EGEDESONSÖZ - İzmir Valisi Mustafa Toprak, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerden oluşan 20 kişilik yabancı basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.
Suriye’de meydana gelen çatışma, işgal, iç karışıklık, savaş ve bunlardan dolayı ortaya çıkan birtakım gelişmelerden bahseden Vali Toprak, olayların Türkiye’deki yansımaları ve sorunlar hakkında konuştu.
“Türkiye’nin ortaya koyduğu fikri benimsemiş olsalardı, bugün Avrupa başta olmak üzere göç ve göçün getirdiği sıkıntılar yaşanmayacaktı” diyen Toprak, arındırılmış güvenli bir bölge oluşturulmasına sıcak bakmayan ülkelerin de sıkıntı yaşamaya başladığını belirtti.
Suriye ile alakası olmayan ülkelerin bölgeye müdahale etmesini eleştiren Toprak, terörle göç için ortak mücadele gerektiğini ifade ederek, “Ülkeler arasında ortak dil, ortak duruş ve ortak barış olmalı” dedi.
İzmir’deki Suriyeli Mülteciler için yaptıkları çalışmaları aktaran Toprak, “Suriyeliler ülkelerine geri dönmedikçe göç ve göç dalgası devam edecektir” şeklinde konuştu.
SURİYE İLE ALAKASI OLMAYAN ÜLKELERİN MÜDAHALESİ...
Suriye meselesinin sanılanın aksine giderek derinleştirildiğini vurgulayan Toprak, başka ülkelerin müdahalesini eleştirerek, “Suriye meselesi 2011 yılında çıktığında ben de Diyarbakır Valisiydim. Ülkemiz ve bu konuyla ilgilenenler 6 ay ile 1 yıl içerisinde bu konunun ortadan kalkacağını düşündüler. Ama yıl 2016’ya geldiğinde bu sorunun ortadan kalkma yerine daha da derinleşti, işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Oraya coğrafya, bölge, kültür, hissiyat açısından hiç ilgisi alakası olmayan ülkelerin de bombardımana başlamasıyla birlikte bu konunun hakikaten geleceği ve tüm ülkeleri etkileme gücünün yüksek bir noktaya ulaştığını ifade etmek istiyorum. Mutlak şekilde sorunlarından kurtarılması kendi ülkelerinde yaşamalarıyla çözülebileceğini biliyor ve inanıyoruz”
ÜLKELERİNDEN ÜMİDİ KESMİŞLER...
Suriyelilerin Türkiye üzerinden göç sorununa değinen Toprak, Suriye’den göç edenlerin ülkelerinden umudu kesmelerini manidar bularak şu şekilde konuştu: “Türkiye’den, İzmir’den bizim bakışımızı ifade etmek istiyorum ki Suriye’deki çatışmalar, savaşlar bitmediği sürece biz bunları böyle ziyaretlerde anlatmaya devam edeceğiz. Bu sorunun ortadan kalkması, Suriye’deki sorundan etkilenenlerin ülkelerinden çıktıktan sonraki sorunlarının kontrolle belli bir seviyeye getirilmesi çok zor görünüyor. İnsanların kendi ülkelerinden ümidi kesmeleri ve tamamen ülkelerinin dışında bir hayat düşünmeleri çok manidar. Suriye’den savaş nedeniyle göçüp İzmir’e sığınmış insanlarla zaman zaman görüşüyoruz. Bu insanlar ülkelerine dönme ve vatan olarak görme noktasında olamıyorlar. Ülkelerinden ümidi kesmişler. Suriye’ye hiç alakası olmayanların müdahalesiyle oraya artık huzur, barış gelmeyeceğini ve orayı rahat bırakmayacakları konusunda Suriyelilerle kişisel olarak görüştüğümüz de kanaatleri var. Hepimiz bu konu üzerinde odaklanmalıyız. Suriye’deki bu çatışmalar ve oraya müdahale bitmediği sürece Suriye’den dışarı çıkmış ve değişik ülkelere sığınmış insanların ülkelerine yaşayabilecekleri ortamı sağlayamadığımız sürece göç, göçmen, iltica ve düzensiz göç tabirleri yoğunlaşarak ve artarak devam edecektir.”
BENİM ÇOCUĞUMLA AYNI SINIFTA OKUYORLAR...
İzmir’de Suriyeli mülteciler için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Toprak, okuma çağında olan 5 bin 100 çocuğun İzmir’deki okullarda eğitim gördüğünü ifade ederek, “İzmir’de 89 bin olmak üzere Türkiye’de toplam 3 milyona yakın Suriyeli sığınmacı var. Sınırda konuşlandırılmış yaklaşık 275 bini eğitim, sosyal, kültürel alt yapısı iyice gelişmiş çadır kentler de yaşıyorlar. Burada bulunan 89 bin kişinin çocuğu olan 5 bin 100 kişi şu anda İzmir’de kendi çocuklarımızın bulunduğu sınıflarda müşterek olarak eğitim görüyorlar. Bunlardan 6 ila 18 yaş arasında, yani eğitim çağında 22 bin kişi var. Onların 5 bin 100 kişisi şu anda benim çocuğumla aynı sınıfta eğitim görüyor. Hiçbir vatandaşımızla aralarında bir fark yok. Ayrı bir sınıf değil, aynı sınıflarda eğitim görüyorlar. Şüphesiz ki sivil toplum örgütleri de bunlara değişik katkıları sağlıyorlar. Bunlar da kendi bulabildikleri, kiraladıkları evlerde kalıyorlar. İzmir’de çadır kent kurma noktasında değiliz. Halk Eğitim Müdürlüklerimiz aracılığıyla dil eğitimleri veriliyor ve yeni okullar açıyoruz” şeklinde konuştu.
Devletin Suriyeli Mültecilere sağlık hizmeti verdiğini de söyleyen Toprak, “Devletimizin bunların hastalanmaları halinde her türlü bakım ve tedavi giderlerinin karşılanmasına yönelik talimatları var. İzmir’de de bu 89 bin kişiden hastalanan olursa hiçbir sosyal güvenlik bağlantısı olmamasına rağmen anında tedavi oluyorlar ve hastalıkları da tedavi ediliyor” dedi.
ÜLKELER ARASI ORTAK DİL, ORTAK DURUŞ VE ORTAK BARIŞ
Dünyanın ortak bir bir duruş sergilememesinin kendisini üzdüğünü söyleyen Toprak, ülkeler arasında ortak dil, ortak duruş ve ortak barış olması gerektiğini belirterek, “Ben hakikaten çok üzüntü duymaktayım. Fransa’da çok ciddi terör saldırıları oldu. Dünyanın Fransa’daki terör saldırılarına karşı ortak duruşu ve ortak sesini Türkiye’de Ankara’daki patlamada göremedim. İnsanlık adına bu bir testtir. Ülkelerin terör karşısında tek bir dil kullanıp ortak karar almalarını ve dışlamalarını bekliyoruz. Bir taraftan düzensiz göç ile uğraşırken bir taraftan da terör olaylarını bertaraf edecek şekilde tüm güvenlik güçlerimizle çalışıyoruz. Bu konuda da müttefiklerimizin, ittifak içinde olduğumuz ülkelerin aynı dilden terörü lanetlemesini ve aynı bakış içinde olmasını bekliyoruz” dedi.
TERÖRLE GÖÇ ORTAK MÜCADELE GEREKTİRİR
Terör ile göçün aynı noktada olduğunu ve ortak mücadele gerektirdiğini vurgulayan Toprak, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Terörizmde olduğu gibi göçte aynı noktadadır, ortak bir mücadele gerektirmektedir. Ben inanıyorum ki; sizlerin de anlatımlarınızla, dinlemenizle, kamuoyunu doğru bilgilendirmenizle birlikte Suriye’deki çatışmanın savaşın bitmesi ve Suriye halkının, Suriye’de kalmasının yolunun açılması çerçevesinde bu sorun ortadan kalkacaktır. Eğer Suriye’ye hiç alakası olmayan ülkelerin müdahalesi önlenmediği takdirde bu insanların ülkelerine dönmesi ve bu sorunun ortadan kalkması mümkün olmayacaktır.”