GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
30 Nisan 2023 Pazar 13:23

Tatar'dan İktisat Kongresi'nde mesaj: İzmir’in muazzam bir kentsel dönüşüme ihtiyacı var

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi’nin ikinci gününde devam ediyor. AFAD Deprem Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, “İzmir’in muazzam bir kentsel dönüşüme ihtiyacı var” dedi.

Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ- Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen İzmir İktisat Kongresi’nin ikinci gününde Yüzüncü yıl Türkiye’sinde Doğal Afetler Paneli Gerçekleştirildi. Prof. Dr. Şükrü Ersoy moderatörlüğünde düzenlenen, AFAD Koordinatörü Prof. Dr. Orhan Tatar , Prof. Dr. Yoshinori Moriwaki, doğal afetler hakkında konuşmalar gerçekleştirdi.

Oturumda ilk olarak konuşan Orhan Tatar, “AFAD deprem ve risk azaltma görevine 4,5 ay önce gelip 4 büyük afetle karşı karşıya kalan tek bürokratım. 3 ayda yaşanan olaylar bütün ezberleri bozacak boyutta. Şu bir gerçek ki; büyük deprem dünyanın yeryüzünde gördüğü en büyük karasal afetlerden biri. Oradaki yıkımı görünce çok daha iyi anlıyorsunuz” dedi.

11 TANE İZMİR BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR ALAN
Depremin yarattığı yıkım hakkında bilgiler aktaran Tatar, “9 saat arayla iki büyük deprem yaşandı 7.7 ve 7.6, 450 km uzunluğunda alanda yüzey kırığı meydana geliyor. 120 bin kilometrekarelik alanda doğrudan etkisi var. 3 tane İsviçre, Hollanda büyüklüğünde 11 tane İzmir büyüklüğünde bir alanı etkileyen depremden bahsediyoruz.Türkiye Afet Planı’nda 4 aşama vardır; Yerel,bölgesel ölçekteki planlar, ulusal müdahale planı ve uluslararası müdahale planı gerektiren süreçtir.

TEK BİR İNSAN SUÇUM YOK DİYEMEZ
Depremden sadece bölgedeki değil tüm Türkiye’nin etkilendiğini kaydeden Tatar, “Nüfus olarak 15 milyon desekte 85 milyon depremden etkilendi. Hepimizin orda bir canı var. Gördüğümüz tablo çok ürperticiydi, deprem izleme merkezine geldiğimde tüm sismik kayıtların iç ice girdiğini görmek dünyada çok az insana nasip olmuştur. Saat 4.50 civarında devletin tüm bileşenleri oradaydı. Devlet tüm imkânları ile ilk saatlerden beri oradaydı. Bu kadar geniş çaplı büyük afetten sonra, 2 hafta içerisinde geçici konutlardan yavaş yavaş kalıcı konutlara geçtiği bir deprem. Bu depremler yılların biriktirdiklerini affetmedi. Tek bir insan bu depremde suçum yok diyemez. 85 milyon insanın biz nerede hata yapıyoruz diye kendisini sorgulaması lazım” ifadelerini kullandı.

İZMİR’İN DÖNÜŞÜME İHTİYACI VAR
İzmir’in büyük risk altındaki illerden biri olduğunu söyleyen Tatar, “En büyük risk altında her an büyük depremle karşı karşıya kalabiliriz. Muazzam kentsel dönüşüme ihtiyacı olan bir şehir. Evimiz 80 metrekareden 60’a düşecek diye bunu kabul etmiyoruz. İki temel madde var. Kentlerimizi dirençli hale getireceğiz. Davranış biçimini değiştirmeliyiz. Bunları çözemedikçe bir adım öteye gidemeyiz” dedi.

MORİWAKİ: 21 MİLYONU AŞAN YAPI STOKUNUN YÜZDE 50’Sİ KAÇAK
Tatar’ın ardından söz alan Prof. Dr. Yoshinori Moriwaki ise, “Yapı denetim zorunlu hale gelmeli. Buradaki sıkıntı Türkiye’deki 21 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 50’si kaçak. Küçük çocuklara Türkiye’de senede bir kere deprem tatbikatı yapılıyor. Ama çocuk unutuyor. Türkiye’de ayda bir kere okullarda bir kere evlerinde yapılıyor. Yani ayda iki kere deprem tatbikatı yapmış oluyoruz. Yaşam üçgeni çok önemli. Su şişesi, toz maskesi, deprem çantası düdük hazır olmalı. Bina çökse de mutlaka yaşam üçgeni oluyor. İki ülke arasındaki önemli farklılıklar. Organizasyon, eğitim ve tatbikatın geliştirilmesi. Rasyon sistemin den iletişim bağlantısı, sismik izolatör. Öte yanda Japonya ve Türkiye’deki mühendis ve mimar farkları; Türkiye’de mezuniyet sertifikası alınca mühendis olup imza atıyor. Japonya’da ise mezuniyet sertifikası aldıktan sonra iki yıl sahada çalışacak ve ulusal sınavı kazanmak gerekiyor. Katılanların yüzde 10’u kazanıyor” dedi.

KADERCİ YAKLAŞIMI BIRAKMADAN DEĞİŞMEZ
Panelin moderatörü Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremlerde 60 bin kadar ölü olduğunu söyleyerek”Artık sağlıksız obez şehirler yarattık. Şehirleri yönetmek çok kolay olmuyor afete açık durumdalar. Panelin adını keşke değiştirseydik biz doğal afetler kelimesini kullanmıyoruz. Deprem bizi etkilemezse doğal afet demiyoruz. Biz afetleri doğa ve insan kaynaklı olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Biz ancak insanı tehdit eden bir tehlike varsa afet diyoruz. Doğal afet bir kabuldür. Doğanın yarattığı deprem bizi yıktı yapacak bir şey yok demek, kaderci bir yaklaşımdır. O zihniyet değişmeden afetlerle baş etmek kolay değil.24 yıl sonra Hatay-Maraş depremi meydan geldi, Suriye’deki ölenleri eklediğimizde 60 bine yakın ölü sayımız var. 100 milyar dolar gibi ekonomik kayba yol açtığı söyleniyor. Bu krizden sonra eşi benzeri olmayan müdahaleler oldu. Çok ciddi çalışmalarla oranın güncel hayata geçmesi için çalışmalar yapıldı. AFAD’ın kurulma nedeni artık risk ne olur ve riski azalmak için neler yapılmalı noktasındaydı” ifadelerini kullandı.

ARA ELEMAN AÇIĞI VAR
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M.Erdal Eren, inşaat ve sanayide teknik eleman açığının olduğunu kaydederek,”Bize ara eleman yetiştirecek meslek liseleri lazım. En çok açılan okullar imam hatip. Bizim sanayi için meslek liselerine ihtiyacımız var. Biz tüm gençleri üniversite mezunu yaparak bir yere gidemeyiz. Siyasi otoriteler, bu konuya el atması gerekiyor. Müteahhitlik mesleği denetimsiz ve kendi başına. Asi yatağına yapılmış Hatay herkes burada sıvılaşmanın olacağını biliyor. Bunları yapanlar kadar imza atanların sorunu olduğunu düşünüyorum. İnşaat ve sanayi sektöründe ara eleman sorunu var. Teknik elemanlar işi daha çok bilirdi. Şimdi bu yok. Şimdi herkes üniversite mezunu” dedi