EGEDESONSÖZ - İzmir’in Seferihisar açıklarında yer alan Samos Fay Hattı’nda 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrasında yaşanan tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Gerek yerel yönetimler gerekse merkezi hükümet deprem sonrasında birçok çalışmaya imza atarken, İzmir’de yerel yönetimleri elinde bulunduran Cumhuriyet Halk Partili isimler ve deprem mağdurları sık sık hükümete yapılan çalışmaları yetersizliği üzerinden eleştirilerini yöneltmişti. Depremin üzerinden yaklaşık 19 ay geçmesine rağmen net çözümlerin bulunmaması sonrası tartışma boyutları büyümeye devam ederken, CHP’li vekiller sık sık konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımıştı.
Dün TBMM’de gerçekleştirilen Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu görüşmelerinde İzmirli vekiller Atila Sertel ve Bedri Serter deprem konusunu yeniden gündeme taşıdı. İki vekil eleştirilerini yöneltirken bu kez TOKİ Başkanı Ömer Bulut ise siyasilere aynı dozda yanıt verdi.
MERKEZDE TESLİM ETMEDİĞİMİZ KONUT KALMADI
CHP’li Sertel’e yanıt veren TOKİ Başkanı Bulut, bölgeye yapılan konutlara dikkat çekerken, “İzmir vekilimiz Sayın Atila Sertel, hiç endişeniz olmasın, TOKİ'den şimdiye kadar konut almış olan vatandaşın yıllarca eksikliklerini tamamladık. Bu sadece eksik olduğundan değil , biz vatandaşa o hizmeti götürmeye çalışıyoruz ve inanın teminatlarını müteahhitlere bıraktırmıyoruz. Ha, hepsi de haklı şikâyetler mi? Şimdi, siz bir eksik görüyorsunuz ya mesela, onu öyle bir “zoom”luyorlar ki, öyle bir hâle getiriyorlar ki siz o fotoğrafa baktığınız zaman her tarafı yıkık dökük olarak görünüyor; inanın biz o eksiklikleri tamamlayacağız. Ben buraya gelmeden önce Çayyolu üzerinde -birkaç gün önce söylemiştim - özel sektörün yaptığı, belki 5-6 milyon lira ya sattığı binanın cephesinin bütün yalıtımı düşmüş... Bir ay boyunca ben oradan geçerken – aslında yolum o taraf değil de özellikle o taraftan geçiyorum, Dikmen'de oturuyorum ama yine oradan gidiyorum, yaptırıldı mı diye - hâlâ yapılmış değil; lüks konut. Bu örnek vermek, kıyas yapmak açısından değil ama bizim şimdiye kadar bir cephemizde öyle bir döküm olsa var ya 1 milyon konut yaptık, yer yerinden oynar, kıyamet kopar. Ya biz de bir bu kadar konut yaptık, bu olabilir ama biz hiçbir zaman vatandaşı mağdur etmiyoruz, eksikliklerini giderene kadar da biz o vatandaşımızla beraber hareket ediyoruz. İzmir'de toplam 5.100 konut -daha önce 4.600 civarındaydı, artırdık onu- bunun 1400 tanesi Bayraklı merkezdedir. Bayraklı merkezde teslim etmediğimiz konut kalmadı . En son o tam Rıza Bey Apartmanı'nın olduğu yerdeki konutları teslim ettik ki vatandaş teslim aldığında oradaki kaliteyi de görüyor. 3 bin 500 konutluk şehir hastanesi etrafındaki konutların ilk etabını bitiriyoruz” açıklamasını yaptı.
KRİTİK ‘İZTO’ ÇIKIŞI: YAPAMADILAR!
İzmir’de iş dünyası, deprem sonrası bir araya gelerek depremde hayatını kaybedenlerin ailelerine ücretsiz ev yapmayı planlamıştı. ‘Birlikten İzmir Doğar’ sloganı ile hayata geçirilmesi planlanan ve konut yapılacağı duyurulan projede ilerleyen süreçte iş dünyası konutları sıfırdan yapmak yerine TOKİ’den satın alma yönetimi uygulamanın daha hızlı çözüm verebileceği kanısına varmıştı. TOKİ ile iş dünyası arasında anlaşma neredeyse sağlanırken İzmir Ticaret Odası üzerinden bu birliktelik sürecini yönetemediklerini söyleyen Bulut şu ifadeleri kullandı:
“İlk etabından 70 tanesini de… Ticaret Odası’nın – yani TOKİ'nin de burada farkı ortaya çıkıyor - orada bir talebi olmuştu hatırlarsanız sayın vekilim, dedi ki: “Bize bir arsa verin, ben bu arsaya depremzedeler için 70 -80 tane konut yapacağım. ”İş te aradan 1 yıl geçti, bunlar daha ne proje hazırlayabildiler ne ihaleye çıkabildiler, dediler ki: “Sizden bedeli karşılığında alabilir miyiz?” Biz de zaten o ilk yaptığımız yerin biraz daha manzarası pek iç açıcı olmadığı için çok fazla tercih olmayabilirdi ama yeri güzel bana göre, şehir hastanesinin tam dibinde zaten, biz oradan 80 tanesini onlara verdik. Yani şunu da kıyaslamak lazım, ya koskoca Ticaret Odası, belki başka sebeplerden dolayı yapamamıştır... 1 yıl içerisinde ne projelendirebildi ne yapabilir hâle geldi, bizim tamamlamış olduğumuz konutlardan zemin etüdü ile ilgili onlara çalışma yaptık . Yani bize “Burası fay hattı. ” dendi, ondan sonra “Altından tünel geçiyor.” dendi, ya biz bunların hepsini dikkate aldık sayın vekilim. Tünelle ilgili o alana geniş yeşil alan oluşturduk. Şimdi onun içerisine 350 bin metrekarelik büyük bir yeşil alan bıraktık. Yani orada zemin etütlerinden tutun da her şeyi yerine getirdik.”
BİZ ORAYA GİTTİĞİMİZ ZAMAN EV DEĞERLERİ 500 BİN TL’YDİ
Vatandaşlar tarafından yöneltilen ‘kendi evimizi satın almak zorunda kalıyoruz’ söylemine de tepki gösteren Bulut, “Sayın Başkanım, bir de şöyle, tabii eleştiriliyoruz ya vatandaş tarafından, işte “Aynı evi tekrar satın alıyor” diyor... Sayın Vekilim, biz oraya gittiğimiz zaman o evlerin 400-500 bin lira civarında değerleri vardı, şu anda o evler var ya 4 milyon, 5 milyon lira ya piyasaya satılıyor. “Bize konutları teslim etmediniz ya da eksik teslim ettiğiniz dönemde… Neden teslim etmişiz, o tür basında haberler çıktı. Arkadaşlar, bana o evlerin 4 bin liradan kiraya verildiğine dair... Aynı adam bir taraftan şikâyet ediyor “Benim evimi niye teslim etmiyorsunuz?” diye tamam mı, aynı evi 4 bin liradan kiraya vermek üzere kiracıyla konuşma yapıyor. Dolayısıyla hep beraber İzmir’de çok kısa sürede vatandaşların ilk yaraları sarıldı ama bundan sonra İzmir için yapılması gerekenler var mı? Biraz önce söylediğiniz gibi bizim o örnek uygulamamızı vatandaş gördükten sonra tabii bizim üzerimizde biraz daha fazla sorumluluk geliyor, yük geliyor” diye konuştu.