GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
31 Aralık 2021 Cuma 14:08

Vakalar 8 ay sonra yine 40 bin sınırında... Artışın sonu kapanma mı?

Uzun süre 20 binlerde giden covid 19 vakalarının dün 39 bin 681 olması, vatandaşlar arasında “Acaba yeniden kapanmaya mı gidiyoruz?” endişesi yarattı. Bu gelişmeyi değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, omicron varyantının diğer varyantlara benzemediğine dikkat çekti, “Kapanmanın, sokağa çıkma yasağının bir anlam ifade etmediğini gördük. Avrupa ülkeleri gibi ek tedbirler alıp uygulamak, daha olumlu bir adım olacaktır” dedi

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Ülkemizde  covid 19 salgını bir türlü kontrol altına alınamazken, pozitif vaka sayıları 8 aylık aradan sonra 40 bine dayandı. 24 Nisan’da 40 bin 596 vakanın tespit edilmesinin ardından 29 Nisan-17 Mayıs arasında tam kapanma kararı alınmış, tam kapanmanın sonunda 17 Mayıs’ta vaka sayıları 10 bin 174’e çekilmişti.  Vatandaşlar, 30 Aralık’ta 39 bin 647 vakanın görülmesi üzerine, “Acaba yeniden kapanmaya mı gidiyoruz?” sorusunu sormaya başladı.

TEST YAPILAN 10 KİŞİDEN BİRİ POZİTİF ÇIKTI
30 Aralık günü yapılan 369 bin 647 testen 39 bin 647’sinin, yani yüzde 10’unun pozitif çıkması, endişeleri artırırken, bu konuyu değerlendirmesi için İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı’yı aradık. Egedesonsöz’e önemli açıklamalarda bulunan Başkan Çamlı, “Kapanmanın çare olmadığını gördük. Bu yüzden, Avrupa ülkeleri gibi ek tedbirler almamız lazım. Omicron varyantı, diğer varyantlara benzemiyor. Çok hızlı bulaşıyor, aşıya direnç gösteriyor” dedi ve açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:

DÜNYA TEDBİR ALIYOR, ÜLKEMİZDE YETKİLİLER ÖNLEM ALMAYI DÜŞÜNMÜYOR
“Yeni tedbirlerin alınma zorunluluğunun ortaya çıktığı bir süreç yaşıyoruz. Nitekim bütün Avrupa ülkeleri, bu omicron varyantı ile yaşadıkları, öngördükleri riskten dolayı, bu tedbirleri çok öncesinden uygulamaya başladılar. Çünkü bu varyantın çok hızlı bulaşıcı olduğu ve yakın bir süreçte tüm dünyada baskın hale geleceği, vaka sayılarının çok artacağı, hatta bundan dolayı sağlık sisteminin ciddi sıkıntıya gireceğine dair öngörüler var. Buna karşın bizim ülkemizdeki yetkililerin buna yönelik bir tedbir almayı düşünmediklerini, birkaç kere açıkladılar. Şimdi bu kadar ciddi bir vaka artışı varken, önümüzdeki süreçte bunun daha da artacağı, sağlık sistemini sıkıntıya sokacağı düşünülürken, neden tedbir alınmadığını anlamakta güçlük çekiyoruz.”

KAPALI ALANLARDAKİ SOSYAL ETKİNLİKLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

“Aşılama tabii ki çok önemli. Üçüncü dozun ve hatırlatma dozlarının yapılması, bu salgına karşı elimizdeki en önemli silahımız. Ancak tek başına yeterli olmayacağı, bunun mutlaka kişisel ya da toplumsal düzeyde alınan tedbirlerle güçlendirilmesi gerektiği de dile getiriliyor. Özellikle kapalı alanların bulaşta çok ciddi risk oluşturduğu, dolayısıyla kapalı alanlardaki kabalıkların, pandemiye uygun olmayan çalışma koşullarının, bu varyantın bulaşmasında ve yaygınlaşmasında çok büyük etkisi olduğu bir gerçek. Buradaki sosyal etkinliklerin, birtakım toplantı, miting, düğün, nişan, kongre gibi etkinliklerin mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor. Belli kısıtlamalar getirilmesi gerekiyor. Kapalı alanlarda sürdürülen çalışma biçiminin mutlaka pandemi açısından kontrol edilmesi ve çok iyi havalandırılması, fiziksel mesafe ve maske kullanımının çok yakınen denetlenmesi gerekiyor.”

AŞI, BİREYSEL KARAR DEĞİL, TOPLUM SAĞLIĞI AÇISINDAN SORUMLULUKTUR
“Birinci basamakta sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, etkin bir filyasyonun hayata geçirilmesi, test sayısının yaygınlaştırılması, pozitif temaslılarının yakın takip edilmesi, izolasyon karantina sürecinin çok iyi denetlenmesi ve bu alanda sağlık ekiplerinin mutlaka güçlendirilmesi, bulaş zincirinin sahada kırılması açısından çok önemli. Aşının yaygınlaştırılması, üçüncü dozların mutlaka yapılması konusunda çaba sarf edilmesi,  aşı istasyonları kurarak aşıyı halkın ayağına götürülmesi, kanaat önderlerinin özellikle  bu konuda topluma güven verici açıklamaları, yine bu süreçte çok büyük önem taşıyor. Aşı, artık bireysel bir karar değil, toplum sağlığını korumak açısından bir sorumluluk olduğunun kabul edilmesi, bu konuda ikna çalışmalarının sürdürülmesi çok önemli.”

OMİCRON VARYANTI, DİĞER VARYANTLARA BENZEMİYOR
Rakamların ciddi boyutta arttığını, önümüzdeki süreçte daha da artacağını belirten Başkan Dr. Lütfi Çamlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Özellikle çalışma saatlerinin kademelendirilmesi, toplu taşımanın rahatlatılması, mümkünse evden çalışılma koşullarının teşvik edilmesi gerekiyor. Toplumsal hareketliliği azaltmak adına mutlaka birtakım ek tedbirler alınmalı. Sadece kuralları koymak değil,  konulan bu kuralların uygulandığının da kontrolü, bir takım yaptırımların da gerekiyorsa hayata geçirilmesi de önemli. Maske takmak gerekli ama pek çok kimse takmıyor. Sokaklarda, kafelerde, restoranlarda, pandemi kurallarına uygun bir sosyal hayat devam etmiyor. Bu da hepimizi kaygılandırıyor. Omicron varyantı, diğer varyantlara hiçbir şekilde benzemeyen, çok hızlı yayılan, aşılara karşı da önceki varyantlara göre daha dirençli olan bir varyant. Dolayısıyla herkesin, birey olarak tabii ki toplum olarak sorumlu davranması, bu omicron varyantı salgınının en az hasarla, en az sorunla atlatılması açısından çok önemli. Sonuçta iş, sokağa çıkma yasağına dönmemeli. Tabii ki kolektif bir korunma, bu yönde birtakım tedbirlerin alınması, bu bağlamda belki kafe, restoran, bar ya da buna benzer sosyal etkinliklere ara verilmeli. Ancak sokağa çıkma yasağının hiçbir öneminin yok. İşyerlerinde çalışma hayatı devam ederken sokağa çıkma yasağı koymanın hiçbir anlamı yok.”