Menduha CEYLAN / EGEDESONSÖZ- Koronavirüs pandemisi sebebiyle üniversitelerde yüz yüze eğitime 1 buçuk yıl ara verilmesinin ardından Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yeni dönemde eğitim yüz yüze yapılacağını duyurmuştu.
Üniversitelerin açılmasını fırsat bilen ev sahiplerinin kira fiyatlarını arttırması ve özel yurt fiyatlarının katlanması öğrencileri çıkmaza sürükledi. Yaşam maliyetlerinin giderek artmasıyla birlikte zorluk çeken öğrenciler için tek çare olarak devlet yurtları oldu. Ancak maddi yetersizlikleri bulunan öğrencilerin devlet yurtlarında yedekte kalmışken, maddi durumu nispeten daha iyi olan öğrencilerin yerleşmesi şüpheleri de beraberinde getirdi. Bu duruma sosyal medyadan tepki gösteren öğrenciler ‘devlet yurtlarında torpil olduğu’ iddialarını ortaya attı.
Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Sekreteri Ümit Akıncı, devlet yurtlarına yerleşme konusundaki eşitsizlik iddiaları hakkında konuşarak “Son dönemde sıkça dillendirdiğimiz ‘liyakat’ sorununun bir görünümü bu” değerlendirmesinde bulundu. Akıncı, “Kurumlardaki yöneticilerin liyakat usulü gözetilmeksizin ‘sadakat’ esasına göre atanmış olması, kurumlardaki hakkaniyet, adalet gibi değerleri bir hayli zedeledi. Artık kurumlara yapılan iş başvurusundan, yurtlara yerleşim süreçlerine kadar her süreçte bu gibi adaletsiz durumlar günlük hayatımızın bir parçası oldu. Öğrenciler de, öğrenim hayatları boyunca devletin sağlaması gereken bu gibi hizmetlere ulaşım aşamasında ortaya çıkan bu adaletsizliğin farkında. Liyakat esasına bir an önce tüm kurumlarda yeniden hayat buldurulmalı” diye konuştu.