GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Haziran 2019 Perşembe 11:55

Yaldız'dan İstanbul seçimi değerlendirmesi: İmamoğlu kaybetse bile...

İntegral Araştırma Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, “Pazar günü yapılacak seçimde, bu tartışmalı iptal kararıyla, ben YSK kararının da oylanacağını düşünüyorum. O gün belki bu seçimin kaybedeni kim diye konuşacağız. O gün Ekrem İmamoğlu kaybetse bile aslında kaybetmiş olmayacak belki de asıl o zaman kazanmış olacak. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve İmamoğlu yedi düvele karşı mücadele etmiş olacak" dedi.

EGEDESONSÖZ-İntegral Araştırma Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, Sonsöz TV’ye konuk olarak katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Yaldız, Pazar günü tekrarlanacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım ortak canlı yayınını ve sonrasındaki tartışmaları değerlendiren Ümit Yaldız, “Türkiye’de unutulmuş bir gelenekti o, siyasiler çıkar herkes eteğindeki taşları döker o yuvarlak masada. Siyasetçilere karşı her eleştirinin yapabildiğini bizim nesil, bizim kuşak net hatırlıyorlar ancak bugün 17 yıldır AK Parti iktidarında yaşayanlar için bu bir ilkti. Bunun belki son örneğini İzmir’de 2004 yerel seçimlerinde Ahmet Piriştina ile Taha Aksoy’un yerel bir kanalda tartışmasını hatırlıyoruz. Daha sonra AK Parti bunun önüne geçti.AK Parti siyaseten, siz bizim yarımız veya çeyreğimiz kadar oy alan bir partisiniz, bunu için adayların aynı ortamda bulunması doğru değil gerekçesi öne sürüldü. Mansur Yavaş’ın karşısına çıkmak isteyen Özhaseki’nin bile talebi gerçekleşmemişti. Ancak Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu görüşmesine Erdoğan neden izin verdi noktasında durmalıyız. Burada soruların önceden verilmesi veya verilmemesi önemli değil, zaten orada sorulan sorular önce verilse ne olur verilmese ne olur. Bütün bu yaşananlar, bu kültürden ne kadar uzaklaştığımızı gösteriyor. Konuştular da neyi konuştular yani, o sorular zaten belli, soruları her iki aday da önden alsa ne olur, alınmasa ne olur. Erdoğan buna neden izin verdi, çünkü Erdoğan’ın izni dahilinde yapıldı bu yayın” dedi.

“YILDIRIM İMAMOĞLU BULUŞMASININ GALİBİ YILDIRIM’DIR”
Türkiye’de artık seçmenlerin 24 Haziran’dan bu yana kimin kime oy vermeyeceğinin belli olduğunu ifade eden Yaldız,“Burada bazı manevralar yapılıyor, bu grubun oyunu alabilir miyiz diye, bunun projeleri yapılıyor. Türkiye bugün karpuz gibi ikiye bölünmüşken, bu tip şeyler yapmak binde birlik sonuçlar doğurur. Benim burada gördüğüm AK Parti kendi seçmenini 2 nedenle motive etmeye çalışıyor. Birincisi AK Parti seçmenini sandığa taşımaya çalışıyor ve bunun için Mısır’da ölen devrik liderin kullanılmasından bile imtina edilmiyor ve hatta rakibin darbeci Sisi’ye benzetilmesinden bile geri kalınmıyor. Burada mümkün olan AK Parti seçmeni siyaseten yapılanı adil bulmayıp, YSK başkanının karşı oyu var, bu da açıkça gösteriyor ki sandığın başında duranın memur olmamasının seçim iptaline sebep olmayacağı açıkça belirtiliyor. AK Parti’nin burada yapmaya çalıştığı, oyumuzu çaldılar, başkanlığı elimizde aldılar şeklinde seçmenin sandığa gitme oranını maksimize etmeye çalışıyorlar. Binali Yıldırım daha önce çaldılar ifadesini kullanmaya mecburdum çünkü sesimi duyuramıyordum dedi. Son Başbakan ve onlarca medya platformunu kontrol eden bir yapının içinde bulunan bir kişi için çok şey ifade ediyor. Yıldırım belki de İmamoğlu ile sesini hiç dinlemeyenlere sesini duyurmuş oldu. Daha önce onu hiç dinlemeyen bir kitleye sesini duyurmuş oldu ve bu anlamda o programın galibi Binali Yıldırım’dır. Binali Yıldırım o programda siyasi bir figür haline gelmiştir. Hatta o gün Erdoğan sahneden çekiliyor mu ve  yarışı İmamoğlu-Yıldırım mücadelesine mi çeviriyor söz konusu olmuştu” diye konuştu.

ERDOĞAN’IN YENİDEN MEYDANLARA DÖNMESİ
Seçimin tekrarlanacağının kesinleşmesinin ardından sürecin birden fazla değiştiğini belirten Yaldız, “Cumhur ittifakı üyeleri ilk aşamada biz 23 Hazirana kadar sahada olacağız dediler. Bahçeli o sırada ‘mitili İstanbul’a atacağız’ demişti, bakın şu an ne mitil ne bahçeli var. Erdoğan 30 kadar miting planlanmıştı, onlar iptal edildi. Başlarda Kürt seçmen ile ilgili bazı girişimler yapılmıştı ancak o girişimlerle ilgili de taktik değişti. Yapılan ortak canlı yayın ve mitinglerin iptal edilmesi ve Erdoğan’ın bir süre ortada gözükmesi bir ara farklı bir taktiğin ürünüydü diye düşündürdü. Ancak daha sonra tekrar sahalara dönmesi ve ağır konuşmalar yapması ve Ordu meselesi üzerinden milyonlarca oya rağmen İmamoğlu’nu koltuktan edecekmiş gibi bir söylemde bulundu. Daha önce Erdoğan’ın sahadan çekilmesinin, Erdoğan’ın taraf olmaması ‘AK Parti kaybedileceğini anladı’ algısının ortaya çıktığı tespit edilmesi üzerine yeniden meydanlara dönmesine sebep olmuş olabilir” ifadelerini kullandı.

“KARADENİZLİ SEÇMEN AK PARTİ’YE TEPKİ GÖSTEREBİLİR”
İstanbul’da yenilenen seçimde seçmenlerin kesinlikle 31 Mart’taki oyunu değiştireceğini sanmadığını söyleyen Yaldız, “Çok nadir olabilir, mesela İmamoğlu’na Pontus-Rum yakıştırması yapıldığı için belki Karadenizliler tepki gösterebilir veya sandığa küsme olabilir. Ancak ben sandığa gitme oranının yüksek olacağını düşünüyorum. Ben burada bir adaletsiz olduğunu düşünüyorum. 13 bin 500 oyla seçimin kazanılmasına saygı gösterilmeliydi diye düşünüyorum. Bu motivasyon zaten millet ittifakı seçmenine yetiyor, bu istatistiki daha da yukarı taşımaya çalışacaklardır. Bakın daha dün Moody’s çok sayıda Türk bankasının kredi notunu düşürdü, bunlar her ne kadar önemsenmiyor olsa da bunlar bize yansıyacak gelişmeler. AK Parti’nin devlet bütçesi ile seçim çalışması yapması AK Parti seçmenlerinde de rahatsızlık yaratıyor. 31 Martta AK Parti büyük bir yenilgi ile çıktı. Çok önemli metropollerini muhalefete bıraktı, bu seçmenler üzerinde büyük bir moral düşüklüğüne sebep oldu. Buradan çıkışın acil olarak bir zafer elde edilmesi ile olacağı da biliniyor. Bu sebeple hem cumhur ittifakı hem millet ittifakı üyeleri şu an her illerden İstanbul’a akın etmiş durumda” dedi.

“SEÇİMDE EN ÖNEMLİ FAKTÖR EKONOMİK KRİZDİ”
Seçimde sandığa gitmeyen seçmenlerin çoğunlukla AK Parti seçmeni olduğunu ifade eden Yaldız, “Biz insanlara neden sandığa gitmediklerini sorduk. İzmir’de 500 bin civarında bir sandığa gitmeme oranı vardı. Bunların yarı yarıya tepkisel olduğunu gördük. İzmir’de yaptığımız analizde aldığımız sonuç şuydu, ciddi oranda AK Partili seçmen vardı sandığa gitmeyen. Bu durum İstanbul’da farklı olabilir çünkü adaylar İstanbul’da daha az tartışıldı. Bir de aday çıkarmayan partilerden, mesela MHP seçmeninden sandığa gitmeyenlerin olduğunu gördük. AK Parti seçmeni neden sandığa gitmedi? En önemli sebep, ekonomik krizdi. AK Parti ekonomik krizi yönetemedi. Tanzim satış, patates soğan kuyruğu gibi durumlar. Bakın bu kriz ile ilgilenmesi gerekenler başka şeyler ile ilgileniyorlar. Bugün domates ucuzladı, soğan biraz normale döndü, gündem değiştirildi ama bunlara rağmen çok kolay olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

“İMAMOĞLU SEÇİMİ KAYBETSE BİLE ‘KAYBEDEN’ OLMAZ”
AK Parti seçmeni  cephesinde ciddi bir adalet sorunu olduğunu söyleyen Yaldız, “Bakın Ekrem İmamoğlu’nun ‘Hak Yerini Bulacak’ sloganı var, seçimin gerçek sorunu budur. Gerçekten tahmin etmesi güç bir seçim. İmamoğlu 1 milyon fark atsa da şaşırmam, Yıldırım kazansa da şaşırmam. 31 Mart’tan önce Ekrem İmamoğlu’na su indirimi sebebiyle kaynak soranlar şu an ciddi şekilde somut vaatlerle kesenin ağzını açmış durumdalar. Her türlü vaatle sonuca gitmeye çalışıyorlar çünkü insanlar kendi ceplerini önceliğe alabilirler. Yine de genel olarak seçmenin adalet duygusunun baskın olacağını düşünüyorum. Bu tartışmalı iptal kararıyla, ben YSK kararının da oylanacağını düşünüyorum. O gün belki bu seçimin kaybedeni kim diye konuşacağız. O gün Ekrem İmamoğlu kaybetse bile aslında kaybetmiş olmayacak belki de asıl o zaman kazanmış olacak. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve İmamoğlu yedi düvele karşı mücadele etmiş olacak. Keşke başından itibaren bu ülkenin son başkanına güvenilerek tek başına sahaya sürülmüş olsaydı daha yüksek oy alabilirdi. Bakın canlı yayın teklifine buna tek başıma karar veremem diyor. Çünkü şu an net bir aday olarak gözükmüyor Yıldırım, üzerinden büyük bir baskı görülüyor. Yoksa kendini Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu ulaşım bakanlarından biri, Türkiye’deki en önemli projeleri gerçekleştiren isimlerinden biri olarak Beylikdüzü Belediye Başkanını yenecek düzeydeydi kendisi” ifadelerini kullandı.

“SEÇMEN TEPKİ VERMEK İÇİN KARŞI PARTİYİ DÜŞÜNMÜYOR”
Seçmenlerin sandığa gitmeme sebepleri üzerine de değerlendirmelerde bulunan Yaldız, “Seçmenler öyle bir kutuplaştırılmış ki, insanlar tepki vermek için karşı partiye oy vermeyi aklının ucundan bile geçirmiyor bunun yerine sandığa gitmeyerek tepki göstermeyi tercih ediyor. Bakın sandığa gitmeme oranı çok yüksek, bu yüksek oran tepkiyi ifade ediyor. Ekrem İmamoğlu kazansa da kaybetse de, bu konumda olmasının sebebi, siyasetin içindeki alternatifsizliklerden kaynaklanıyordu. AK Parti’nin bugün Türkiye’nin en güçlü partisi olmasının sebebi siyasi lider ve kadro eksikliğinden, muhalefetin yetersizliğinden kaynaklanıyordu. Muhalefet de bunu iyice düşünmesi gerekiyor. Bir kişi çıkıp birkaç doğru bir şey yaptığında herkesin umudu oluyor. Bakın tek adam eleştirisi yapıyoruz, Cumhurbaşkanının partili olması sebebiyle herkese hitap edememesini eleştiriyoruz ama bugün Ekrem İmamoğlu da partisinin üzerinde değerlendiriliyor. İnsanlar İmamoğlu’na baktığında CHP’yi değerlendirmiyor. AK Parti bunu yapmaya, İmamoğlu’nu CHP adayı olarak göstermeye çalıştı ancak partiler üstü bir aday olarak algılanmaya devam ediyor” dedi.