GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
25 Mart 2024 Pazartesi 13:33

Soyer'den adaylara ‘vaat’ uyarısı: Suda indirimin yasal dayanağı yok!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde kaldığı 5 yıllık süreçte yapılan eleştirilere yanıt veren Tunç Soyer, belediye başkan adaylarının vaatlerinden olan suda indirim konusuna dikkat çekti. Soyer, “İZSU istediği gibi fiyat ortaya koyamayan bir kurumdur. Kar amaçlı bir kurum değildir. Yasal olarak İZSU'nun kar etmesi mümkün değil. İZSU'nun maliyetleri üzerinden keyfi indirim yapması da mümkün değil. Adaylardan şu kadar indirim yapacağım, bu kadar indirim yapacağım duyuruları var ancak bunların hiçbirinin yasal dayanağı yok” dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer 5 yıllık süreç boyunca İzmir Büyükşehir Belediyesi ve kendisi hakkında medyada ve sosyal medyada yer alan ifadelere yanıt vermek amacıyla basın toplantısı düzenledi.

Büyükşehir Belediyesi bünyesi mülkiyetinde bulunan Şato’da gerçekleştirilen toplantıya çok sayıda basın mensubu katılırken Soyer dikkat çekici mesajlar verdi.

5 YILDA 20 GÜN İZİN YAPTIM
Süreç içinde vicdanının rahat olduğunu belirten Soyer, “10 yıl Seferihisar’da,  5 yıl Büyükşehir’de çok severek ve çok büyük bir aşkla çalıştım. Bu süre içinde gerçekten güzel işler yaptık, iyi işler yaptık ancak akıl almaz saldırılar ile karşılaştık. Örneğin 'Kaçakçı Soyer durdurulamıyor' diye... Kaçakçı dedikleri bir köy fırını. Soyer İzmir'i borca batırdı... Neredeyse gün aşırı bu manşetlerle İzmirli bunlarla buluşturuldu, aleyhte her gün operasyon sürdürüldü. Biz yılmadık ne yapmamız gerekiyorsa canla başla çalıştık.  Ben kendi biyolojik sınırlarımı zorladım  yıl boyunca. Toplam 20 gün izin kullanmışım senede 4 gün demek. Bu süre boyunca 6 saatten fazla uyku uyumadım günde. Her sabah 8'de belediyeye giriş yaptım, çıkış saatimiz 9-10 oldu. Ancak mutlaka en öne ben girdim. Bu süre içinde olabilecek maksimum ne kadar çalışma potansiyelim varsa onu yaptım. Bunun için vicdanım rahat” dedi.

1 TL HUZUR HAKKI, MAAŞ ALMAMIŞTIR
Eşi Neptün Soyer ile ilgili de konuşan Soyer, “Kooperatifler üzerinden eşine büyük kaynak aktardı dediler. Ocak 2007-2019 tarihleri arasında Büyükşehir Belediyesi 501 milyon TL’lik tarım ve hayvancılık alımı yapmış. Bizim dönemimizde 1,1 milyar TL'ye çıktı. O dönemde de kendi dönemimizde de sadece 42 kooperatife alımları yaydık. Sıkça yapılan saldırılar neticesinde doğrudan doğruya kooperatiflerden belediyenin ürün alması engellendi. Bu uygulama kaldırıldı, küçük üretici artık Büyükşehir Belediyesi’ne ürün satma konusunda sahip olduğu hakkı ortadan kalkmış oluyor. Büyük şirketlerin satış yapacakları tablo çıkıyor. Her yıl soruşturma geçirdi Köy Koop. Eşim bundan bahsetmemi çok istemez ancak 2021 yılında Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri dosyada toplam 1 milyon 220 bin litre süt almış İzBB, bu aldığı sütün 170 bin 800 TL'si Köy Koop payı kalmış. 103 bin lirası da belediyeye damga vergisi olarak ödenmiş. Yeni kasasında kalan 60 bin TL.  Eşim olduğu için söylemiyorum ancak ilginç özelliği var. Senelerdir Köy Koop da yöneticilik yapıyor. Bu süreç içinde ne 1 TL huzur hakkı, maaş almamıştır. Türkiye'de böyle bir başka insan bulunur mu bilmiyorum ancak tüm hayatını köylünün ürünün değerlendirilmesi için harcamıştır. Bunun için kendisinden iftihar ediyorum. Eşim olduğu için iftihar ediyorum” dedi.

SUDA İNDİRİMİN YASAL DAYANAĞI YOK
İzmir’deki su fiyatları ile ilgili eleştirilere yanıt veren Soyer, “Türkiye'nin en pahalı suyunu İzmirli’ye layık gördünüz iddiası... İzmir gerçekten su fakiri bir kent. İzmir'in kaynaklarının yüzde 60'ı yer altından çıkıyor. Bu yüzde 60 rakamı çok büyük bir rakam. Manisa sınırları içinde Sarıkız Kuyuları var, oradan getiriyoruz. Hem yer altından çıkmanın maliyeti var. Ankara’nın, İstanbul'un baraj suyudur şehre kullandırdığı su. Gider maliyetleri çok düşüktür. Bizde ağır maliyetler nedeniyle suyun maliyeti de çok yükseliyor. iZSU istediği gibi fiyat ortaya koyamayan bir kurumdur. Kar amaçlı bir kurum değildir. Yasal olarak İZSU'nun kar etmesi mümkün değil. İZSU'nun maliyetleri üzerinden keyfi indirim yapması da mümkün değil. Adaylardan şu kadar indirim yapacağım, bu kadar indirim yapacağım duyuruları var ancak bunların hiçbirinin yasal dayanağı yok. Maliyeti yükselten sebeplerden biri Gördes Barajı. 13 yıl önce yapılmış, her sene 59 milyon metreküp su vermesi planlanmış. Bugüne kadar 767 milyon metreküp su alamız lazım. Ancak yüzde 100'ünü almış gibi ödeme yapmışız. izmir'e suyu biz getirdik diyorlar ya. Suyu getiremediniz, getirdiğiniz suyunda fazlasının bedelini aldılar. 258 milyon TL'lik bedel suyun yüzde 100'ünü alsaydık ödememiz gereken rakamdı.  Birinci kademe su ücretlendirmelerinde Büyükşehir arasında Manisa ve Muğla'dan sonra 3'üncü sıradayız. İkinci kademede de 6'ncı sıradayız. Buna rağmen İzmir, Türkiye'nin en pahalı su kullanılan şehri değildir” diye konuştu.

KOKU SORUNU ORTADAN KALKACAK 
Körfezdeki koku sorunun çözülebileceğini belirten Soyer, “ Biz körfez ile ilgili 3 büyük adım attık. Yağmur suyu ve kanalizasyon hattının yenilenmesi işiydi. 300 kilometre üzerinde yağmur suyu kanalları yaptık. 23 yıl önce yapılmış olan atıksu arıtma tesisinin fazları hiç bakım görmedi. 4'ncü fazın ihalesi de 600 milyon TL'lik bütçesi ile gerçekleştirildi. Yaklaşık  2,5 milyon metreküp çamur birikmişti, bununla ilgili rehabilitasyon çalışmaları başladı.  IFC ile 50 milyon Dolarlık anlaşma imzaladık. Gelecek dönemde gelecek arkadaşlarımız ciddi bir kaynağı TL üzerinden ödenecek şekilde temin etmiş olduk onlara. 23 yıllık ömrünü tamamlamış çamur yakma merkezlerinin rehabilitasyonu olarak kullanılacak. Benim çocukluğumdan beri koku sorunu vardır İzmir'in. Bir çalışma yapıldı azaldı ancak sonrasında sürdürülmediği için yeniden yaşandı. Ancak başlattığımız çalışmaların bitirilmesi halinde koku sorunu tamamen ortadan kalkacak. Deşarjın iç körfeze değil de dış körfeze yapılması ile ilgili de onay geldi. Hayırlısı olsun” ifadelerini kullandı.

HUKUKEN SONUÇ ALINABİLECEK NOKTAYA DOĞRU GİDİYORUZ
Basmane Çukuru ile ilgili de dikkat çeken bir açıklama yapan Soyer, “Basmane Çukuru hep uyuyan bir meseleydi. Bunu dirilttik ve çok yol aldık. Ancak yapılan görüşmeler siyasi angajmana dönüştü ve o yüzden çözülmüyor. Tüm meseleyi çok hakimiz, tekrar kamuya kazandırılması ile ilgili kararlı bir duruş ortaya koyduk dilerim bizden sonra bu mesele çözülebilir. Basmane Çukuru ile ilgili teminat mektubunun icraya verilmesi ile ilgili sıkıştırdık. Hukuken sonuç alınabilecek noktaya doğru gidiyoruz” diye konuştu.

2 SENE ÖNCE TAHMİN ETTİĞİMİZ İÇİN ÇALIŞMA YAPTIK
Otogarın tahliyesini istediklerini belirten Soyer, “İzmir Otogarı ile ilgili bizim yapmadığımıza dair bir algı var ancak doğru değil. 25 yıllık anlaşmanın sonuna gelindiğinde tahliye istedik. Bize ödenmeyen paylarla ilgili icra takipleri yaptık, tahliye davaları açtık.  Pandemi gerekçesiyle şirket kira süresinin 7 yıl uzatılması için dava açtı ve kabul edildi. Bizde kaymakamlık üzerinden tahliyesini talep ettik. Otogar ile ilgili hazırladığımız olağanüstü proje var. Tahliyesi ile ilgili hukuki süreçleri sonu kadar takip ediyoruz.2 senedir bu süreci tahmin ettiğimiz için  çalışma yapıştık” diye konuştu.

Soyer sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü; 

Belediyenin finansal borcu 5 milyar TL… 2019'da şubat sonu itibari ile 25,7 milyar TL.  bu borcun 2019 mart itibari ile değeri 790 milyon Euro, şubat ayı itibari ile 763 milyon Euro… 

Her yeri astı… 1,2 milyar TL gayrimenkul satışı yapmışız. 1,6 milyar TL’lik gayrimenkul kamulaştırması yapmışız.

Yollarla ilgili haklı eleştiri geliyor ancak bizim ilçelerinde sorumluluğu üstlenmemiz nedeni ile rekor asfalt yatımı yaptık. 5 milyon 259 bin ton sıcak asfalt serimi yapmışız. Ancak kazı nedeniyle yağmur suyu ayrıştırma ile ilgili tahribat olan o kadar büyük ki bunca yatırıma rağmen çokça şikayet duyulan noktadayız.  Bunun popülist yaklaşımı tercih etmediğimiz için bu noktadayız. Makyaj ve süsle yapılabilecek tercihleri yapmadık. Bu şehrin gelecek 50 yılını kurtaracak sorunları gidermek için bu yolu seçtik.

ÜZÜLDÜĞÜM KONULAR…
“Beni üzen.. Elektrik fabrikasını verilmemesi meselesi. Bu benim inanılmaz üzdü. 5 yıl önce mazbatayı aldığımda çok heyecanlanmıştım 35 milyon TL verdik ancak iptal edildi. Bir belediye başkanına zarar vermek için bir şehre bu kadar zarar vermeyi nasıl göze alabilirsiniz? Buna nasıl vicdanları el verdi çok üzgünüm. Bu benim için ilk büyük şok olmuştur.