GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
21 Şubat 2016 Pazar 11:24

Uzmanından ailelere çizgi film uyarısı!

Çizgi filmlerin aktardığı toplumsal değerleri inceleyen İzmir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis, aileleri uyararak “Aileler, çocuklarının giyim kuşamı ve beslenmesi ile ilgilendikleri gibi medya ürünlerinin tüketilmesiyle de ilgilenmeli ve bu konuda bilinçli olmalı” dedi.

EGEDESONSÖZ - Hedef kitlesi 6-12 yaş arası çocuklar olan Pepee, Dede Korkut Hikâyeleri ve Keloğlan isimli yerli yapım çizgi filmlerin aktardığı toplumsal değerleri inceleyen İzmir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Emre Bilis, aileleri uyardı.

Çocukların çizgi film izleme saatlerinin, onlarla birlikte geçirilecek nitelikli zamanlar olarak görülmesinin önemine değinen Bilis, çocukları eğlendiren ve beğenilerini kazanacak şekilde kurgulanan Türk yapımı çizgi filmlerin, roller, görevler, sorumluluklar, ilişkiler ve değerlerin aktarımı konusunda önemli bir paya sahip olduğunu ifade etti.

Bilis, ailelerin çocuklarının giyim kuşamı ve beslenmesi ile ilgilendikleri gibi medya ürünlerinin tüketilmesiyle de ilgilenmeleri gerektiğini belirtti.

Ailenin çocuğun dünyasını paylaşması gerektiğine dikkat çeken İzmir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Aynur Işık ise, çizgi film saatini çocuğun ailesiyle geçirebileceği nitelikli zamanlar olarak değerlendirmesini tavsiye etti.



ÇİZGİ FİLMLERLE GERÇEK HAYATI KARIŞTIRIYORLAR

Çocukların izledikleri çizgi filmlerin, kendi yaş gruplarına yönelik olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Bilis, üst yaş grubuna yönelik çizgi filmlerin çocukların olumsuz değer ve yönelimlere ilgi göstermesine sebep olabileceğini hatırlattı. Medya ve değer ilişkisini çizgi filmler çerçevesinde değerlendiren Bilis, “Çocuklar, izledikleri çizgi filmler ile gerçek hayatı karşılaştırıyor ve birbirini destekleyen değerleri, rolleri daha kolay benimsiyor. Çocuk, çizgi filmlerdeki bir değer ile gerçek hayatta yakınlarının benimsediği değerler arasında çatışma fark ettiğinde ise bu durumu sorguluyor” dedi.

AİLELER MEDYA ÜRÜNLERİNİN TÜKETİMİYLE DE İLGİLENMELİ!
Aileler için çizgi filmlere çoğu zaman bir kurtarıcı gözüyle bakıldığını belirterek çocuğun yemek yemesi, çevreye zarar vermemesi veya ebeveynleri rahatsız etmemesi için özellikle okul öncesi dönemde çizgi filmlerden yararlanıldığını söyleyen Bilis, çizgi filmlerin okul dönemindeki çocukların eğitim başarısını olumsuz etkileyebileceğine de değindi. Ailelerin küçük yaştaki çocuklarının izlediği çizgi filmleri kontrol etmesi gerektiğini belirten Bilis, “Aile çocuklarının nasıl değerler edindiklerini fark edemiyor. Bu durumu engellemek için çocuklar ile iletişim içerisinde olunması, izledikleri çizgi filmlerin neyi anlatmak istediğinin çocuklara sorulması, aktarılan değerlerin çocuklarla birlikte tartışılması gerekiyor. Ebeveynler, çocuklarının giyim kuşamı ve beslenmesi ile ilgilendikleri gibi medya ürünlerinin tüketilmesiyle de ilgilenmeli ve bu konuda bilinçli olmalı” ifadelerini kullandı.

AİLE ÇOCUĞUN DÜNYASINI PAYLAŞMALI
Ailelerin çocuklarının çizgi film izleme saatlerini kendi özel işlerini tamamlama ya da dinlenme zamanı olarak görmek yerine çizgi film saatini çocuğun ailesiyle geçirebileceği nitelikli zamanlar olarak değerlendirmesini tavsiye eden İzmir Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı Öğretim Görevlisi Aynur Işık ise, “Ailenin çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun olarak daha önceden belirlemiş olduğu çizgi filmler arasından çocukla birlikte bir seçim yapılıp, bu çizgi film çocukla birlikte izlenebilir. Böylece aile çocuğun dünyasını onunla birlikte paylaşmış olur” şeklinde konuştu.