GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
5 Ocak 2018 Cuma 13:24

Tartışma yaratan sözlere İzmir'de açıklama: Benim polisim anladı!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kim ne söylerse söylesin, benim polisim benim ne demek istediğimi anladı. Benim jandarmam ne demek istediğimi anladı" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, MEB Şura Salonu'nda düzenlenen Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı’nda "Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir. Benim ülkemin gencinin canına mal olacak bir kişiye gereğini yerine getirme görevidir. Suçunu bana atsın" dedi.

İKİ GÜNDÜR YAZARAK, ÇİZEREK ÜZERİME GELİYORLAR
Bakan Soylu, Kaya Termal Otel'de İzmir Uyuşturucu ile Mücadele ve Güvenlik Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, büyüyen şehirlerdeki düzensiz göç, uyuşturucu, terörle mücadele, asayiş ve trafik gibi sonunları çözmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.

Soylu, Türkiye'de 2015 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerin 520, 2016'da 920, şimdi ise 1000 seviyesinde olduğuna dikkati çekti. Soylu, "Bana kimse 'buna sen aldırma' diyemez. Ben aldırırım. Aynı zamanda İçişleri Bakanı, siyaset adamıyım, aynı zamanda iki evlat sahibiyim. Siz onları yaşamıyor musunuz? Bana iki gündür saldıranlara sormak istiyorum: Yaşamıyor musunuz? Hanginiz okulun önüne gittiniz de orada bir uyuşturucu satıcısıyla karşı karşıya kalan bir çocuğu anlamaya çalıştınız da bana bugün saldırıyorsunuz? 

İki gündür yazarak, çizerek üzerime geliyorlar. Kendilerince birşeyler yazıyorlar. Uyuşturucu bağımlısı bir anne gözü mor şekilde yanımıza gelip, 'Siz güçlü insanlarsınız ne olur bize yardım edin' diyor. Kim ne söylerse söylesin, benim polisim benim ne demek istediğimi anladı. Benim jandarmam ne demek istediğimi anladı" diye konuştu.

PKK BÜYÜK GELİR ELDE EDİYOR
Uyuşturucu ile mücadeleye büyük önem verdiklerini belirten Soylu, "Uyuşturucu arzındaki artış, türlerde çeşitlenme, daha ucuz ve sentetik uyuşturucuların üretimi bu konuda ayrı bir teyakkuz halini oluşturmayı zorunlu kılmıştır. Uyuşturucu meselesi dünyanın üstüne dağdan düşen bir çığ gibi gelmektedir." ifadelerini kullandı.

Dünyanın sadece belli yerlerinde doğal uyuşturucu yetiştirilirken ekim yapılamayan yerlerde ise laboratuvarlarda kat kat daha öldürücü uyuşturucuların yapıldığına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Bunların hammaddeleri bazı tıbbi ilaçların hammaddesi olduğu için engellenmesinde sorun çıkıyor. Yarattığı ekonomi de giderek büyüyor. PKK'nın uyuşturucu ticaretinden elde ettiği yıllık gelir 1,5 milyar dolardır. Bu az para değil. Silah alır, ülkemizin birliği ve beraberliğinin tehdidi olabilir. Uluslararası ticaret alanı oluşturur. Oluşturduğu ekosistem içinde kendisini besleyen bir anlayışı gerçekleştirmektedir. "

"BENİM İÇİN UYUŞTURUCU SATICI NE İSE TERÖRİST DE AYNIDIR"
Bekçilik müessesini canlandıracaklarını vurgulayan Bakan Soylu, "İnanıyorum ki İzmir sokaklarımız da bekçilerimiz ile bulaşacak tam donanımlı her türlü teçhizatı olan, güvenliği ortaya koyan anlayışı gerçekleştirecek güvenlik elemanlarımızın sayısını artırmak için büyük gayret ortaya koyduğumuzu paylaşmak isterim." dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye büyük önem verdiğini hatırlatarak, "Benim için uyuşturucu satıcı ne ise terörist de aynıdır. Bizim arkadaşlarımız da hiç çekinmesin hepsine aynı muameleyi yapmakla görevlidir." diye konuştu.

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı devam etti.

2017'DE FETÖ'DEN 48 BİN 305 KİŞİ TUTUKLANDI
Soylu, "Kültür, sağlık, ahlak, medeniyet, eğitim, sosyal politika, şehircilik kurallarıyla sorunları değerlendiriyoruz. Böylelikle sonuca ulaşıyoruz. 15 Temmuz milattır, devleti bir virüs gibi sarmış FETÖ tehdidini bu millet bastırdı. Örgütün kamuda yarattığı, bizlerin görev sahasında yarattığı tahribatı inkar etmiyoruz. FETÖ terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonlarda sadece 2017'de 48 bin 305 kişi tutuklandı. Bunların içinde güvenlik görevlilerimiz, yargıçlarımız, hakimlerimiz, savcılarımız var, devlet kurumlarında çalışanlar var. Her birinin eksilmesi bizim mücadele kabiliyetimizin eksildiği anlamına geldi ki bu aslında temel bir yanılgı. Çünkü tam tersi oldu, onlar eksildikçe görev heyecanı arttı, motivasyon ve koordinasyon yükseldi" dedi.

Süleyman Soylu, milletin 15 Temmuz'da Türkiye topraklarında gözü olanlara cevabını verdiğini de vurguladı.(AA, DHA)