Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın (EBSO) Temmuz ayı olağan meclis toplantısı gerçekleşti. Oturumda EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Meclis Başkanı Salih Esen ve meclis üyeleri tarafından ağırlanan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer önemli mesajlar verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer yaptığı konuşma sonrasında meclis üyelerinden gelen soruları yanıtladı.
SEFERİHİSAR LAY LAY LOM BİR DÖNEMMİŞ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmeden önceki dönemde EBSO’ya ziyarete geldiğini hatırlatan Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Seferihisar Belediyesi arasındaki en büyük fark zamandı. Çok sıkışık bir zaman dilimi içinde yaşadığımı düşünürdüm o zaman ama lay lay lom bir dönem olduğunu görüyorum. Buradaki zamanı yetiştirmek konusunda sıkıntı yaşadım” dedi.
TEKRAR BU ÇANAKTA ROL ÜSTLENMEYE BAŞLIYORUZ
Soyer ayrıca, “İzmir’i dünya kenti yapmak zorundayız. Bundan anladığımız şey sadece Akdeniz çanağında yüzlerce yıl sürdürdüğü önderliği geri kazanmak değil. Biz çok kuvvetli bir liman kentiydik. Ön Asya’nın başkentiydik. Sonra uzunca bir zaman diliminde kan kaybettik. Şimdi tekrar bu çanakta öncü rol üstlenmeye başlıyoruz” diye konuştu.
ANKARA’DAN ONAY BEKLEYEN ÇOK SAYIDA PROJEMİZ VAR
Çiğli Tramvayı ve projenin imar yönetmeliğine dair gelinen aşamanın sorulması üzerine konuşan Soyer, “Çiğli Tramvayı da, imar yönetmeliği de bütün bunlar Ankara’dan onay bekliyor. Ankara’dan onay bekleyen çok sayıda projemiz var. Kimisi yıllara sari. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunlukta olmamıza rağmen AK Partili meclis üyeleriyle çok yakın bir diyalog içindeyiz. Bayram ertesi Ankara’ya gidiyoruz. Dosyalarımızı birlikte hazırlayacağız. Hangi bakanlık, hangi bürokrat, bunları netleştirerek yapacağız” açıklamasında bulundu.
İZMİR’DE GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜK EKSİKLİK…
Kentteki tablo hakkında konuşan Soyer, “İzmir’in geçmiş dönemden en önemli farklarından biri çark olacak” dedi ve sözlerini sürdürdü. Soyer, “İzmir’de gördüğüm en büyük eksiklik şuydu, kurumlar olağanüstü güzel işler yapıyor ama bu kurumların aynı şehrin kurumları olduğuna yönelik tereddütler var. Biri başka yer biri başka yerde sanırsınız. Bunların asla birbiriyle bağlantısı yok. Oysaki herkes bu çarkın bir dişlisi olduğunu bilmek zorunda aksi takdirde o çark dönmüyor, patinaj yapıyorsunuz. Ne zaman o çarkın dişlisi olduğunu içimize sindireceğiz işte o zaman payımız büyüyecek. O çarkın dişlisi olarak işimizi güzel yaparsak o çark büyüyecek. Hepimizin birlikte olması ve hikayeyi birlikte yazmak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
İKİNCİ BİR ALSANCAK YARATACAĞIZ
Meclis üyelerinin, Alsancak trafiğinin rahatlatılması yönünde çalışmalarının olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Soyer, “Bölgede trafiğin yer altına alınmasıyla ilgili çalışma devam ediyor. Tarihi Elektrik Fabrikası’nın çevresiyle ilgili de çalışmalarımız var. İkinci bir Alsancak yaratacağız. İzmir için yeni bir yaşam alanı sunacağız. Bilim müzesi, büyük kütüphane olabilir, sinema endüstrisine ev sahipliği yapabiliriz. Bunların hepsini İzmirliler olarak birlikte düşüneceğiz. Sonuçta İzmir yeni bir yaşam alanına kavuşacak” dedi.
BÜYÜKŞEHİR’DE GEÇMİŞTEN GELEN BİR SIKINTI VARDI
İzmir’de belediyeler tarafından yürütülen çevre çalışmalarının uzun bir zamana yayılması yönünde gelen eleştiri için konuşan Soyer, “Büyükşehir Belediyesi’nin geçmişten gelen bir sıkıntısı var. Büyükşehir çalışanları uzun süre açılan davalarla uğraştı. Ama şimdi İzmir’de artık çok daha yeni bir heyecan dalgası var. İzmir Büyükşehir Belediyesi en aşağıdan en yukarıya çok daha büyük bir şevkle çalışma heyecanı yaşıyor. Bununla birlikte çok sayıda düzenlemeyi beraberinde getiriyoruz. Büyükşehir’deki çark düzgün dönerse İzmir’de de dönecek. Burada sorumluluk bize düşüyor. Personelimizin aşkla çalışmasını sağlamamız gerekiyor. Bu sokağa, park ve bahçelere yansıyacak. En çok da bu konuya odaklanmış durumdayız. İzmir değişecek Türkiye değişecek. Bu değişim İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden başlayacak” diye konuştu.
GAZİEMİR METROSU İÇİN MÜJDE: MUTLAKA SARNIÇ’A GELECEK
Adaylık sürecinden itibaren dezavantajlı kesimlere öncelik vereceğini ifade eden Soyer aynı düşünce içinde olduklarını söyledi. Soyer ayrıca “En az 20 tane masal evi yapıyoruz. Bunlar eşi hasta, hapiste, vefat etmiş yalnız kadınların küçük çocuklarıyla ilgili olacak. Bizim vizyonumuz özellikle arka sıradakilere, yukarı mahallelere olmaya devam edecek. Orada İzmirli olmakla daha çok gurur duyacakları bir İzmir yaratacağız. Önceliğimiz budur. Hiç sapma yoktur. Gaziemir metrosunun proje ihalesine çıkıldı. Süreç başlayacak. Ayrıca metro hattı Gaziemir Sarnıç’a mutlaka gelecek” dedi.
5 YILIN BİR SANİYESİNİ BOŞ GEÇİRMEYECEĞİZ
Soyer, “Benim aklımda şekillenen İzmir bir dünya markası olacak. Dünyanın en çok gidilmek istenen, bilinen şehri olacağız. En bilinen 100 kenti arasına gireceğiz mesela. 5 yılı bir saniye boş geçirmeden her bölgede projeler inşa etmeye çalışacağız” açıklamasında bulundu.
İZMİR NEDEN BİRİNCİ OLMASIN?
Soyer’in ardından konuşma yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise marka şehirler yaratmanın önemine değinerek, “Brand Finance tarafından yapılan çalışmada İzmir, İstanbul’dan sonra ve oldukça da yakın bir puanla marka değeri 2’nci yüksek il belirlendi. Neden birinci olmasın? İşte, biz bunun için elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Markalaşma yolunda, içinde bulunduğumuz dijital dönüşüm sürecinin İzmir’e diğer illerden daha fazla yansımasını çok önemsiyorum. Çünkü, gerek vizyon, gerek yetenek ve gerekse ekosistemin müsait olması aslında işimizi de kolaylaştırmaktadır. O nedenle, ülkemizdeki temel sorunların ana kaynağını eğitim sisteminde gören biri olarak; matematik, teknoloji, uzay atölyelerinin olduğu bilim merkezlerinin özellikle de uzak ilçelerimizde belediyelerce yaygınlaşmasını, çocuklarımızın vizyon kazanmasına sayın başkanın destek vermesini çok isterim” dedi.
‘SOYER’E HER AY SORUNLARI İÇEREN DOSYA VERİYORUM’
Yeni dünya düzeninde, artık ülkelerin kalkınması değil, firma ve şehirler özelinde kalkınmanın itici güç olduğu ve olmaya devam edeceği gerçeği karşısında özellikle İzmir’e bu anlamda büyük sorumluluk düştüğünü aktaran Ender Yorgancılar, “Yerelden kalkınma adına, tarım alanında çok yol kat ettiğimize inanıyorum ama henüz kendimize yetme aşamasındayız. Katma değerli ürünlerle sınırları aşmayı başarabilmeliyiz ki, bu dönem bunu da yapacağımıza inancım tamdır. Sayın Başkanla her ay bir araya geliyor ve kendisine üyelerimizin konularını içeren bir dosya takdim ediyorum. O dosyada, en fazla dile getirilen konular ulaşım ve trafikle ilgili. Bu da vatandaşın öncelikle hizmet beklediği alanı ortaya koyuyor” diye konuştu.
11’İNCİ KALKINMA PLANI İÇİN NE DEDİ?
2019 Ocak ayından bu yana toplamda 8 paket açıklandığını açıklayan Yorgancılar, “Verilen destekler firmalarımıza nefes aldırmış olsa da, işlevlerinin ve etkisinin yetersiz kaldığı bugün geldiğimiz noktada görülmektedir. Tek temennimiz, gerçekten ihtiyacı olan firmalarımızın, değer yaratan ve yaratabilecek olan firmalarımızın söz konusu desteklerden yararlanmış olmasıdır” dedi.
11’inci Kalkınma Planı’na dair de değerlendirmelerde bulunan Yorgancılar, “Eksikleri, doğruları, yanlışları ile 845 maddelik plan, beklentilerin dışında da kalmış olabilir. Ben dikkatinizi bir tabloya çekmek istiyorum; tüm kesimlerce sahiplendiğimiz 2023 hedeflerimizden ne kadar uzaklaştığımızın, yanlış yollardan gittiğimizin, yanlış yöntemler uyguladığımızın bir tablosu bu. Sadece şunu söylemek isterim; yanlış yöntemler noktasında, aynı yolları tercih edip etmemek yine bize kalıyor. Çünkü, geçmişte büyüme modeli, inşaat ve arsa odaklı olarak gerçekleşti ve sonuç ortada. Şimdi düşük faizle, üretim odaklı büyümeyi hedeflemeliyiz. Üretim yoksa kalınmak hayaldir” ifadelerini kullandı.
Yorgancılar, Çarşamba günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla ‘Mahir Eller Projesi’ belge töreninin yapılacağını da duyurdu.
AK PARTİLİ KAYA'DAN SOYER'E ŞARKILI CEVAP
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Soyer'in Seferihisar Belediye Başkanlığı dönemini kastederek 'lay lay lom bir dönem olarak görüyorum' sözlerine cevap verdi. Kaya, sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Tunç Soyer, EBSO Meclisi'nde bugün yaptığı konuşmada çok doğru bir ifade kullanmış. 2004-2014 yılları arasındaki Seferihisar Belediye Başkanlığı dönemini "lay lay lom bir dönem olduğunu görüyorum" şeklinde değerlendirmiş. Tebrikler.
Doğru söze ne hacet... Biz de aynısını söylüyoruz sürekli. Seferihisar'da bolca yurtdışı gezileriyle, bütçe deliğini kapatmak için de satılan onlarca belediye arazisinin yitip gitmesiyle geçen bir 10 yıl... Kendi ifadesiyle, lay lay lom ile geçen yıllar...
Sayın Tunç Soyer bu itirafıyla Seferihisar'a ve Seferihisarlı hemşehrilerimize alanen hakaret etmiştir, bu güzelim ilçenin yıllarını heba ettiğini de kendi ağzıyla açıklamıştır.
Her işte yaptığı gibi, yarın yine "özür diliyorum, yanlış anlaşıldım, çok pardon" der ve pişkince yoluna devam eder. 10 yıl "lay lay lom" ile geçirdiği zamanlarının bir yenisini de bu 5 yıla ekler. Olan yine İzmir'imize olur. Yazık.
Sayın Soyer lay lay lom deyince, Metin Işık'ın seslendirdiği bir parça geldi aklıma. Nakarat kısmı bu duruma çok uyuyor. Yüksek sesle dinlemesi için kendisine gönderiyorum.
Lay lay lom galiba sana göre sevmeler. Uğramaz mı semtine AYIPLAR, UTANMALAR?
@tuncsoyer"