GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
26 Ocak 2022 Çarşamba 20:30

Şükürer özür diledi: Muhacir ve mübadil İzmirlileri incitmek istemedim

İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu (İEKKK) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer, geçtiğimiz günlerde İzmir'in kentsel yapısı üzerine getirdiği eleştiriler sırasında kullandığı ifadeler hakkında bir açıklama yaptı. Şükürer, "Üç kuşak bir İzmirli olarak, bu anlamda bir parçaları olduğum Muhacir ve Mübadil İzmirlileri incitmek aklımdan bile geçmez. Hemşerilerimi üzdüğüm için tekrar özür dilerim" dedi.

Geçtiğimiz günlerde İzmir'in kentsel yapısı üzerinden getirdiği eleştirilere kentin siyasi isimlerinden ve topluluklarından gelen tepkilere yanıt veren Sıtkı Şükürer, söylediklerinin bir özeleştiri mahiyeti taşıdığını aktarmıştı. Konu üzerine tepkilerin devam etmesiyle, Şükürer Egedesonsöz'e açıklamalarda bulundu.

Hemşerilerinden özür dileyen Şükürer şu ifadeleri kullandı:

 "İzmir’imizin tarihsel dokusu ve körfezimizin korunamaması ile ilgili 1950’li yılların sonunda başlayan olumsuz sürece dair bir değerlendirme yapmıştım. Konu biraz sonra açacağım üzere bir iletişim kazası ile hassas ve üzücü bir boyuta evrildi. Söyleşide, Sayın Cumhurbaşkanımız yakın geçmişte “İstanbul’a ihanet ettik” sözlerinden hareketle, sosyo-ekonomik gerekçelerin kolaycılığına sığınmanın ötesinde, bir ölçüde çuvaldızı kendimize de batırarak, bir özeleştiri mesajıyla geçmişimizi hatırlatmak, en azından bundan sonrasına dair uyarmak, düşündürmek istedim.

Haliyle, o tarihlerde henüz bir milyon mertebelerinde olan il nüfusu ağırlıklı olarak muhacir ve mübadil vatandaşlardan oluşuyordu. Tarihsel dokunun 9 katlı apartmanlara dönüşü kentimize dair tarihsel mirasa haksızlık kararıydı. Tabii ki Devletin de teşviki söz konusuydu. Hiç şüphe yoktur ki bahse konu rant olgusu son derece sınırlı bir zümre için menfaat temin etmiştir. Bu durumun teyidi, Balkan ve Adalardan gelmiş göçmen nüfusumuz bugün bile çoğunlukla kentimizin en mütevazi semtlerinde yaşar haldedir. Neyse konumuz an itibari ile bu değil. 

Bu neviden röportajlarda yayına hazırlanırken söyleşi ortamında kolay sarf edilen sözler editoryel kontrole tabii tutulur. Bu röportajda bu kritik husus atlanmıştır. Ancak tabii ki bu bir ikna edici mazeret olamaz. Pazartesi günü, hemşerilerime gecikmeden özür borcumu yerine getirdim. 20 küsur yıldır devam eden köşe yazarlığı geçmişimde, ülkemize dair 84 milyonun birleştiriciliğine, insani bir payda da ayrılmaz bir bütün teşkil etmeleri gereğine, sürekli vurgu yapmaya çalıştım. Üç kuşak bir İzmirli olarak, bu anlamda bir parçaları olduğum Muhacir ve Mübadil İzmirlileri incitmek aklımdan bile geçmez. Hemşerilerimi üzdüğüm için tekrar özür dilerim"