Bir film çekimi için Avustralya’dayken eşi Rita Wilson ile birlikte koronavirüse yakalanan Tom Hanks ABD’ye döndükten sonra günlerce karantinada kalmıştı. Yıldız oyuncu yaşadıklarını anlattığı Guardian gazetesinde son filmi “Greyhound”dan da bahsetti.
C.S. Forester’ın “The Good Shepherd” adlı romanından uyarlanan “Greyhound” aynı zamanda Tom Hanks’in yapımcılığını ve senaristliğini de üstlendiği bir film. Üzerinde neredeyse 10 yıldır çalıştığı filmin sinema salonlarında değil de Apple TV+ üzerinden izleyiciyle buluşması ise oyuncuyu bir hayli üzmüş.
“Tam bir kalp kırıklığı yaşıyorum. Apple’daki efendilerimi de kızdırmak istemem ama görüntü ve ses kalitesi anlamında farklar var” diyen Hanks dünyada Covid-19 pozitif çıkan ilk ünlülerden biri olduğu hatırlatılınca hastalığını da anlattı.
‘Eşim ve ben farklı tepkiler verdik'
“Şu anda iyiyiz. Virüs yüzünden yaşadığımız sıkıntılar daha çok ilk iki haftada oldu ve her ikimizin tepkileri de farklıydı. Bu da tuhaf bir durum açıkçası” diyen Hanks şöyle devam etti: “Eşim tüm tat ve koku duyularını yitirdi, şiddetli mide bulantıları geçirdi, ateşi de benden çok daha yüksekti. Ben çok ciddi vücut ağrıları çektim, sürekli çok yorgundum ve hiçbir şeye 12 dakikadan fazla konsantre olamıyordum. gerçi bu son dediğim benim doğal halim sayılır.”
Hanks korkup korkmadığı sorulduğunda şöyle cevap verdi: “Hastanedeyken ‘Ben 63 yaşındayım, 2. tip diyabetim var ve kalbimde bir stent takılı. Sizce alarm veriyor muyum?’ diye sordum. Ama ateşimiz zirve yapmadığı ve akciğerlerimizde zatürre gibi bir bulguya rastlanmadığı sürece doktorlar endişe etmediler. Ben öyle sabah uyanıp da acaba bugünün sonunu getirebilecek miyim diye düşünenlerden değilim. Bu konuda çok soğukkanlıyımdır.”