GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
13 Şubat 2021 Cumartesi 08:50

Siyaset Bilimci Prof. Tosun'dan İnce yorumu: Memnuniyetsizler bile destek vermez!

Memleket Hareketi'ni başlatan, CHP'den istifa ederken parti kuracağını açıklayan Muharrem İnce'nin işinin zor olduğunu öngören ünlü siyaset bilimçi Prof. Dr. Tanju Tosun, "CHP'den memnuniyetsizler bile, önümüzdeki kritik seçimde taşıdıkları sorumluluk nedeniyle, İnce'nin hareketinden uzak duracaktır. CHP'nin yüzde 75-80 oranında sadık seçmeni olduğu unutulmamalı. Baraj yüzde 7'ye düşürülse bile İnce'nin partisi, barajı aşamaz" dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmirli ünlü siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, CHP'den istifa eden ve parti kuracağını açıklayan Muharrem İnce'nin Memleket Hareketi'ni değerlendirdi. İnce'nin sergileyeceği tavır ve izleyeceği stratejinin, sürecin evrimleşmesinde rol oynayacağına dikkat çeken Prof. Tasun, "Başta CHP’liler olmak üzere, partilerinden memnuniyetsizler, önümüzdeki kritik seçim sürecinde bunu ağır bir sorumluluk, hatta ihanet olarak görüp, İnce’nin hareketine, İnce’nin beklediği toplumsal destek ve karşılığı vermeyeceğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.

SEÇİMDEN SONRA İSTİFA ETSEYDİ, SEÇMENE KENDİNİ ANLATMASI DAHA KOLAY OLURDU
Muharrem İnce'nin "Memleket Hareketi"nin, yurt genelinde nasıl bir karşılık görebileceği konusunu yorumlayan Prof. Dr. Tanju Tosun, "Muharrem İnce’nin CHP’den istifasıyla başlayan bu sürecin gelecekte nasıl evrimleşeceği, kurulacak partiden ziyade, İnce’nin önümüzdeki ilk seçimlerde gerek Cumhurbaşkanlığı, gerekse genel seçim örneğinde izleyeceği tavır ve stratejiyle ilgili" dedi ve şunları söyledi:

"Özellikle parti demiyorum; İnce’nin tavrı ve stratejisi diyorum. Çünkü, parti olarak düşünüldüğünde, ideolojik, sosyolojik ve sınıfsal olarak Türkiye, parti sistemi bagajını doldurmuş durumda. Hareketin geleceği, hareketin ve partileşmesinden sonra partinin kimliğinden ziyade, rekabet edeceği aday ve partilerin seçim performansıyla ilgili olacaktır diye düşünüyorum. İnce, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından hemen istifa edip, parti kursaydı, seçmene kendisini anlatması daha kolay olurdu. Seçmen cephesinde ise o dönemde başta CHP olmak üzere, partilerinden ayrılabilme olasılığı olan seçmenler için rasyonel bir gerekçe (İnce’nin seçim sürecindeki performansı, CHP’ye yönelik seçim sürecine ilişkin eleştirileri) olabilirdi. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra İnce’nin böyle bir tercihte bulunması ve partileşme çabaları, seçmenle hareket/partinin aidiyet ilişkisi kurmasını zorlaştırmaktadır. Başta CHP’liler olmak üzere, partilerinden memnuniyetsizler, önümüzdeki kritik seçim sürecinde bunu ağır bir sorumluluk, hatta ihanet olarak görüp, İnce’nin hareketine İnce’nin beklediği toplumsal destek ve karşılığı vermeyeceğini düşünüyorum."

İZMİR'DE, TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜSTÜNDE KABUL GÖREBİLİR, ANCAK...
Muharrem İnce'nin İzmir özelinde kabul görüp görmeyeceği konusunu da irdeleyen Prof. Dr. Tanju Tosun, "İzmir'in siyasi yapısı, İnce'nin hareketine katılma düşüncesini hareketlendirir mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

" Muharrem İnce’ye yönelik kabulün İzmir’de Türkiye ortalamasının üzerinde olacağı öngörülebilir. Fakat bu demek değildir ki bu kentten İnce’nin hareketi/partisine seçmenler akın akın koşacaklar! Bu tür bir yönelim politik-sosyolojik kanunlara aykırı olduğu gibi, bunun pragmatik/sonuca odaklı bir temeli de yok. İzmir, Türkiye’de politik kutuplaşma ve parti seçmenlerinin konsolide olması bağlamında diğer kentlerle karşılaştırıldığında, kutuplaşma ve konsolidasyonun oldukça yüksek olduğu kentlerden biri. Bu durum doğaldır ki parti seçmenleri arasında sosyal mesafeyi artırdığı gibi, partililerin kendi partileriyle özdeşlik duygusunu da pekiştirmekte. Bu anlamda hangi kesimde olursa olsun, seçmenlerin yeni partilere yönelmesinde bir bariyer işlevi görmektedir. Bunun yanı sıra, özellikle kentte AK Parti karşıtlığı, CHP seçmeninde olası bir partiden uzaklaşmanın maliyetinin yüksek olacağı ve AK Parti iktidarının sürdürülebilirliğine ilişkin bir katkı yapacağı endişesi hakimdir. Bu nedenle, CHP’den memnuniyet düzeyi düşük olan, fakat geçmişte CHP’ye oy vermiş seçmenlerin, en azından önümüzdeki ilk seçimlerin sonucunu görene dek bu eğilimlerini devam ettirecekleri kanaatindeyim."

CHP, YÜZDE 75-80 ORANINDA SADIK SEÇMENE SAHİP
Adı henüz belli olmayan Muharrem İnce'nin kuracağı partinin, CHP'yi ne kadar bozabileceği, ülke siyasetinde dengeleri ne kadar etkileyeceği konusunda Prof. Dr. Tanju Tosun'un görüşleri şöyle:

"Muharrem İnce’nin veri koşullarda oyun kurucu bir politik aktör ve partisinin böyle bir parti olabilmesi çok zor. CHP’nin seçmen tabanı Türkiye parti sisteminde en yüksek sadık seçmenlerden oluşurken, CHP bu anlamda en fazla kemikleşmiş seçmene sahip partilerden biri. Neredeyse güvenilir tüm kamuoyu araştırmalarında CHP’nin yüzde 75-80 sadık seçmene sahip olduğu tespit ediliyor. Bunun anlamı; partinin sadece markasıyla dahi her 4 seçmeninden 1’inin oyunu her koşulda alabilmesidir. Lider, program, kadrolardan bağımsız olarak, bu ölçüde sadık seçmene sahip olan bir partinin, ülkenin siyasi koşullarını, siyasi dengelerini dikkate aldığımızda yeni kurulacak bir partinin CHP kalesinin surlarında gedik açmasının mümkün olmadığı düşüncesindeyim. Tabii şunu da unutmamak gerekir ki, Başkanlık seçiminde kazanan yüzde 50 artı 1 oyla belirlendiği için, CHP’den kopacak her oyun maliyetinin dar anlamda CHP’ye, geniş anlamda Millet İttifakına yüksek olacağı muhakkak. Seçim sistemindeki ulusal baraj, kamuoyunda dillendirildiği şekliyle yüzde 7’ye bile düşürülse, İnce’nin partisinin barajı aşma imkanı bulunmayacak gibi görünüyor. Geriye bu partinin herhangi bir ittifak içinde yer alması kalır ki, bu da Millet İttifakı olur. CHP’ye yönelik İnce’nin ağır eleştirilerden sonra, ittifak sürecinde pazarlık gücünün sınırlarının da çok daraldığı açıktır.