GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
14 Kasım 2020 Cumartesi 12:43

TGMO'dan o iddialar sonrası kamu kurumlarına çağrı: Derhal bir araya gelmeliler!

Depremzedelere tarihi geçmiş ürünlerin verildiği iddiaları üzerine yazılı bir açıklama yapan Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu, "Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) geçmiş bir ürünün piyasada bulunması, üstelik de yardım malzemesi olarak dağıtılması kesinlikle kabul edilebilecek bir durum değildir" ifadelerine yer verildi.

EGEDESONSÖZ / 30 Ekim tarihinde İzmir'in Seferihisar açıklarında yaşanan 6.6'lık deprem sonrası Türkiye'nin dört bir yanından yardım malzemeleri İzmir'e gönderilmişti. Gelen malzemeler arasında bulunan çayların son kullanma tarihinin geçtiği iddiaları tartışmalara neden olmuştu.

Yaşanan gelişmeler sonrası TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu, İzmir'de depremzedelere dağıtılan bazı ürünlerin tarihi geçmiş olduğu iddiaları üzerine yazılı bir açıklama yaptı.

Yetkili kurumlara hazırladıkları 7 maddelik soruyu da sunan Gıda Mühendisleri İzmir Şubesi, yaşanan olayların kötü sonuçlara yol açabileceği belirtildi.

KAMU KURUMLARI DERHAL BİR ARAYA GELMELİDİR

"Bugün haber sitelerinde depremzedelere tarihi geçmiş çay dağıtıldığı haberini okuduk. İzmir’de yaşadığımız depremin üzerinden tam 2 hafta geçmesine rağmen ilgili kamu kurumlarıyla da paylaştığımız Çadır ve Toplanma Alanlarındaki Gıda ve Su Hizmeti Gözlem Raporumuzda yer alan “… Tüm ürünler için Son Tüketim Tarihi (STT) ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) kontrolü yapılmalı, uygun olmayan ürünler kabul edilmemelidir …” önerimiz diğer önerilerimiz gibi ne yazık ki dikkate alınmadı. Bunun neticesinde gelinen nokta; misyonu proaktif bir kurum olarak afetlerde ve olağan dönemde ihtiyaç sahipleri ve korunmasızlara yönelik yardım sağlamak, toplumda yardımlaşmayı geliştirmek, güvenli kan teminini gerçekleştirmek ve zarar görebilirliği azaltmak, vizyonu Türkiye'de ve dünyada, insani yardım hizmetinde model alınan, insanların en zor anlarında yanında kuruluş olmak olan önemli bir kurumun SKT'si geçmiş ürünleri depremzedelere dağıtması olmuştur. Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) geçmiş bir ürünün piyasada bulunması, üstelik de yardım malzemesi olarak dağıtılması kesinlikle kabul edilebilecek bir durum değildir. Ancak bugün hiç istemesek de bunu demek zorunda kaldık; Biz demiştik, uyarmıştık.  Bugün TETT geçmiş bir üründe yaşanan durum yarın STT geçmiş bir üründe yaşanırsa çok daha vahim sonuçlarla karşı karşıya gelebiliriz. Bu tür bir problemle tekrar karşılaşmamak için ilgili kamu kurumları derhal bir araya gelmelidir" ifadelerine yer verildi.

DEPODA NASIL BULUNABİLİYOR?

Gıda Mühendisleri Odası ayrıca ilgili kurumların cevaplaması için 7 başlıkta çeşitli sorular hazırladı;

"Burada ilgili kurum tarafından cevaplanması gereken bir takım sorularımız bulunmakta:

Bu ürünler ne zaman tedarik edildi?

Tarihi 2,5 yılı aşkın bir süre geçmiş bir gıda depoda nasıl bulundurulabilir?

Gıda depolamada kullanılan en basit kural olan İlk Giren İlk Çıkar kuralı uygulanmıyor mu?

Depolarda belirli aralıklarla STT/TETT kontrolü yapılmıyor mu?

Depolarda sıcaklık ve nem kontrolü yapılıp kayıt altına alınıyor mu?

Yardım için gönderilen ürünler kontrolden geçirilmeden mi yollanıyor?

Bu şekilde gönderilen başka ürünler de oldu mu?"

RİSKE MARUZ BIRAKILMAMALIDIR

Yayımlanan metinde ayrıca; "Gıda güvenliği ve gıda güvencesi kişi ve kurumların inisiyatifine terk edilmemelidir. Bir kamu kurumunun yardım dağıtımında bile böyle vahim bir durum yaşayabiliyorsa, diğer bireysel ve kurumsal yardımlarda neler yaşanabilir? Gelen hazır yemek dağıtımları, gıda yardımları ve tedariği kamu kurumu niteliğinde bir meslek odası olan Gıda Mühendisleri Odası başta olmak üzere ilgili diğer meslek odalarımızdan temsilcililerle birlikte oluşturulacak komisyonun önerileri doğrultusunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda yapılmalıdır. Bir kez daha tekrarlıyoruz; Sağlıklı, güvenilir gıda ve temiz suya erişimin bir insan hakkı olduğu unutulmamalı, doğal afetten sağ kurtulmuş insanlar, afet alanlarında çalışan arama kurtarma ekipleri ve gönüllü çalışanlar gıda güvenliği kaynaklı bir riske maruz bırakılmamalıdır" denildi.