EGEDESONSÖZ – İzmir Valisi Mustafa Toprak Türk İdareciler Derneği İzmir Şubesi ile ortak düzenlenen programa katıldı.
Karşıyaka Vilayetler evinde düzenlenen etkinlikte İzmir Valisi Mustafa Toprak’ın yanı sıra Vali Yardımcıları, İlçe Kaymakamları, Devlet Eski Bakanı Vali Akın Gönen, Türk İdareciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı vali Nihat Ediz, İzmir'de bulunan merkez valileri ve emekli valiler ile emekli mülki idare amirleri de yer aldı.
Vali Toprak, İdareciler Günü nedeniyle yaptığı konuşmada çarpıcı mesajlar verdi. Toprak önemli bir mesleğin mensupları olduklarını söyleyerek, yaptıkları işle gurur duyduklarını söyledi. Devletle vatandaş arasında bir köprü görevi gördüklerini ifade eden Toprak, “Bize tevdi edilmiş bu onurlu şerefli mesleğin mensupları olarak bize tevdi edilen görevin sorumluluğunu ve yükümlülüğü içimizde taşıyarak görevin aktif yürütümü içinde, gerekse aktif yürütümü olmasa bile, yaşayışımızda davranışımızda mesleki dayanışmamızla birlikte bu güzellikleri arkadaşlarımıza meslek mensuplarımıza ve yeni başlayanlara da örnekleme gösteriyoruz onun için herkese ve tüm arkadaşlarımıza da teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmeyi bir borç biliyorum” ifadelerini kullandı.
SEÇİLMİŞLER, ATANMIŞLAR…
Kendileriyle ilgili kamuoyunda atanmış, seçilmiş ayrımı yapıldığını söyleyen Toprak, seçilmiş veya atanmış olmanın bir önemi olmadığını önemli olanın görevi layıkıyla yerine getirmek olduğunu dile getirdi. Toprak, “Diyorlar ki atanmışlar, seçilmişler. Burada bir bahis açmak gerekiyor. Ben de diyorum ki örneklerine baktığımızda bizler tüm meslektaşlar olarak bu mesleği yapabilecek noktada ciddi aşamalardan geçerek, sınava tabii tutulan ve zamanında seçilen insanlarız öyle değil mi? Tüm mesleki büyüklerimize ve arkadaşlarımıza da bakıyoruz, bu seçilmiş olma sonrasında da içinden bir atama gerçekleşiyor. Değişik unvanlar itibariyle evet biz özenle seçilen ve dikkatle atanan bir mesleğin mensuplarıyız, onun için önemli olan seçilmiş ve atanmış değil, önemli olan seçilmiş ya da atanmış insanlarımızın bu manada kendilerine verilen tevdi edilen görevleri, o görev tanımları içerisinde layıkıyla yerine getirebiliyor mu, getiremiyor mu? Ona bakmamız gerekiyor yoksa atanmış ve seçilmiş tanımı hakikaten çok yanlış bir tanımlama ve birbirimizle olan ilişkilerimizde dinamikler açısından söylüyorum çok yanlış bir tanımlama olduğunu da düşündüğümü burada da sizlerle birlikte paylaşmak istedim” diye konuştu.