Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Ege’nin zengin ovalarında, gezici arıcılık yapan Birsen Gönül, eşi ile birlikte 50 kovanla başladıkları arıcılık işini 400 kovana kadar çıkararak, kekik, mandalina, çiçek, çam, lavanta ve hayıt balı üretiyor. Büyük emeklerle ürettiği balı pazar pazar dolaşıp satan ve Seferihisar’da organik bal üreten sertifikası alan 35 kadın içinde tek arıcı olan Gönül, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamalarda piyasada glikoz ile yapılan balların fiyat belirlemede karmaşa neden olduğunu belirtti.
ÜRETİCİYE DESTEKLER YETERSİZ
Üretici olarak yaşadığı sorunlar arasında en büyük sıkıntının nakliye ve mazot giderlerinin yüksek olmasının yer aldığını vurgulayan üretici Gönül, “Üretici olarak artan maliyetler dolayısıyla sıkıntılarımız arttı. Nakliye ve mazot desteklemeleri yetersiz. Gittiğimiz yörelerde de bilinçsiz zirai ilaçlamalarla karşılaşıyoruz. Öte yandan balı tam anlamıyla fiyatlandıramıyoruz. Çünkü piyasada sahte ballar var. Bu nedenle sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
PAZARLARDA DENETİMSİZLİK
Kuraklığın bal veriminde düşüklüğe neden olduğunu ifade eden Gönül, “Yağışlar azaldığında çiçeklerde bal olmayınca verimde düşüklük yaşanıyor. Polen ve balın kilosu piyasada 300 ila 500 TL arasında değişiyor. Balın çeşidine göre 100-150 TL arası polende ise 300 TL’den pazarlarda satıyoruz. Pazarlarda denetimsizlik var ve piyasada glikoz balları çok fazla bu da en önemli sorunumuz. Sahte balı vatandaşlar ayırt edemiyor. Biz gerçeğini satıyoruz fiyatlar dolayısıyla bazen eleştiri alıyoruz. Glikoz hayatımızda olduğu sürece sahte bal tehlikesi de devam eder” diye konuştu.
Gönül son olarak, “Pandemi döneminde bal ya da polen propolis, arı sütü satışlarımız bolca oldu fakat hastalığın bitmesiyle ilgi de azaldı” dedi.