprak sahipleriyle toplantılar yaptıklarını, bu bilgilendirme çalışmalarına bizzat kendisini de katıldığını anlatan İl Tarım Müdürü Mustafa Özen, “Vatandaşlarımıza, bu arazilerin bizim, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği olduğunu anlatıyoruz. Sadece bizim değil, tüm dünyanın bu arazilere ihtiyacı olduğunu, tarım arazilerini korumamız gerektiğini ifade ediyoruz” dedi ve bu görüşlere yer verdi:
“Bu toplantılarda, ne yapacaksanız, bize haber verin, size danışmanlık yapalım diyoruz. Resmi olarak başvurmanıza gerek yok, çat kapı gelin, derdinizi anlatın, diyoruz. Bize danışmadan, bizden bilgi almadan, bu konuda herhangi bir tasarrufta bulunmamaları gerektiğini söylüyoruz. Muhtarlarımıza da anlatıyoruz. Muhtarlardan, köyde yapılan yapılarla ilgili sorgulama yapmalarını istiyoruz, kafanızda bir tereddüt oluşuyorsa, bize ulaşın, diyoruz. Tarım ve tarım arazilerini korumak, Tarım Bakanlığı ve İl müdürlerinin asli görevidir ancak bu şehirde yaşayan herkesin, tarımı korumak gibi çok büyük bir sorumluluğu vardır. İlçe belediyeleri, Büyükşehir, kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar, hatta emlakçılarımız da buna dahildir. Hiç kimse bizim geleceğimizi yok etme hakkına sahip değildir. 30 ilçemizin tamamında afiş çalışmalarını yaptık. Öncelikli olarak kamu kurum ve kuruluşlarının kapılarına yapıştırılmasının talimatını verdik. Şunu da yapmak istiyoruz; emlakçıların ofislerine de asmayı planlıyoruz. Bu konuda Emlak Komisyoncuları Odası’nın vereceği destek, bizim için çok kıymetli. Sayın Valimizin bu konuda bilgisi var, desteği de var. Böyle bir çalışma İzmir’de ilk kez yapıldı, cesur bir adım atıldı; geleceğimiz adına…”
HOBİ BAHÇELERİNE KARŞI DEĞİLİZ, ANCAK…
Vatandaşın bir ev, bir bahçe hayalini gerçekleştirmesine, hobi bahçesi yapmasına karşı olmadıklarını anlatan İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz hiçbir vatandaşımızın bir evimiz olsun, önünde de küçük bir bahçesi olsun hayalini gerçekleştirmesine engel değiliz. Ancak yapılabilecek yapılarla ilgili, yapılabilecek bölgeleri biz biliyoruz. Hatta biz bu düşünceyi destekliyoruz. Hobi bahçesine de karşı değiliz. Biz tarım arazilerinin, verimli ve bereketli tarım alanlarının üzerinde hobi bahçelerinin kurulmasına karşıyız. Yoksa gerçekten engebeli, eğimli, tarım arazisi olmayan araziler üzerinde hobi bahçesi yapılmasını destekliyoruz. Hatta bu konuda uygun görüş de veriyoruz. O yüzden diyoruz ki, bu tür hayalleri olan tüm vatandaşlarımız lütfen tarım arazileri üzerinde, tarım parselleri üzerinde ne yapmak istiyorlarsa, mağduriyet yaşamamaları için bize danışsınlar. 30 ilçe müdürlüğümüz bunun için var zaten. Dolandırılmasınlar. Cezai işlemle karşı karşıya kalmasınlar. İzinsiz yapılar için yıkım kararları veriyoruz. 2020 yılından bu yana 15 milyon liraya yakın cezai işlem uygulandı. Maalesef üzülerek söylüyorum, bizim kesmiş olduğumuz cezaların hepsi, maalesef mağdur vatandaşlarımıza gidiyor. Cezalar, tarım dışına çıkarılan arazinin toplam metrekaresi üzerinden kesiliyor. Diyelim ki kilit parke taş döşediniz, bu araziyi tarım dışına çıkarmadır, beton dökme de tarım dışına çıkmadır, ev yaptınız, o da öyle. Emlakçılara da şunları söylemek lazım. Kimsenin para kazanmasına karşı değiliz. Herkes kazansın. Ancak birbirimizi dolandırarak, kandırarak, ya da mevzuata aykırı şekilde tarım arazilerini işgal ederek para kazanmayalım. Çünkü kendi geleceğimize zarar veriyoruz.”