GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Haziran 2022 Pazartesi 09:47

Yaldız anket sonucunu yorumladı: İzmir neden Yavaş'ı istiyor?

İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, İzmir’de yaptıkları anketin sonucunda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a rakip adayın yüksek oranla Mansur Yavaş çıkmasının sebeplerini açıkladı.

EGEDESONSÖZ - İntegral Araştırma Şirketi’nin, geçtiğimiz günlerde ekonomik kriz ve güven başlıklarını açıkladığı siyasi gündem araştırmasının 2. etap sonuç raporunda Cumhurbaşkanı adaylığı için geçen isimler arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yüksek oranda çıkması gündem olmuştu... Ankete göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2. turda rakibinin yüzde 30,4 oranla Yavaş olarak çıkması ve CHP’nin kalesi denilen İzmir’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da yüksek oranı alması dikkat çekmişti.

Anket verilerini SonSöz TV’de yorumlayan İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, Yavaş’ın İzmir’de bu denli yüksek oy almasının sebeplerini açıkladı. Öte yandan AK Parti'nin kurucularından ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kastettiği ‘Kral Çıplak demenin zamanıdır’ sözlerini de değerlendirdi.

İZMİR CHP’NİN KALESİ DEĞİL!
Bu araştırmadaki sonuçlardan sonra ‘nasıl Mansur Yavaş’a fazla oy çıkar?’ diyenlerin çok olduğunu dile getiren Yaldız, İzmir’in aslında tarihte merkez sağın iktidara geldiği bir şehir olduğunu belirterek “Sonuçta biz araştırma şirketiyiz. Gazetecilik yaptığım dönemlerde var. Yaklaşık 20 yıl... Bizim işimiz her iki meslekte de topluma ayna tutmaktır. Biz kentin bir fotoğrafını çekiyoruz. Telefon yöntemiyle anketi yapıyoruz. Yüzde 1 sapma illaki vardır ancak daha önce yaptığımız sonuçlara da bakarsanız, sonuçlarımız teyide açıktır. Geniş de bir örneklem havuzumuz var. 12 yıldır bu şirketin varlığı sayesinde... Aslında İzmir siyaseten de öncü tavırlar almış. 20 yıl önceki sürece baktığımızda İzmir’de birinci gelen parti Türkiye’de de önde gelmiş. Son zamanlarda da tam tersi oluyor. İzmir bir direniş ve karşı duruş mesajı veriyor. Balkan durumuyla, korkularıyla bunu açıklayabiliriz. Hep denilen şeyler var; İzmir solun kalesi, CHP’nin kalesi vs. Esasen bu ibarelerin pek bir karşılığı yok. Seçim sonuçları baz alındığında böyle bir istatistik yok. Birçok farklı partiler iktidara gelmiş. İzmir merkez sağın iktidara geldiği bir şehir aslında... İzmir sağı da solu da değerlendirerek iktidara getiren bir şehir. AK Parti’ye duyulan kaygı nedeniyle CHP’yi yukarı taşıyor. O yüzden İzmir CHP için çantada keklik...” dedi.

SEBEBİ SOSYAL BELEDİYECİLİK...
Mansur Yavaş’ın merkeze hitap etmesiyle birlikte yaptığı projelerle sosyal belediyecilik yönünü gösterdiği için İzmir’de bu oy oranını elde ettiğini söyleyen Yaldız, şu sözleri ekledi:

“Ankara Beypazarı’nda iki dönem belediye başkanlığı yapmış. İki dönem CHP’de bulunmuş. Sonra MHP’nin sekülerleştiği zamanlarda yürümüş. Hem sağa hem sola yani merkeze hitap eden bir figür. Ve sessizliğini koruyan biri, güçlü bir özellik olsa da zayıf da bir yön. Kürt sorunu hakkında ne düşünüyor, dış politikayla ilgili ne düşünüyor? Kimse bir şey bilmiyor. Bunu stratejik yaptığını düşünüyoruz. İmamoğlu’nun hükümete yönelik birçok eleştirisi var. Sürekli politik tartışmalarda taraflı... Onun da gençliğin verdiği tecrübesizlikle yaptığı gaflar oluyor. İzmir’de her soru da karşımıza çıkan İmamoğlu şuan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha geri plana düştü. Mansur Yavaş’ın istenmesinin sebebi sosyal belediyecilik... Ankara’da alt yapı sorunlarının önemli konuları çözülmüş idi. Böyle bir kente başkan oldu. Bu bir şanstır. Aslında bu dönem sosyal ihtiyaç nerede onlara ağırlık verebildi, bir nevi göz doldurdu. İletişim alanında çok başarılı. Sosyal medyada birçok iyi yönde yorumlar var. Destekçileri çok yoğun. Mütevazi duruşuyla sosyal belediyecilik yapan bir profili var.

KILIÇDAROĞLU ZORLANACAK!
İzmir Atatürkçü, milliyetçi damarına hitap eden figürdür. Çapraz analizlerde şunu gördük. Yavaş, MHP seçmeninin yüzde 50 – 55’ini, CHP seçmeninin ise yüzde 20 – 25’ini ikna etmiş gözüküyor.

Cumhur İttifakı’nın ortasına atılmış el bombası etkisi yaratacak. 6 ay sonra Yavaş gizemli halini açıp beyanlarda bulunursa İzmir’e hitap ederse çok başka şeyler de olacak. Kılıçdaroğlu’da İzmir’de yüzde 60’ın altına düşmez. Ama seçmenleri ikna konusunda Mansur Yavaş’tan daha çok zorlanacaktır.”

ÖNEMLİ OLAN SİYASETTE REFLEKS SAHİBİ OLMAK
Gençlerin artan maliyetler nedeniyle otobüs biletlerinin yüksek fiyatlarını karşılayamadığı konusuna dikkat çeken Yaldız, Yavaş’ın bu konuyla ilgili proje yaparak bir adım daha atabileceğini ekleyerek “Gençlerin daha spesifik sorunları var. Her geçen gün artan maliyetler nedeniyle şu anda otobüs biletleri uçtu. Rezervasyon yapmıyorlar artık. Böyle bir belirsizlik ve kaos iklimi var. Öğrenciler ailelerinin yanına dönemiyor. Böyle bir sorun var. KYK’nın kapıları kapanıyor. Mansur Yavaş askıda bilet uygulamasıyla bir kampanya yapar biz de okuruz. Asıl olan bu siyasette refleks sahibi olmak. Açlık var. 10 İzmirliden 8’i krizden olumsuz etkilenmiş. Açken başka bir şey konuşamazsınız. Sosyal yardım ihtiyaç İzmir’de şuan yüzde 50... Kurumsal düzeyde yapılması gerekenlerin olduğu konu bu” şeklinde konuştu.

TÜRK SEÇMENİNE TENİS MAÇI İZLETİYORLAR
İzmir’de bir canlı yayına katılan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine adaylığını açıklaması konusundaki ısrarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun ‘gel, çık karşıma ben de açıklayayım’ demesini yorumlayan Yaldız, “Demek ki aday belli. 6’lı masa kararını verdi. Ceketinin iç cebinde ismi duruyor. Gel A Haber’e dese demek ki aday belli ve söyleyecek. Sonuç itibariyle Sayın Cumhurbaşkanı’nın gönlünden Kılıçdaroğlu’yla yarışmak geliyor. Birçok faktör var, bunları konuşmuştuk. Erdoğan, anayasal açıdan aday olma şansı bulsa dahi son adaylığı olacak. Kemal Bey’de 10 soru soruyor vs. Diğer adayları görünürlükten kaldırıyor. Tenis maçına döndü. Cumhurbaşkanı’yla atışıyorlar. Türk seçmenine tenis maçı izletiyorlar” ifadelerini kullandı.

SEÇİM ZAMANI HEMŞEHRİNİN KAPISI ÇALINIR
İzmir’in nüfusunun büyük bir çoğunluğunu Balkanlıların oluşturmasının siyasete olan etkilerini tartışan Yaldız, Kılıçdaroğlu’nun İzmir programında da Balkan Dernekleri’ne ziyaretin olmasından yola çıkarak “Seçim zamanı hemşehri derneklerinin kapısı çalınır. Karşılıklı bir çıkar ilişkisi vardır. Dernekçiliğin oy kısmında fark yaratacak etkisi olduğunu düşünmüyorum. İzmir’de bir partinin kaderini değiştirecek dernek olduğuna inanmıyorum. Eskiden bu yana kabul vardır. O da en çok Konyalının olması... Dernek başkanı bir dönem milletvekili olmak için denedi ama oy sayısı çok düşüktü... Balkan şehri ibaresi çok yanlış değil. Adalardan gelmek zorunda kalanlarla birlikte yapılan nüfus değişimleriyle yüzde 80’ini balkan ve rumeli kökenlilerdi. Halen de iki İzmirliden birinin altını kazısanız balkan esintilerini bulursunuz. Kente damgasını vurmuş insanlarda da balkan kökenliliği bulursunuz. Cumhuriyeti içselleştirmiş bir kent bu nedenle... Ama balkan kökenlerinin kent yönetimine etkisi giderek zayıfladı. Aralarındaki birlikteliklerin bağı azaldı. Hemen her parti listelerine balkan kökenlilerden öne çıkmış kişiler az... Bu dernekçilik, konfederasyonculuk gibi oluşumları siyasi basamak için kullanmaları insanları irite etmiş olabilir. Hem CHP’nin hem AK Parti’nin vs. milletvekilleri listesine bakıyorum yok denecek kadar az. Bu bir handikap. İzmir için ve balkanlar için... Örneğin; 3 Kasım 2002 seçimlerinde Genç Parti, 6 aylık bir partiydi. Türkiye genelinde 7.4 gibi bir ortalaması varken İzmir’de yüzde 18’di. Makedonya göçmeni Cem Uzan olduğu için bağrına basmıştır. Bir de Muharrem İnce, Meral Akşener gibi kişilere de pozitif ayrımcılık yapılıyor. İzmir değil hatta Ege Bölgesi’nde dikkat çekiyor. Bu çerçevede İYİ Parti’nin yapabilecekleri buraya dayanıyor” ifadelerini kullandı.

GÜNAHLARIYLA YÜZLEŞİRSE İNANDIRICI OLUR
AK Parti'nin kurucularından ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç’ın ‘Kral Çıplak demenin zamanıdır’ sözlerini değerlendiren Yaldız, dediklerinde haklı pay olduğunu ancak kendisinin öz eleştiri yapması gerektiğini de belirterek “Bülent Arınç milli görüşün simge isimlerinden bir tanesi. AK Parti’nin erdemliler hareketi olarak kurulduğu 2001 yılında Bülent Arınç baş köşelerinde oturandan biriydi. Birçok önemli görev yapmıştır. Bu ifadeleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyması önemlidir. Fakat Arınç’ın da öz eleştiri yapması gereken çok nokta var. Daha çok sürecin vicdanlı hakkaniyetli Saadet Partili, Fazilet Partili dönemlerinden tanıyorum. Sonrasında hangi değişimleri geçirdiğine bakmalı. 20 yıllık süreçte günahı çok fazla. Oturup kendi günahıyla yüzleşirse daha inandırıcı olacaktır. Fakat Bülent Arınç dediğimiz kişi bizim gözümüzde FETÖ ile aleni ya da değil işbirliği yaparak Türkiye Cumhuriyeti’nin kozmik odalarına dalınmasına, tüm sırlarının ele geçirilmesine, stratejik istihbarat elemanlarının infazına yol açanlardan biridir. Kurumlara atadığı 10 kişiden 9’u FETÖ’den atılmış biri... Abdullah Öcalan’la ilgili samimi açıklamaları vs. Bülent Arınç’ın karnesini açtığınızda madalyonun iki yüzü var. Yaptığı zararları anlatarak kendini affettirse, helalleşse çok daha yerinde bir davranışta bulunmuş olur. Dedikleri doğru ama doğruyu kimin dediği önemli...” açıklamasını yaptı.