GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
9 Aralık 2022 Cuma 16:37

Tarım Bakanı’nın ‘başıbozukluk var’ çıkışına Neptün Soyer’den yanıt: İstenirse bir gecede çözülür!

Ege Ekonomik Forum kapsamında gerçekleştirilen “bölgesel, ulusal ve küresel tarımda yeni dengeler” başlıklı panelde konuşan Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin “ekonomide başıbozukluklar var” açıklamasına yanıt vererek “Kooperatifler olarak sayın bakanın tabir ettiği gibi başıbozukluğun bir an evvel düzelmesi için yasaların konulması ve planlama yapılması gerektiğini söylüyoruz. Masaya otururlarsa bir gecede yapılabileceğine inanıyorum” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Geleceğin Sinyalleri- Jeopolitik, Ekonomi, Bilim, Teknoloji Çevre ve İnsan ana temasıyla, İzmir’de düzenlenen Ege Ekonomik Forum, Ege Palas Busıness Otel’de, son gün programıyla devam etti.

Forum kapsamında düzenlenen “Bölgesel, ulusal ve küresel tarımda yeni dengeler” programında, Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Yusuf Baran, EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer katılım gösterdi. Panelde Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer de konuşmacı olarak yer aldı.

EN BAŞIBOZUKTAN EN KÜÇÜK BAŞIBOZUĞA KADAR HEPSİNİN TANIMLANMASI LAZIM
Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde konuşan Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer,  Tarım Bakanı Vahit Kirişçi’nin geçtiğimiz günlerde sarf ettiği “ekonomide başıbozukluk var” sözlerini hatırlatarak konuşmalarına başladı. Soyer, “Sayın Bakan başıbozukluk var derken o zaman bütün bozuklukluları konuşalım, nasıl düzelteceğiz diye konuşalım. Aksaklıkları konuşurken önce en başıbozuktan en küçük başıbozuğa kadar hepsinin tanımlanması gerekiyor. İşimize bakacağız. Biz de öyle yapıyoruz” dedi.

İZMİR KOOPERATİFLEŞME MARİFETİNİN OLDUĞU BİR ŞEHİR
Tarımda kooperatifleşmenin önemine dikkat çeken Soyer, “Bilhassa, Ege Bölgesi’ndeki küçük arazileri, yaşadığım Yarımada’yı biliyorum. 20,30, 40 bilemediniz 50 dönüm zeytin tarlanız varsa, zeytinyağı haneniz yoksa kendinize nasıl bir ekonomi sağlayabilirsiniz? Zeytini toplayıp işbirliği içerisinde yaşadığınız o köyde, o küçük aile işletmesi olarak zeytinden nasıl ekonomik ve sosyal fayda sağlayacaksınız? Bir araya geleceksiniz. Uluslararası tanımda da bir araya gelmek, dayanışma içinde olmak, sosyalleşmek, fayda sağlamak, etki ekonomisi… Bunların hepsi aslında hem para kazanmak ve sosyal ve kültürel etki sağlayabilmek açısından kooperatifler çok önemli. İzmir’deki tarımın diğer illere baktığımızda, iklim koşulları uygun olabilir ama bence başına önce kooperatifleşme marifetinin olduğu bir şehri yazmak zorundayız” dedi.

İZMİR KOOPERATİFLEŞMEDE ÇOK ÖNEMLİ
İktisat Kongresi ile ilgili değerlendirmeler yapan Başkan Soyer, “Mustafa Kemal Atatürk, 1923’te İzmir’de dört ayrı kesimi bir araya getirip tarımın ne kadar önemli olduğundan söz etmiştir. Türkiye’deki şartları düşündüğünüzde o zorluklar içerisinde İzmir’den mesaj ve vizyon belirliyor. İzmir bu anlamda kooperatifleşmenin ne kadar önemli olduğunu 1923’lerde anlamış bir şehir. Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’de hazırladığı kooperatif şirketler kanunu tasarısıyla ilgili maddeleri anlatıyor . Mustafa Kemal Atatürk 1920’de 77 madde hazırlamış ve meclise geldiği zaman 5 madde tartışılabilmiş. Üzerinde en çok durmamız gereken, yasalaştırarak kırsaldaki aktörlere vermiş olduğu görevdir.  Der ki; ticaret odalarının meclis üyeleri, muhtarlar, öğretmenler, kooperatifçiliği öğrenecek ve köylülere öğretecek. Burada kırsaldaki köylünün eğitimi ve kalkınması ile ilgili belki de sürdürebilirlikten çok daha önemli, daha kapsayıcı bir şeye ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

BAŞIBOZUKLUĞUN ÇÖZÜMÜ İÇİN YASALAR KONULMALI, PLANLAMA YAPILMALI
Başkan Soyer ifadelerini şöyle sürdürdü:

Bizim yaşadığımız küçük köylerdeki köylülerin hayatlarını düşünün. Üzümü mü var narenciyesi mi? Bunların hepsini yapabilmesi için bir araya gelmek zorunda. Küçük aile işletmelerinin kooperatifleşmesi için çok önemli. Dünyaya baktığınızda yüzde 70 ve 80’nin üzerinde sütü sağan aileler, çiftçiler… Bu başıbozukluğun en başında olması gereken şey dallanmış budaklanmış birlik yapısından kurtulmamız gerektiği olacaktır. Buna izin veren bakanlıklar bunların birleşmesiyle ilgili de rol oynamak zorundadır. Zaman zaman dile getirdiğimizde anlaşın, birleşin diyorlar. Bizim gibi aynı amaçlı 3 birlik var. Buradan asla bir şey çıkmıyor. Çok zorlanıyoruz. İzmir burada başka bir marifet kullanıyor. Bu örgütlenme modeli düzeltilmeli. Ahırda bile toplantı yaptık. Nerede yaptığınız hiç önemli değil, onu söyleyecek demokrasi ve bir meydan lazım. İktisat Kongresi’nde bitkisel üretim destekleri ile ilgili alınan kararlar o yüzyıl boyunca buğdaylar uygulansaydı, Türkiye dünyanın buğday ambarı olurdu, koridoru değil. Geldiğimiz dönemde o dönemde alınan kararlarda buğday değil, hayvancılığın üzerine düşülmüş, susuzluğa gidilmiştir. Çiftçilerle bir araya geldiğimizde ne kadar umutluyuz. Atalık tohum, küçük üretici, buğday… Bunları bilim temelinde, meydanlarda konuşup birbirimizi anlayarak yapacağız. O dönem yapılan en önemli şey planlama olmuş. O dönemden bu döneme plansızlık sürüyor. Kooperatifler olarak sayın bakanın tabir ettiği gibi başıbozukluğun bir an evvel düzelmesi için yasaların konulması ve planlama yapılması gerektiğini söylüyoruz... Masaya otururlarsa bir gecede yapılabileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.