GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
10 Nisan 2020 Cuma 08:21

Tabip Odası Başkanı Obuz İzmir’in haritasını yorumladı!

İzmir Tabip Odası Başkanı Obuz, kentin risk haritası hakkında, “Karabağlar, Buca, Karşıyaka, Çiğli gibi yerleşim yeri ve çalışanların yoğun olduğu yerler olarak değerlendirilebilir. Evde kalmanın koşullarının sağlanması gerekiyor. Buralarda fiziki mesafeye uyulamadığını gösteriyor” dedi. Obuz ayrıca bakanlığın açıkladığı verilere değinirken, “Ölüm raporlarında sadece testi pozitif olanlar kaydedilmiş. Bu da ölüm sayısının daha az gösterilmesine neden oluyor. Bu da vatandaşlarda olumlu bir algı yaratıyor. Tamam insanları paniğe sokmayalım ama gerçeklerin de öğrenilmesi lazım” diye konuştu.

Mehmet İŞLER/ EGEDESONSÖZ- İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Egedesonsöz’e konuşan Başkan Obuz, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bilgilendirmede İzmir’in ilçeler özelindeki durumunun kamuoyuyla paylaşılması hakkında önemli uyarıların altını bir kez daha çizdi. Adeta mahallelere kadar inen dağılımı kısaca yorumlayan Obuz, sokağa çıkma yasağı tartışmasına ayrı bir parantez açtı.

İzmir’deki risk haritasını yorumlayan Obuz, “Karabağlar, Buca, Karşıyaka, Çiğli gibi yerleşim yeri ve çalışanların yoğun olduğu yerler olarak değerlendirilebilir. Evde kalmanın koşullarının sağlanması gerekiyor. Buralarda fiziki mesafeye uyulamadığını gösteriyor” dedi.

İSTANBUL’DA ÖNLEM ALINMALIYDI!
Sokağa çıkma yasağı tartışmalarına değinen Obuz, “Salgının en başında olsaydı bu önlemler, Türkiye’de bu kadar yaygın değilken örneğin İstanbul’u içerek önlem alınsaydı olurdu. Ama şu an tüm Türkiye’de vakaları yaygın bir şekilde görüyoruz. Daha fazla yayılmaması için de toplumsal hareketlerin en az düzeye indirilmesi gerekir. Bu bir yasak şeklinde olmayabilir ama çok katı uygulanması lazım. Üretim ve hizmet sektörü dışındaki tüm kolların çalışmasının durdurulması ama bunun ücretli izinlerle yapılması, işsizlik fonundan yararlanılması gerekiyor. Bu türden sosyoekonomik önlemlerle ancak yapılabilir. Uyulması mümkün olmayan kurallar koymak ne derece doğru? Türkiye’de 20 milyon ailenin yoksulluk sınırında olduğunu iktidar kendisi açıkladı” açıklamasında bulundu.

ÖLÜM RAPORLARINA SADECE POZİTİF OLANLAR KAYDEDİLMİŞ
Bakanlığın açıkladığı verilere değinen Obuz, “İzmir’de hesabımız hem testi pozitif olanlar ve klinik olarak bu enfeksiyonu düşündüren hastalardı. Dünya Sağlık Örgütü kodlarında da her ikisi KOVİD enfeksiyonu olarak geçiyor. Biri kanıtlanmış biri kanıtlanmamış. Fakat şunu gördük ki ölüm raporlarında sadece testi pozitif olanlar kaydedilmiş. Bu da ölüm sayısının daha az gösterilmesine neden oluyor. Bu da vatandaşlarda olumlu bir algı yaratıyor. Tamam insanları paniğe sokmayalım ama gerçeklerin de öğrenilmesi lazım. Gerçekler bilinmeli ki ona göre önlemler sıkılaştırılsın. ‘Evden çıkma’ denince buna uyulsun. Hem hastalık tanımında hem de ölümün tanımlanmasında bu türden eksiklikler görülüyor. Sosyal hareketlerin baskılanması, izolasyon ne kadar artarsa hastalığın yayılmasını o yönde o kadar önleriz” ifadelerini kullandı.