GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
10 Şubat 2016 Çarşamba 10:28

Valilikten ‘lezzetli’ zirve: Saat Kulesi büyüklüğünde pasta!

İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Aşçılar Derneği Başkanı Sami Akşit ve Yönetim Kurulu Üyeleri’ni ağırladı. Akşit, “Guinness Dünya Rekorlar Kitabına girmek istiyoruz, öyle bir çalışmamız var. Saat Kulesi büyüklüğünde pasta yapmak istiyoruz” dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Aşçılar Derneği Başkanı Sami Akşit ve Yönetim Kurulu Üyeleri’ni ağırladı.

İZMİR MUTFAĞINI ANLATAN KİTAP

Toplantıda konuşan İzmir Aşçılar Derneği Başkanı ve 9 Eylül Üniversitesi Gastro ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Sami Akşit, İzmir yemeklerini anlatmak için hazırladıkları kitap için Vali Toprak’tan destek istedi.

Akşit, ”İzmir’de yemek yarışmalarında kullanılan tüm yemeklerin tarif ve reçetelerini kitap haline getirip, İzmir mutfağının da unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini biraz daha resmileştirip, kayıt altına almaya çalıştık. Bununla ilgili olarak da Valilik olarak sizin desteğinizi bekliyoruz. Burada unutulmuş ve unutulmaya yüz tutan bütün yemekleri biz kâğıt, dokümansal ve fotoğraf olarak bir araya getirip birçok organizasyonlarda bunu gün yüzüne çıkarmak istiyoruz.” diye konuştu.

SAAT KULESİ ŞEKLİNDE VE BÜYÜKLÜĞÜNDE PASTA

Guinness Dünya Rekorlar Kitabına girmek istediklerini söyleyen Akşit, Saat Kulesi büyüklüğünde pasta yapmak istediklerini açıkladı. Akşit, “Dünyanın en büyük mutfaklarından biri Türk Osmanlı mutfağıdır,  fakat iyi tanıtamıyoruz. Fransız ve Çin mutfağı bizi geçmiş durumda. İtalyan mutfağı bile Marco Polo’nun Çin’e seyahatinde oradan erişteyi, Çin makarnasını İtalya’ya getiriyor. İtalya makarnayı aldı ve şu anda marka oldu. Biz de bunu yapmak için elimizden geleni yağacağız. Onun için bütün arkadaşlar bir araya geldik. Guinness Dünya Rekorlar Kitabına girmek istiyoruz, öyle bir çalışmamız var. Saat Kulesi büyüklüğünde pasta yapmak istiyoruz. Saat Kulesi’nin birebir boyutunun aynısı olmak üzere bir çalışma gerçekleştirmek istiyoruz. Önce iskeletini yapacağız, dışını da pasta şeklinde şeker hamuruyla yapacağız. Onun çalışmasını başlatmış bulunuyoruz. Eğer yaparsak, bizim için de tescillenmiş olacak ve bayağı bir ses getireceğimize inanıyoruz. Sonbahar ya da ilkbaharda yapacağız” şeklinde konuştu. 

İZMİR’İN YEMEK KÜLTÜRÜ ÇOK ZENGİN

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Toprak; “İzmir’in tatlarının, lezzetlerinin ve çok zengin bir mutfağı olduğundan hareketle aşikâr olması lazım ve nesillere de aktarılması lazım. Bir taraftan bunların kalıcı olması için dokümanlara dönüştürülmesi ve bir taraftan da turizme en önemli katkıyı sağlayan tatlardır. Eğlence ve dinlenmeyle birlikte turizme en önemli katkıyı sağlayan yeme içme sektörüdür ve bu manada marifetli ustaların lezzetleri ve sunumları önemlidir. İzmir denilince kadim bir medeniyet olduğu için bir taraftan Balkan'lardan gelen insanlarımız ve beraberlerinde getirdikleri zengin kültürleri ve yeme içme öğeleri var,  diğer taraftan Türkiye’nin 80 vilayetinden gelen insanlar var, onların birlikte getirdiği ve burada devam ettirdiği tatlar var ve zengin ege mutfağı var. Tüm bunlarla birlikte o gelenler Orta Anadolu’dan gelsin, Doğudan, Güneydoğudan, Kuzeyden, Güneyden gelsin, tüm tatların burada Ege’nin, Ege yeme içme davranışının ve o yeme içmeye alt yapı oluşturan sebze kültürünün, zeytinyağı kültürünün oluşturduğu bir yemek çeşidi ve beslenme kültürü var” ifadelerini kullandı.

Vali Toprak, “Dolaysıyla merkezi zaten zengin. Gelen ve kültür taşıyıcılarının getirdiği örnekler de zengin. Öyle olunca hakikaten İzmir’e geldiğinizde sunulabilecek bir alan varsa insanlar için de önemli bir etkinlik alanı oluyor.  Turizm değerleri açısından baktığımızda insanlar gezip görmek, müzeleri gezmek, denize girmek, spor yapmak, spor turizmi sağlık turizmi diğer arkeolojik tarihi vesaire bunları da incelemek amacıyla geliyorlar evet ama tüm bunların ötesinde insanları burada esas etkileyen şey yeme içme, yani damak tadıdır. Bir yere gittiklerinde otel, motel, yatak güzel de olsa, müze güzel de olsa, denizi havuzu güzelde olsa yeme içmesi, tatları ve lezzetleri iyi değilse burada bize bir şey yok diyor insanlar Fakat öyle bir coğrafya ve kadim değerler üzerinde bulunuyoruz ki, hangi coğrafyadan gelirse gelsin o insanları burada mutlu edecek yeme içme kültürünün tüm ögelerine sahibiz.  Deniz kültüründen de, Uzakdoğu’dan da gelse, Ortadoğu’dan da gelse, Avrupa’dan da gelse her bir ürünü harmanlayıp onlara yemek lezzeti sunabileceğimiz bir kaynağımız var. Mutfağımız çok zengin. Ege mutfağı ve onu bütünleyen diğer kadim mutfaklar var” diye konuştu.

AĞIZDA TAT, AKILDA TUTKU KALMASI LAZIM

Aşçıların talebine destek veren Toprak, “Bir sivil toplum örgütü altında aşçılarımızın örgütlenmesi de gerçekten çok önemli. Bunun toplum yararına, ülke yararına, buranın turizm ve kültür değerlerini de kapsayacak şekilde büyük katkılar sağladığını elbette biliyorum. Dışarıdan ciddi manada konuk gelmesine de altyapı oluşturduğunu, aynı zamanda iş ve ticaret dünyasının önemli hareketinin burada olduğunu da düşünürsek, dolayısıyla hem ekonomik, hem kültürel, hem turizm değerleri açısından gidiş gelişlerin çok ciddi manada olduğu ilimizde bu gibi sektörlerin özellikle turizm sektörüne katkı sağlayacak nitelikte olması gerekiyor. İnsanların İzmir’e yolu düştüğünde böylesi güzel yemeklerle biz buluştuk demeleri gerekiyor. ‘Ağızda tat, akılda tutku’ kalması lazım. İnşallah iyi olur“ dedi.

Dernek Başkan ve üyeleri Vali Toprak’a aşçı önlüğü giydirdiler ve birlikte fotoğraf çektirdiler.