Ceren Korkmaz’ın haberine göre, Türkiye’de enerji tasarrufu sağlanması amacıyla 2016 yılından itibaren kalıcı yaz saati uygulaması kullanılıyor. Bu uygulamanın kalıcı olmasının doğruluğu konusunda yıllardır tartışmaların olması vatandaşların aklında da soru işareti oluşturuyor. Özellikle kış aylarında saatlerin daha da kısalmasıyla çocukların, okula gidiş ve dönüş saatlerinde karanlık bir havaya denk gelmelerinin eğitim hayatlarına ve ders motivasyonlarına olan etkileri ise tartışma konusu.
Kalıcı yaz saati uygulamasının eğitime yansımalarını değerlendiren Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Necip Vardal, bu durumun özellikle ikili eğitim (sabah- öğlen) yapan okullarda daha belirgin olduğunu aktardı.
LAMBALAR AÇIKKEN DERS İŞLENİYOR
Vardal, bu uygulamayla çocukların hava aydınlanmadan uyanıp derse gelmeleri hakkında “Sabahın karanlığında, daha gün ışığı ortaya çıkmadan, ortalık aydınlanmadan eğitimcilerimiz ve öğrencilerimiz sanki geceymiş gibi aydınlatmalar sayesinde ders yapıyorlar. Lambalar aracılığıyla sınıflar aydınlatılıyor. Bu erken saatlerde, bu atmosferde ders işlemek pedagojik olarak doğru değil. Öğrencilerin motivasyonu açısından sorunlu bir durum” ifadelerini kullandı.
İLK VE SON, İKİ DERS SAATİ VERİMSİZ GEÇİYOR
Sabahın ilk iki saatin eğitim gören çocuklar için en etkili ve verimli saatler olduğunu vurgulayan Vardal, havanın karalık olması dolayısıyla bu saatlerde öğrencilerde performans düşüklüklerinin görüldüğünü, aynı durumun son ders saatlerinde de benzer şekilde yaşandığını açıkladı.
Vardal, “Aslında ilk iki ders öğrenciler için en etkili ve verimli ders saatidir. Böyle olmasına rağmen bu kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle ilk iki ders saati verimsiz geçiyor. Aynı sorun akşam saatlerinde de söz konusu. Kimi günlerde saat 20.30’a kadar süren dersler oluyor. Dolayısıyla saat 18.30’dan itibaren 2 saat boyunca dersler yine karanlıkta, lambalar yardımıyla işleniyor. Bu durumun son ders saatlerine denk gelmesi de nitelikli bir ders işleme olanağını ortadan kaldırıyor” şeklinde konuştu.
KAHVALTI VE UYKU EKSİKLİĞİ PERFORMANSI DÜŞÜRÜR
Kalıcı yaz saati uygulaması ile öğrencilerin eğitim performanslarında düşüşün yaşanıp yaşanmadığı sorusuna yanıt veren Vardal, “Erken kalkan çocuklar sağlıklı bir kahvaltı yapamıyor ve uykusunu yeterince alamıyor. Kahvaltı ve uyku eksikliği olan öğrencilerin performansları doğal olarak düşer. Bu tartışmasız bir gerçek. Aynı zamanda gece geç saatte çıkmanın da yarattığı sonuçlar sabah karanlığının yarattığı sonuçlardan farklı değil. Bir de şu an kasım ayındayız. Asıl aralık ayında günlerin daha da kısalmasıyla bu durum daha da kendisini gösterecek” diyerek bu uygulamadan kısa süre içerisinde vazgeçilmesi gerektiğinin çağrısında bulundu.
İKTİDAR BU UYGULAMADAN NEDEN VAZGEÇMİYOR?
Bu uygulamanın tasarruf sağlama amacıyla ortaya çıktığını fakat bunun fayda sağladığının bilimsel olarak ortaya konmadığını söyleyen Vardal,“Sabahın ve akşamın 2 saati dersliklerde kullanılan aydınlatmalarla yapılıyor. Bu elektrik tüketimini artıran bir süreçse, buna neden oluyorsa; burada bir tasarruftan bahsetmek çok mümkün değil. Bu durumda akla başka sorular geliyor. Ortaya konmuş, somut veriler olmasa da bir hissiyat olarak ‘Acaba özel elektrik santrallerinin ürettiği enerjinin piyasaya sunulabilmesi ve vatandaşlar tarafından tüketilebilmesi için bir olanak mı yaratılıyor?’ sorusunu akıllara getiriyor. Yıllardır bu konuya ilişkin her taraftan eleştirilerin gelmesine rağmen, siyasi iktidar bu durumdan, vazgeçmiş değil” sözlerini ekleyerek kalıcı yaz saati uygulamasıyla ilgili eleştirilerini hükümete yöneltti.