Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Omicron varyantının ülkemize girmesinin ardından covid 19 salgınında vaka artışlarının önüne geçilemiyor. Dünkü tabloya göre, 82 bin 180 vaka ile, pandemi sürecinin tüm zamanlarının rekoru kırıldı. İzmir Katip Çelebi Üniversites Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı üyesi, aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, rekor düzeye ulaşan vakaları Egedesonsöz’e değerlendirdi.
TOPLUMSAL OLARAK ÖNLEMLERE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ
Bu yükselişin daha ne kadar süreceğiyle ilgili değerlendirmesinde, bu tırmanışın bir süre daha devam edebileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Alper Şener, “Ancak daha ne kadar süreceğini ve maksimum olgu sayısı, tamamen toplumun genelinin aşılanma oranı ve maske, mesafe gibi önlemlere yeterli özenin gösterilip gösterilmemesine bağlıdır” dedi. Avrupa ülkelerini örnek gösteren Prof. Şener, şunları söyledi:
“Avrupa ülkeleri, önlemleri erken kaldırmaları ve maske gibi bariyer önlemlere yeterince uyulmaması nedeniyle, aşılanma oranları çok iyi olmasına rağmen günlük 100bin vakaları gördü. Yani hatırlarsanız daha birkaç önce Avrupa’da maske zorunlu değil, bizde neden HES, maske, el hijyeni gibi önlemleri hala vurguluyorsunuz, diye itiraz edenler oldu. İtiraz edenler, belki satır aralarını bir daha okurlar. Eğer bu önlemlere toplumsal olarak sahip çıkmazsak, vaka sayılarının ulaşacağı rakamları tahmin etmek zor olur. Zaten bu, bir tahmin oyunu da değil.”
OMİCRON SONRASI TEST POZİTİFLİK, YÜZDE 20’LERE DAYANDI
Test sayısının artmasına paralel olarak, pozitif vakaların da arttığı gözlemleniyor. Uzmanların, ne kadar çok test uygulanırsa, daha gerçekçi pozitif vaka sayılara ulaşılır tezi tartışılırken, 26 Ocak’ta 416 bin 500 test yapıldı, 77 bin 434 vaka tespit edildi. 27 Ocak’ta test sayısı 8 bin artışla 424 bin oldu ve vaka sayısı da 5 bin artışla 82 bine yükseldi. Prof. Dr. Alper Şener, test-vaka ilişkisini şu sözlerle değerlendirdi:
“Test pozitiflik oranına bakmak lazım. Türkiye’de test pozitiflik oranı artıyor. Omicron sonrası yüzde 20’lere dayandı. Testleri ne için yapıyoruz? Belirtisizlere erken tanı koyup, enfeksiyon zincirinden çıkarmak; ikincisi de şikayeti olanlara tanı koymak için... Eğer enfeksiyon zinciri, sizin test stratejinizden hızlı hareket ediyorsa, tarama yapmanın anlamı yoktur. Bizde şu anda sahada ciddi bir kesim, şikayeti olsa bile test vermiyor ve bulaş zincirinde devam edip salgının kontrolünü zorlaştırıyor. Test az yapılırsa, daha az vaka yakalarsınız, bu sayıda göreceli iyilik hali yapabilir ama sonrasında artış olarak devam eder.”
AYAKTA ATLATAN, SONRADAN HASTANEYE YATIYOR
Hastanelerdeki yoğun bakımların dolduğu, yeni yoğun bakım ünitelerinin açılması gerektiği yönündeki açıklamalara da değinen Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir genelindeki yoğun bakımların dolulukları nedir, bilmiyorum. Sadece, çalıştığım hastanenin biriminde yoğunlaşma olduğunu biliyorum. Şu gerçeğin altını çizmemiz lazım; Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, İzmir’de en çok korona hastası takip edilen hastanedir. Bizdeki yoğunluk şehrin tamamını yansıtmaz. Ek servisler açıldı, ama yoğun bakımda bir sıkıntı başladı mı? Bunu ilin mülki amirleri bilebilir. Benim bu konuda bilgim yok. Şunu da belirtmek isterim ki, omicron, hastalık seyri açısından oransal olarak hastaneye yatış ve yoğun bakıma yatışa daha çok sebep oluyor ama sayı arttıkça, oransal düşüklük sayısal olarak bir anlam ifade etmez. Bir başka gündeme gelen gözlemler var ki, omicronu ayakta atlatanlarda da sonrasında hastaneye yatışlar (korona sonrası) görmeye başladık. Bunlar da omicronun başta hafif ama sonrasında yıkıcı olduğunu gösteriyor.”