GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
26 Ağustos 2021 Perşembe 09:21

Uzmanından çağrı: Sinovac aşıları yok kabul edilmeli!

Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, aşı temininde yaşanan sıkıntılar dolayısıyla milyonlarca vatandaşa yapılan Sinovac aşılarının uygulamadan 3 aydan sonra etkisinin kalmadığını söyledi. Uzm. Dr. Torun, Bir an önce 3 ve 4' üncü doz mRNA aşılarının, 2 doz inaktif aşı olan tüm vatandaşlara yapılması gerektiğine vurgu yaptı. 

Menduha CEYLAN/EGEDESONSÖZ- Sağlık Bakanlığı tarafından 17 Ağustos’ta yurt dışına çıkışlarda kolaylık sağlaması adına, iki doz Sinovac ile bir doz BioNTech aşısı olanlara 4. doz aşı randevularını açtı. 4'üncü doz aşılar, 3'üncü dozdan sonra 21 gün hesaplanarak vatandaşlara tanımlandı. 

4. dozun uygulanmasına yönelik eleştiriler hızla gelmeye başlarken bakanlıktan gelen ikinci açıklamada sadece yurt dışına seyahat yapacaklar için randevu alınabileceği ve bunun dışında ek bir aşı gerekliliğinin olmadığı belirtildi. 

Kimileri hemen 4'üncü doz randevularını aldı ve yaptırdı, kimileri ise “4'üncü doz gerçekten gerekli mi değil mi?” diye sorgulamaya başladı. Sinovac firmasına ait inaktif aşının etkisinin çok az olduğuna dair eleştiriler gelirken, bizler de Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Delegesi Uzm. Dr. Mustafa Torun'a aşı hakkındaki tartışmaları sorduk.

Sinovac firmasına ait koronavirüs aşısı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Torun, 2 doz Sinovac aşını olduktan sonra 3 ayı doldurmuş kişilere 3 ve 4 dozlarda mRNA aşısı yapılması gerekliliğini vurguladı. 

Sinovac aşısı gibi inaktif aşıların, salgın başlamadan veya varyant oluşumu gerçekleşmeden etkili olabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Torun, "Geliştirilme yöntemleri gereğince, inaktif aşılar uzun süreli koruma sağlamazlar ve varyantlara karşı dayanıksızdırlar. Türkiye bazı siyasi ve ekonomik kararlar doğrultusunda başlangıçta sadece Sinovac aşısı temin edilmesi dolayısıyla bütün sağlıkçılar ileri yaş grupları bu aşılarla aşılandı. Ancak araştırmalar inaktif aşı olan bireylerin antikor düzeylerinin üç ay sonra ciddi olarak düştüğünü gösteriyor. Bu bilimsel bir gerçeklik" dedi.

YAPILAN SİNOVAC AŞILARI SIFIR KABUL EDİLMELİ
Uzm. Dr. Torun, birçok doktorun dahi dördüncü dozun uygulanması konusunda fikir almak için kendisine ulaştığını belirterek, 2 doz Sinovac aşısı olmuş ve üzerinden 3 ay geçmiş kişilerin hızlı bir şekilde mRNA aşısıyla 3 ve 4'üncü dozları olması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Torun, "2 doz inaktif aşı olmuş bir kişinin 3 ay sonunda antikor düzeylerinin ciddi oranda düşmesi, virüse karşı bağışıklığının da yok olduğunu gösterir. Bu sebeple mutlaka kuvvetli bir aşıyla desteklenmesi gerekiyor. Yapılan 2 doz inaktif aşılar sıfır kabul edilmeli. Çünkü etkinlikleri bitti. Şimdi yeniden aşılanıyormuş gibi mRNA aşıları yapmak gerekiyor ve mutlaka 2 doz şeklinde. 1’inci dozdan 4-6 hafta sonra 2’nci dozu yaptırmak gerekiyor. Tek doz yeterli değil. Tek dozda antikor düzeyi 3’te 1 civarında yani yüzde 30-35 gibi. Ancak çift dozda yüzde 88’lere kadar çıkıyor antikor düzeyi. Yüzde 12’lik bir kör alanımız oluyor. İnaktif aşıda ise kör alan yüzde 60.

2 DOZ mRNA AŞISI MUTLAKA YAPTIRILMALI
Dolayısıyla uzmanlar olarak inaktif aşıların artık sıfırlandığını kabul etmemiz gerektiğini ifade ediyoruz. İnaktif aşıları artık yok kabul etmeliyiz. Çünkü antikorları artık tamamen düştü. Benim düşünceme göre inaktif aşı eğer yaptırdıysak ve üzerinden 3 aydan fazla bir süreç geçtiyse mutlaka 2 doz mRNA aşı yaptırmamız. ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin acil kullanım onayı alan aşılardan sonra ilk tam onay verdiği aşı Biontech. Şu anda koronavirüse karşı tam onay alan tek aşı. Yani bu mRNA aşısı varyantlara karşı da etkili" ifadelerini kullandı.

ALKIŞLAR GÖSTERMELİKMİŞ!
Sözlerini sağlıkçıların pandemi döneminde çektiği sıkıntılara dikkat çekerek sonlandıran Uzm. Dr. Torun, "Hekimlerimiz  artık tükenecek duruma geldiler. Bir yandan pandemi, bir yandan çalışma koşulları, diğer yandan da sağlıkta şiddet. Gün geçmiyor ki yeni bir olumsuz haberle karşılaşmayalım... Aile hekimlerimiz dinlenme fırsatı bulamıyorlar, sağlıkçıların üzerinde büyük bir baskı var ve bunalım içerisindeler. Süresini dolduranlar emekli olmayı tercih ediyor, istifalar da yasağın kaldırılmasıyla birlikte çoğaldı. Çok büyük bir mobbingle altında vatandaşların dertlerine derman olmaya çalıyorlar. Salgının ilk dönemlerinde alkış aldı sağlıkçılar ancak bu sadece göstermelikmiş, içeriği boşmuş. Sağlıkçılarımız şu an büyük riskler altındalar, onlara kulak vermeliyiz" şeklinde konuştu.